Cumhurbaşkanı Erdoğan: FETÖ en çok bu kuruma saldırdı
Yayın Tarihi: 30 Mayıs 2016 Pazartesi 12:28:00
Güncelleme Tarihi: 30 Mayıs 2016 Pazartesi 13:15:00
Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul'da TÜRGEV'in 20. yaş gününde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan TÜRGEV'in 20. Kuruluş Yılı'nda konuştu. Erdoğan, "Şahsıma ve aileme yönelik saldırıların bir kısmına bu vakıf alet edilmeye çalışıldı. Paralel çetenin iftiralarının kaynağı haline döndü. 2014'te bir Ramazan iftarında, TÜRGEV yönetici arkaşalarıma 'Daha çok üretin, sizden rahatsız olanları daha da rahatsız edin' demiştim. Onlar ne kadar rahatsız olursa bilin ki gençliğimiz o kadar doğru istikamette. Siz daha çok çalıştınız, onlar daha da rahatsız oldu. O kadar rahatsız oldu ki bir kısmı yurt dışına kaçtı, bir kısmı da adalet önünde hesabını veriyor. Menzil doğru olunca yol da doğru olur" dedi...
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Kuruluşundan bugüne kadar TÜRGEV'in çalışmalarına katkı sağlayan, emek veren, destek veren tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. TÜRGEV'i 20 yıl önce bir avuç insan gençlerimize kendi değerlerimize uygun hizmetler verebilmek amacıyla kurmuştuk. Bugün TÜRGEV çok çok iyi bir noktaya geldi. Az önce bazı temsilcilerini dinledik, izledik. Bunlar sadece birer numuneydi, bunlar çok daha fazlasıyla şu anda mevcut. 8 bin 500 öğrenciye sahip potansiyeli var. Muazzam bir yapı haline geldi, ülkemiz sınırlarını aştı. ABD'de, İngiltere'de, Avusturya'da var.
DAHA ÇOK ÇALIŞIN RAHATSIZ OLANLARI DAHA DA RAHATSIZ EDİN
Şahsıma, aileme dönük saldırıların bir kısmına bu vakfımızın yaptığı hizmetler alet edilmeye çalışıldı. Özellikle Paralel ihanet çetesi TÜRGEV'e yönelik her türlü saldırının kaynağı haline dönüştü. Bir Ramazan'da TÜRGEV'in yöneticisi arkadaşlara 'Daha çok çalışın, üretin, hizmet verin, sizden rahatsız olanları daha da rahatsız edin" demiştim. Onlar ne kadar rahatsız olursa bilin ki gençliğimiz o kadar doğru istikamettedir. Öyle rahatsız oldular ki, bir kısmı bu ülkeyi bırakıp başka yerlere kaçtı. Bir kısmı adalet önünde hesaplarını veriyor. Menzil doğru olunca yol da doğru olur.
KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESECEĞİZ BAŞKA ÇARESİ YOK
TÜRGEV çatısı altında görev yapan her kardeşimin bu bilinçle hareket ettiğini biliyorum. Buradaki azimden, kararlılıktan da hiç şüphemiz yok. 20 yıldır olduğu gibi desteğim, teşvikim sizlerle birlikte olmaya devam edecektir. Merhum üstadımızın bir vasiyeti vardır, "Anadolu büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyacağınıza kadar mücadelenizi sürdüreceğinize inanıyorum" Yaşadığımız her hadise bizim için yeni tecrübeler oluşturdu. TÜRGEV ülkemizin son 13 yılı ve özellikle son 3 yılında ardı ardına gelen hadiseler bizim için ders niteliğinde oldu. Kendi meselelerimizi kendimiz çözmek zorundayız. Bu ister öğrenci yurdu gibi spesifik bir mesele olsun ister savunma sanayi gibi komplike bir konu olsun. Hepsinde de iş dönüp dolaşıp aynı yere çıkıyor, kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz başka çaresi yok.
YENİ OKUL YAPMAKTAN ZİYADE ARTIK MÜFREDATA YOĞUNLAŞACAĞIZ
Eğitimde başarılı olması için destek veremediğiniz öğrenciye haksızlık etmiş olursunuz. Ben sevgili gençlere bir Geçmişte hangi işin çözümünü başkasına havale ettiysek orada zarar gördük. Yeni dönemi okul dönemi okul yapmaktan ziyade Milli Eğitim Bakanımla da konuştum, şimdi de konuşacağım, okul müfredatının içeriğine yoğunlaşma dönemi olarak ilan ediyorum. Kültür alanında maalesef arzu ettiğimiz mesafeyi katedemedik. Maddi ve manevi eğitim konusunda çok eksiklikleri olan, rüzgarın önünde sürüklenen yapraklar gibi sürüklenen gençlerimizin de olduğunu görüyoruz. Bu gençlerin bir kısmını bölücü terör örgütü devşiriyor, zehirliyor, kullanıyor ve maalesef onları acı bir akıbete sürüklüyor. Dağlara giden gençler varsa bu şuurdan nasibini almadığı için gidiyor.
BU ÜLKENİN BİR TEK EVLADININ ZAYİ OLMASINA GÖNLÜMÜZ RAZI OLMAZ
DAİŞ gibi mukaddes dinimizi istismar eden terör örgütlerinin ağına düşen gençlerimiz var mı, var. Bunlar inancı olan gençler. İnancı var ama şuuru yok. O işin hazzına tam manasıyla uğraşamamış. Bir de uyuşturucu, kumar, çeşitli dünyevi zevkler, hatta teknoloji bağımlılğı sorunu yaşayan gençlerimiz de var. Bu ülkenin bir tek evladının zayi olmasına gönlümüz razı olmaz. İhmalimizden dolayı bu tür felaketlere sürüklenen gençlerimiz varsa işimizi iyi yapmıyoruz demektir. Bunun için TÜRGEV'e çok önemli görevler düşüyor. Kemiyetle birlikte keyfiyeti gözeterek asli amacımızı asla unutmadan, vakıf anlayışının gerektirdiği alçakgönüllülükten, mütevazılıktan taviz vermeden yolumuza devam etmeliyiz.
