Bari sizler içinizdeki fesatlıktan kurtulun

Pazar günü bir gurup arkadaşla sohbet etmek için buluştuk. Sohbetimizin içeriği her zaman olduğu gibi bu sefer siyasi değildi. Daha sosyal içerikli ve biraz da manevi konular üzerine sohbet ettik. Arkadaşlardan biri, 'hocam size bir şey soracağım' dedi. Ben de 'hayır olsun sor bakalım' dedim. "Hocam televizyona çıkıp dini konuşmalar yapan Prof. Nihat Hatipoğlu nasıl biri" diye sordu. Ben de 'iyi biri, insanlara televizyon ve gazetelerde hak ve hakikat-ı anlatıyor, İslam dinini sevdirmeye çalışıyor' deyince, tekrar, "hocam Nihat Hatipoğlu'nu geçen bir televizyon kanalında izledim, çok para kazanıyor diye eleştiriyorlardı" dedi. Şimdi de fitne Nihat Hoca'ya mı sardı? dedim. Ne demek para kazanıyor, tabi ki kazanacak, ilim irfan sahibi olmuş ve rızkını helalinden kazanıyor. 

Elbette hakkını alacak 

Adam televizyonlara bedeva mı çıkacak? Televizyon kanalları Hatipoğlu'nun üzerinden para kazanıyorsa, oda elbette hakkını alacak. Ne yani hocalar ticaret yapmayacak mı, para kazanamayacak mı? Ya kardeşim Allah'ın Resulü Peygamber efendimiz bile rızkını ticaret yaparak kazanırdı deyince, "Hocam zaten Nihat Hatipoğlu'nu eleştiren program, yine bazı ilahiyatçıların katıldığı televizyon programıydı" dedi. Eh işte şimdi anlaşıldı fitnenin nereden geldiği dedim. 
Sevgili okuyucularım yıllardır yazılarımda hep dürüst ve samimi olmayı tavsiye etmekteyim. Ama ne yazıkki, bu kolay değil, kör olasıca şeytan yakamızı bir türlü bırakmadığı için dürüst, şefkatli, merhametli, işimizde gücümüzde, arkadaşlığımızda ve dostluğumuzda samimi olamıyoruz. 

Tabi sözde ilahiyatçılarda, sözde bir kısım imamlarda bu durumda. Ben çok defalar Hatipoğlu'nun ilahiyatçılar ve imamlar tarafından kıskanıldığına şahit oldum. Dedim ya şeytan yakalarını bırakmadığından dolayı kıskançlık, hasetlik duygusuna kapılıyorlar. 

Samimiyet ve kalp temizliği 

Mesela bu hocalardan bazıları içlerinden "ya o profesörse bende profesörüm, benim neyim eksik ki televizyon ve gazeteler hep Hatipoğlu'nu yayınlıyor" derler. Eksiklik şu, samimiyet ve kalbin temizliği. Eğer bir insan isterse filozof olsun ama samimi değilse onun ilmi kimseye tesir etmez. Nihat Hatipoğlu samimi olduğu için toplumdan ilgi görüyor ve çoğu insan onun anlattıklarıyla dini yaşama başladı. Duydunuz mu kıskanç sözde ilahiyatçılar ve imamlar? Samimi olun samimi. Gittiğiniz programlarda adamcağızı karalamayı bırakın, kıskançlık ve hasetlik duygusundan uzak kalın. Biz müslümanlara hiç bir zaman kıskançlık, hasetlik ve fesatlık yakışmaz. Biz müslümanlar kim olursa olsun eğer biri işini samimi olarak yapıp güzel hizmetlerde bulunuyorsa, insanlığa faydalı ise işte o kişiyi alkışlamalıyız ve de ona hayırlı hizmetlerinin devamı için dua etmeliyiz. Ne diyeyim CANAB-I ALLAH CÜMLEMİZİ SAMİMİ KULLARINDAN EYLESİN. ALLAH BİZ KULLARININ KALBİNDEN KISKANÇLIK, HASET VE FESATLIK DUYGUSUNU KALDIRSIN. ALLAH KİM OLURSA OLSUN, İSTERSE ATEİST OLSUN, İLİM İRFAN SAHİBİ OLAN KİŞİLERE HAYIRLI VE FAYDALI HİZMETLERDE BULUNMAYI NASİP ETSİN.