Olmadı olmadı

Dün gece Türk Telekom’da Galatasaray, Club Brugge ile karşılaşmadan önce, ‘2 çok önemli bilgi’ gözüme çarptı. Sarı-Kırmızılılar, Belçika takımlarıyla bundan önce 7 maç yapmış (3B-4M) hiç galibiyetimiz yok. Daha önemlisi, Avrupa Kupalarında da düne dek 283 maça çıkan ekibimiz 99 galibiyet almış. İşte C.Brugge’u yenersek, hem bu dev organizasyonlarda 100’ncü galibiyete ulaşacağız hem de ilk kez bir Belçika takımını yenmekle kalmayıp, kupada saf dışı bırakacağız… Ama şu da unutulmamalı sakat, cezalı ve adı UEFA listesinde olmayan isimler çıktığında Fatih hocanın elinde 14 A takım oyuncusu kalırken, onlara 4 genç takviyesi yapmıştı. 11’ine de tabii ki laf edemeyiz. Buna karşın Club Brugge’un tek ana eksiği kaptan R. Vormer’di de, P. Clement’İn kulübesi çok zengindi. Tribünler dolu olmasa da muhteşem taraftar saha içine etkisini fazlasıyla sürdürüyordu. Dakikalar 2’yi gösterdiğinde, Ömer Bayram’ın frikiğinden dönen topta Adem Büyük’ün, röveşatasıyla fileleri sarsıyorduk. Oyunun hakimiydik, hızlı çıkışları iyi yapıyorduk. Nitekim 11’de Ömer Bayram hızlı çıkışlı ve akıl ortalı, Adem Büyük usta vuruşlu harika bir gol bulduk. Umarım bu tempolu ve baskın futbol, oyunu 2’nci bölge önünde tutma eğilimimiz uzun süreli olur. Slovak hakem yerinde verdiği sarı kartlarla oyunu dengelerken, Club Brugge 32’den sonra tehlike oluşturmaya başladı. Muslera, M. Rits’ın yakın mesafe şutunu enfes çıkardı. Neyse ki ilk yarıyı fazla sıkıntı yaşamadan bitirdik. Kaldı 45 dakika haydi aslanlar, siz ne eksiklerle ne maçlar kazandınız; iyi biliriz biz. Tabii ki bu bölümde en büyük iş de muhteşem taraftara düşecek. Çok geliyorlar üstümüze, sakin olmalıyız. Fatih hoca devamlı öne çıkın işareti yapıyor, 62 sonrası taraftarın mükemmel ötesi coşkusuyla 3 bölgeye adım attık. 70 de 2’nci golü buluyorduk, yine Ömer ortalı Adem vuruşlu şut; bu da gol olsa. Mücadelemiz üst seviyede, akıllı oynuyoruz. Ay, ay 80’de bir gol kaçırdılar ki. Haydi çocuklar, kaldı 4 dakika uzatmalara girdik. Bitir artık Kruzliak derken, inanılmayacak bir gol yedik. Top gitti Muslera’nın uzanamayacağı köşeye. Olmadı, olmadı; olsun çocuklar siz yeter ki, bu iyi futbolu oynamayı hep sürdürün…