Özeleştiri kültürü ve koronavirüse karşı yeni önlemler

Koronavirüs salgını artık kamuoyunda tanınan, bilinen insanları da hedef almaya başladı. 

*

Önce Abdürrahim Albayrak sonra Fatih Terim. İkisini de tanıdığım bu iki Galatasaraylı insana da acil şifalar diliyorum. İkisinden de gelen haberler olumlu. İkisi de virüsü mağlup edecek inşallah. 

*

Ben de ilk başlarda maalesef bu coronavirüs olayını hafife almıştım. Oysa Nagehan beni hep uyarıyordu. Hatta benim Güneş’te çıkan bir makalemi de sosyal medyasından tenkit etmişti. Haklıydı Nagehan.

*

11 Mart’ta Galatasaray-Beşiktaş maçının seyircili oynanmasını istedim. Aşırı Galatasaraylılığım baskın çıktı. O zaman Korona’dan ölüm yoktu. Sadece 1 vaka vardı. Oysa hadiseyi daha ciddiye almalıydık.

*

Çok yanlış bir yaklaşım içindeydim. Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz de aynı büyük yanlışlıkta açıklamalar yaptı. 

*

Fakat öyle bir durum oldu ki benim yazdıklarım Mustafa Cengiz’in çok vahim hatasını da bastırdı. Cengiz’in yaptığını hiç sorgulayan yok. İyi yırttı yani bizim Başkan. 

*

Türkiye’de hata ve yanlış yapınca bunu dürüstçe ifade etme kültürü yoktur. Genelde insanlar hatanın üstüne yatmayı tercih ederler ki kapansın gitsin diye.

*
Bu da bizim toplum olarak olgunlaşmamızı engelliyor. Öte yandan insanlar birbirinin hatasını kollayıp karşı tarafa operasyon yapmaya bayılırlar ülkemizde. 

*

O yüzden de insanlar “Hata yaptım” demeye çekinirler. Mustafa Cengiz de bu yüzden çekiniyor herhalde. 

*

Oysa hata yaptın mı hata yaptım demesini bilmek şart. Kim ne derse desin sen kendine bakacaksın. 

*

Ben 15-16 Mart’tan itibaren özeleştiri yapıp liglerin ertelenmesi gerektiğini sosyal medyadan yazmaya başladım ama elbette olan oldu. Çok geciktik.

*

Benimle dalga geçen Zaytung haberleri vs haklı. Ben de güldüm açıkçası. Elbette capsleri yan yana koyup makara yapacaklar. O fırsatı verirsen yapmaları hakları.

*

Tabii buradan topu alıp önce askeri vesayeti sonra FETÖ vesayetini bitirdiğimiz dönemlere getirince doğru olmuyor. Gerçi onları da anlıyorum. Sırasıyla göçerttiğimiz bu iki rejimden ötürü kuyruk acısı olanlar çok. Bu iki vesayeti de sırasıyla bitirmek sonuna kadar doğruydu. O konulara ileride ayrıca geliriz. Millet olarak koronavirüs ile mücadele döneminde politika mevzularına şimdilik girmeyelim.

*

Korona salgını ile mücadelede hergün yeni adımlar atılıyor. Devlet başından beri çok hızlı bir refleks gösterdi ve göstermeye devam ediyor.

*

Elbette bu sorun tek başına bir sağlık sorunu değil. Sağlık kadar ve belki de daha fazla ekonomileri alt üst eden bir krizle karşı
karşıyayız. 

*

Modern zamanların en büyük krizi bu. Dünya ekonomisi
rölantiye alınmış durumda. 

*

Avrupa’da çarklar neredeyse durdu. Birçok fabrika çalışmıyor. Zorunlu alanlar dışında üretim yapılmıyor.

*

Böyle bir tablo karşısında vatandaşlarının sıkıntıya düşmemesi için Türkiye’de ciddi bir gayret var. 

*

Başkan Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ivedilikle rahatlatma adımları atıyorlar.

*

Bunların içinde Halkbank’ın ayrım yapmadan tüm esnafa 25 bin lira
nakit kredi ve 25 bin lira ticari kart desteği vermesini, nisan, mayıs
ve haziran aylarında muhtasar ve KDV beyannamelerine ilişkin
ödemelerin 6’şar ay ötelenmesini, 65 yaş üzeri olan ya da kronik
rahatsızlığı bulunan vergi mükelleflerinin beyanname ve ödemelerinin yasak bitimine kadar ertelenmesini çok önemsiyorum.  

*

Bunların yanısıra
daha önce üzerinde durduğum bir çok adım atıldı ve yeni hamleler de geliyor.

*

Öte yandan Milli Savunma Bakanlığında birlik ve karargahlarda Korona
ile ilgili çalışmaların takip edilidği bir merkezin kurulmuş olması
çok sevindirici zira salgının yayılması açısından en riskli yerlerin başında karargahlar ve birlikler geliyor. 

*

Şimdilik pozitif vaka yok
ancak olmaması için azami gayret gösterilmesi şart. 

*

Milli Savunma Bakanı
Hulusi Akar bu konuda büyük bir titizlikle çalışıyor.

*

Sağlık Bakanlığı da başından itibaren iyi bir koordinasyon içinde Korona’yı durdurmak için gayret gösteriyor. 

*

Şu an en önemli nokta test
sayılarının artması. Bu konuda ciddi aşama kaydedildi. Ne kadar çok ve hızlı test yapabilirsek bu işi o kadar kolay kontrol altına
alabiliriz.

*

Bu arada Çin’den getirilen Kovid 19 ilaçları da 40 şehre dağıtıldı.
Artık bir çok ilde hem test yapan merkezler var hem de tüm hastaneler anında Kovid vakalarına müdahale edip gerekli tedbirleri alabiliyorlar.

*

Devlet böyle bir titizlikle çalışırken biz vatandaşların da aynı oranda
gayret göstermesi gerekir. 

*

Ben malasef ortalığı hala fazla kalabalık buluyorum. Pazarlar, bankalar, sokaklar vızır vızır. Biz kendimize dikkat edip, kurallara ve yasaklara uymazsak devlet sihirli değneklebu işi çözemez. Herşeyi devletten beklemek olmaz… 

*

Milletçe kendimizi
disipline etmeli ve bu işin vehametini kavramalıyız. Bir süre
evlerimizde oturacağız, başka yolu yok!