Bırakın şu sanal alemi fitneye bulaşmayın

Bir arkadaşım beni arayarak, 'hocam müsaitseniz sizi yemeğe davet etmek istiyorum' dedi. 'Olur' dedim ve iki gün sonra buluştuk. Dolayısıyla gündeme dair ne varsa konuştuk. Konu sosyal medyaya gelince 'Hocam şu Twitter denen olay varya, inanın beni her anlamda bozdu' deyince, 'Hayırdır senin gibi okumuş, kültürlü ve iş güç sahibi olan biri nasıl bozulur' dedim. Arkadaşım şöyle dert yandı: "Ah hocam Twitter kültüre filan bakmıyor, inanın bundan bir ay öncesine kadar vaktimin büyük bölümü Twitter'da geçiyordu. Bazı gazetecileri ve yorumcuları buradan takip ediyordum. Sizin gibi dostlarımla yemeğe gittiğimde, kimseyle bir konuyu tam olarak konuşamıyordum, aklım  hep şu an kim nasıl yorum yaptı, hangi tweeti kaçırdım acaba ,elimde telefon habire Twitter'ı takip ediyordum." 

Adı üstünde sanal alem 

"Ciddi olamazsın senin gibi biri Twitter'a bu kadar bağlandıysa, başkalarını düşünmek bile istemiyorum" dediğimde; "Hocam inanın bu Twitter ahlakımı ve konuşmamı değiştirdi. Af buyurun küfür nedir bilmezdim, ağzımdan küfürler çıkmaya başladı, işime gücüme konsantre olamayınca, yeter artık diyerek hemen Twitter hesabımı kapattım" dedi. Tabiri caiz ise mağdur arkadaş. Sevgili okuyucularım ,ne yazık ki çoğu işlerde olduğu gibi Twitter, sosyal medya ve interneti aslına uygun olarak kullanmasını bilmiyoruz. Allah aşkına ne demek bir insanın işini gücünü engelleyecek kadar sosyal medyaya bağlanması? Adı üzerinde sosyal medya, yani sanal alem! Bu sanal alemin içinde yorum yapanların, fikir beyan edenlerin kullandığı isimlerin çoğu sahte! 

Algı oluşturma gayretleri 

Bu insanlar kızdıkları, fikrini beğenmedikleri kişilere ve siyasilere çok ağır sözler sarf ediyorlar. Dolayısıyla toplumda algı oluşturuyorlar ve takipçilerini sinsice istedikleri gibi yönlendiriyorlar. Delikanlı olan biri sahte isimlerle yazı yazmaz, sevmediğine küfür etmez, insanları sinsice kendi mecrâsına göre yönlendirmez. Eğer delikanlıysa gerçek ismiyle ortaya çıkıp fikrini beyan eder. Aslında bana öyle geliyor ki şu Twitter denen şey bilinçli olarak kuruldu. Hatırlar mısınız Ortadoğu'da dengelerin değiştiği zamanı! Arap baharı denilen dönemden önce tahminen bir veya iki yıl önce Twitter insanların kullanımına büyük reklam tanıtımlarıyla  girmişti. Sonrasında Irak'ta, Suriye'de, Tunus'ta, Libya'da, Yemen'de, Bahreyn'de ve birçok ülkede ayaklanmalar ve darbeler oldu. Bu ülkelerin hepsinde de insanların Twitter üzerinden organize edilmesiyle darbeler gerçekleşti. 
Derim ki bırakalım sosyal medya yani sanal alemde fitneye, fesatlığa gelmeyi, kendimizi işimize, gücümüze verelim. Çoluk çoçuğumuzun helalinden rızkını kazanmayı, insanlığa,devletimize, milletimize nasıl faydalı oluruz onu düşünelim.  Hadi kendimize gelelim ve şu sanal alemden ve Twitter denen sosyal medyadan uzak kalalım. CENAB-I ALLAH DEVLETİMİZİ, MİLLETİMIZİ ŞERLERİN ŞERRİNDEN KORUSUN. ALLAH BİZ KULLARINI, SANAL ALEMDE YAYILAN FİTNE VE FESATLIKLARDAN UZAK TUTSUN!