Şehit deyip geçmeyelim

Yıllardır terörle mücadelede ne yazık ki on binlerce asker ve polisimiz şehit oldu. Halen de Güneydoğu'da PKK ve diğer terör örgütleri ile mücadele eden asker ve polislerimiz şehit olmakta. Her şehit haberi geldiğinde, televizyon başında şehit cenazelerini izlediğimde gözyaşlarıma hakim olamıyorum. Tabi sadece ben gözyaşlarımı dökmüyorum, devletini, milletini, askerini, vatanını seven herkes gözyaşı dökmekte. Akşam namazı sonrası mutlaka başta ecdadımız olmak üzere ülkemizin kurucusu Atatürk'e ve tüm şehitlerimize mutlaka Yasin-i Şerif okurum. Çünkü o şehitlerin yüzü suyu hürmetine başımızı yastığa rahat koyarak uyuyoruz. Kim dini, vatanı, toprağı, milleti, namusu ve şerefi için ölmüş ise o kişi şehittir. Bu şehitlik makamına ulaşmış olanların makamı peygamberlik makamından sonra gelen en büyük makamdır. 

Onlara sakın ölü demeyin

Kur'an-ı Kerim şehitler için, onlara sakın ölü demeyin diyor. Elbette onlar bedenen ölüler ve aramızdan ayrıldılar, ancak onlar Allah katında ölü değiller. Biliniz ki o şehitlerimiz sevdiklerine ve yakınlarına şefaat etme hakkına da sahiptir. Yanlız şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bazı gruplar kendilerinden birinin dinle, imanla, vatan ve millet sevgisiyle hiç işi olmayan bir kişi öldüğünde şehit oldu derler. Hatta teröriste, ülkemize hainlik yapanlara, alkollü iken ölen, zina yaparken, bar, pavyon gibi yerlerde, veya bir kavga esnasında ölenlere de şehit diyorlar. Tabi kalpleri Allah bilir, insanların son durumunun kalbini bilmemiz mümkün değil ama yaşam tarzları ve zahiri durumlarına göre konuşursak onlar kesinlikle şehit filan değiller. Dedim ya şehitlik makamı öyle hafife alınacak makam değildir ve Peygamberlik makamından sonra gelen en büyük makamdır. Şimdi şu konuya gelmek istiyorum. 

Fransız marşe doğru değil

Televizyon başında göz yaşları içinde şehit haberlerini izlerken ailelerin, vatandaşların göz yaşı düktüğü ortamda diğer yandan marş çalınması dikkatimi çekiyor. Halbuki bizim dinimizde marşla cenaze defni yok. Kesinlikle caiz de değildir. Yani bizim dinimizde ruhbanlık yok. Dini, vatanı, milleti, namusu için ölen Müslüman birinin (şehidin) Fransız marşlarıyla toprağa konulması doğru değil. Şehitlerimizin defin işlemleri mutlaka İslam dinine ve Peygamber efendimizin sünnetine göre yapılmalı. Halbuki cenaze toprağa koyulana kadar ibadete devam ediliyor. Derim ki yetkililer, hükümet veya Genelkurmay Başkan'ına şehitlerin arkasında bando veya Fransız marşı  çalmayı kaldırsanız çok daha iyi olacak. Biz Müslüman bir millet olarak ölen insanları ve şehitlerimizi İslami kurallara göre toprağa koyalım. Onlar bizden marş ve bando çalınmasını değil dua bekliyor. Bu törenler iyi niyetle yapılıyor olsada gerçekten dini açıdan doğru değil. O cennetlik yavrularımız, şehitlerimiz sadece bizim gönlümüzde değil, Allah katında da çok kıymetliler. Ne diyeyim CENAB-I ALLAH DEVLETİMİZE, ASKERİMİZE, POLİSİMİZE GÜÇ KUVVET VERSİN. İNŞALLAH ÜLKEMİZDE NE KADAR FİTNE VE FESATÇI TERÖR ÖRGÜTLERİ VAR İSE ALLAH ONLARIN TÜMÜNÜ HELAK ETSİN. ALLAH DEVLETİMİZE, TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNE, MİLLETİMİZE GÜÇ KUVVET VERSİN. ALLAH DİN, DİL, IRK AYRIMI OLMADAN GÜZELİM ÜLKEMİZDE HUZURLU YAŞAMAYI CÜMLEMİZE NASİP ETSİN.