HİÇBİR MÜSLÜMAN AİLE DOĞUM KONTROLÜNÜN, PLANLAMANIN İÇİNDE OLAMAZ
Vakıf hizmeti dünyaya değil ukbaya yapılan yatırımdır. TÜRGEV gibi çalışacak olan daha çok kuruma ihtiyacımız var. Açık söylüyorum, zürriyetimizi arttıracağız, neslimizi çoğaltacağız. Nüfus planlasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayışın içerisinde olamaz. Rabbim ne diyorsa biz onu yapacağız, buna bakacağız. Bunun için birinci deredecede görev annelerindir. Neslin asıl sahibi annedir. Anne olduğu için cennet annelerin ayakları altındadır, babaların ayaklarının altında değil. Onun için annelerin ayaklarının altı öpülür, orada cennetin kokusu var, orada cennet var. Siz anne adaylarından ayrıca bunu da bekliyorum.
İYİYLE KÖTÜNÜN, YANLIŞLA DOĞRUNUN MÜCADELESİ KADİM BİR MÜCADELEDİR
İlk insan ilk peygamberdir. Hz. Adem'in evlatları Habil ile Kabil ile başlayan hak-batıl mücadelesi kıyamete kadar sürecek. Bu kutlu mücadeleye ne derece katkı verebilirsek kendimizi o derece bahtiyar addederiz. İyiyle kötünün doğruyla yanlışın mücadelesi kadim bir mücadeledir.
HİÇBİR ZAFER YOK Kİ GERİSİNDE AZİM VE MÜCADELE BULUNMASIN
Fatih'i İstanbul'u fethetmek için o surların önüne gelen diğer komutanlardan farkı neydi? Çocukluğundan itibaren kendini fethe adamıştı. Demek istediğim şudur; şayet gelecek için hedefleriniz varsa bugünden gereken bilgi, donanım, pratiğe sahip olmak için çalışmanız, kendinizi yetiştirmeniz gerekiyor. Hiçbir başarı kendiliğinden elde edilmez, hiçbir zafer yoktur ki, gerisinde çok büyük alınteri, azim, mücadele bulunmuyor olsun. Elbette her mücadele zaferle sonuçlanmaz. Ama emin olun her zaferin arkasında böyle bir hazırlık vardır.
CUMHURBAŞKANI OLARAK KARŞINIZDA İSEM ÖNCE RABBİME SONRA DA...
Ömrünün 40 yılını siyasi mücadeleyle geçirmiş bir kardeşiniz olarak bunun örneğini kendi hayatımdan defalarca yaşadım. Okulumda, gençlik kollarında, ilçemde, şehrimde, ülkemde, dünyada mücadele verdim. Daos'ta, BM'de "Dünya 5'den büyüktür" diyerek bunun mücadelesini verdim. Kimi zaman üzüldüm, kimi zaman sevindim ama asla mücadeleden vazgeçmedim. Bugün Türkiye'de cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarını gerçekleştirmiş bir siyasetçi olarak karşısınızda isem dünyada mağdurların, mazlumların yanında dimdik duran bir Cumhurbaşkanı olarak karşınızdaysam bunu önce yüce yaradana ve sonra milletimle omuz omuza verdiğim bu çabaya borçluyum.
İMAN ÖYLE BİR ŞEYDİR Kİ, TEKEDEN BİLE SÜT ÇIKARTIR
Kendinizi hayalinizdeki fetihler için hazırlayın. Okuyun, araştırın, tefekkür edin. Sadece okumak yetmiyor. Düşüneceksiniz, düşünmek yetmiyor. Uygulayacaksınız. O da yetmiyor sonuncusu neticelendireceksiniz. Velhasıl kendinizi güçlü yetiştireceksiniz. Önünüzde Allah'ın izni ve inayetiyle aşılamayacak hiçbir engel kalmadığını görürsünüz. TÜRGEV ve benzeri kuruluşlarımız size bu konuda yardımcı olmak, yol göstermek, imkan sağlamak için var. Sizler milletimizin umudu ve geleceğisiniz. Hani diyoruz ya 2053, 2071 vizyonu. Bunu biz göremeyeceğiz. Ama sizlerin birçoğu inşallah 2053'ü göreceksiniz. 2053'ün, 2071'in neslini sizler yetiştireceksiniz. İşte 1453 nasıl bizim için, medeniyetimiz için, dünya için dönüm noktası olmuşsa 2053'ün sizler için de bir dönüm noktasına dönüştürmesini rabbimden temenni ediyorum. Size ne derlerse desinler önemli değil, yeter ki, hakkın ve hakikatin yolundan ayrılmayın. Okullarımızın kapısından kızlarımızı çevirdiler mi? Üniversite kapılarından çevirdiler mi? İkna odalarına soktular mı? Şimdi soruyorum; onlar nerede? Onu yapanlar nerede? Bakın devran değişti, hak yerini buldu, alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste... Bütün mesele inanmak. Biliyorsunuz iman öyle bir şeydir ki, tekeden bile süt çıkartır, atalarımız ne güzel söylemiş. İman budur. Rabbim yar ve yardımcımız olsun, Bu duygularla bir kez daha TÜRGEV'in 20. yılını hayırlı olmasını, genel kurulun başarılı geçmesini rabbimden temenni ediyorum.


















