0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Müslümanlar'ı ABD'nin peşine takma misyonu 

Bunu yıllardır yapıyorlar. Saf insanları hayali düşmanlarla ya da ancak ikinci, üçüncü sırada gelmesi gereken sorunlarla kandırıp ya da etkileyip “büyük şeytan” dedikleri ABD’nin peşine takıyorlar. CIA’nın ajanlığını yapan bazı uyanık, sözde Müslüman grupçuk liderlerinden ya da yazarlardan bahsediyorum. 

Yıllardır süren taktik 

Yarım asır öncesine dönelim. Türkiye’de 1960 sonrasıydı. Ülke, askeri rejimden çıkmış yavaş yavaş sivilleşiyordu. Milli davalarımızdan biri olan Kıbrıs konusu güncelliğini koruyordu. ABD, İngiltere ile birlikte Türkiye’ye baskı yapıyor, kazanılmış haklarımızı gasp etmek istiyordu. Kıbrıs’ta Batı destekli Rum çetelerinin Türkler'e yönelik katliamları devam ediyordu. Banyo küvetinde süngülenmiş Türk çocuklarının milli basında yayınlanan fotoğrafı büyük infial yaratmıştı. 

Dönemin koalisyon hükümeti güçsüz ve mecalsizdi, Kıbrıs’a müdahale edecek çıkartma gemimiz bile yoktu. Amerika bizi sürekli tehdit ediyordu. Hükümet, tıpkı rahmetli Menderes’in darbeden önceki aylarda yaptığı gibi Rusya ile ilişkiler kurarak milli davamıza destek arıyordu. Türkiye o dönemde dış politikada tek kutuplu ilişkilere bir son vermek, daha dengeli bir çizgi izlemek peşindeydi. Hatta o dönem İsmet İnönü “dünya yeniden kurulur, Türkiye de orada yerini alır” diyerek çekingen bir şekilde de olsa ABD’yi eleştirmişti. 

Kıbrıs ve o sahte İslamcılar 

1960’ların başında kamuoyunda Batı’ya yönelik yoğun bir tepki vardı. O dönemki söylemle Amerikan emperyalizmi özellikle gençliğin nefretini toplamıştı. Sokaklarda “Yankee go home” diye bağıranlar Amerikalının evine dönmesini istiyorlardı. Üslerin kapanmasını, NATO’dan çıkılmasını talep ediyor, Kıbrıs davamızı savunuyor ve Batının desteklediği bir şahsiyet olan Rum lideri Papaz Makarios’u kınıyorlardı. 

Sağcı veya solcu, ama milli ve yerli, bütün gençliğin en sevdiği sloganlardan biri şuydu: “Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır, kanlı papaz mahvolacaktır”

Durum böyle olur da Amerika boş durur muydu? CIA hemen ortalığa ajanlarını yolladı. Ama bu ajanlar, öyle filmlerde gördüğümüz, sarı saçlı, mavi gözlü, takım elbiseli ve güneş gözlüklü tipler 007’ler değildi. Anadolu’dan devşirilmiş takkeli, sakallı, cüppeli sözde İslami görünümde bir takım su katılmamış hainlerdi bunlar. 

Maksatlı Rusya düşmanlığı 

İslamcı maskeli ajanlar sırf Türkiye bağımsız ve dengeli bir dış politika kuramasın diye Rusya düşmanlığı körüklediler. Kıbrıs davamızı, ABD ile olan sorunlarımızı, kanlı papazın oyunlarını unutturmak istediler. Bu Müslüman görünümlü CIA ajanları halkı kışkırtmak için zamanın solcu partisi TİP’i (Türkiye İşçi Partisi) dillerine dolamışlardı. Sakallı ajanlar meydanlarda, caddelerde, cami önlerinde toplanıp saf Müslümanları şöyle bağırtıyorlardı: “Tip, tip, tip, tipsizler/bir avuç ipsizler/Amerika gitsin, Rusya mı gelsin/Allahsız komünistler”

İşte aynı sözde İslami cemaat liderleri, yani CIA’nın bugünkü gazeteci ve yazarları o zaman ne dedilerse bugün de hepsini tekrarlıyorlar. Saf Müslümanları Amerika’nın peşine takmaktan, vatana ihanetten, milli davaları satmaktan, bölücülükten ve kumpastan asla vaz geçmediler ve usanmadılar. 

Değişen bir şey yok 

Aradan 50 yıl geçti. Amerika gitmedi, Rusya da gelmedi. O dönemin ajanları, CIA’nın finanse ettiği Komünizmle Mücadele Derneği’nden yetişen FETÖ’cüler devlete sistemli biçimde sızdırıldılar. Ancak CIA ajanları sadece FETÖ’cülerden ibaret değildi, bir de değişik mücadele derneklerinden devşirilmiş NATO’cu sözde İslamcılar vardı. 

FETÖ’cü ve NATO’cu sözde İslamcılar genel olarak vatanseverlerin, özellikle de gerçekten İslami bir çizgiye sahip olan rahmetli Erbakan ve daha sonraki dönemde Cumhurbaşkanımız Erdoğan gibi liderlerin amansız düşmanı oldular. Hoca’nın değerli çabalarıyla gerçekleşen 1974 çıkarmasını alttan alta sabote ettiler. Kıbrıs müdahalemizi affetmeyen ABD’nin yaptırdığı 12 Eylül 1980 darbesini ve liberal ekonomiye esir olmamızı desteklediler. 

Komünistlik mi? Rusya mı? 

Aynı sahte İslamcı çevreler, Rusya’da 1990 yılına meydana gelen rejim değişikliğinden sonra da sıkı Amerikancılığa devam ettiler.  Onların Rusya’ya karşı olmalarının nedeni Rusya’daki ateist ve komünist sistem değil kendilerinin Amerikan uşağı, sahte Müslüman ve gerçekte çıkarcı kapitalist olmalarıydı. Gerçek bu kadar açıkken, ortada komünizm kalmamışken anti-komünizm yapan bu uyanıklar saf insanlarımızı aldatmayı yine de başarıyorlardı. 

Amerika’nın bir türlü gitmediği Ortadoğu’da 2003’ten sonra başlayan ABD katliamları da bu sözde İslamcıları CIA doğrultusundaki çabalarından vaz geçiremedi. Onlar dünyadaki tüm sorunların, hatta bizzat Obama’nın yaratmış olduğu Suriye sorununun bile Müslümanların ABD’ye yalvarmasıyla çözüleceği propagandası yaptılar. Filistin sorunu mu var, ABD çözecekti. Hüsnü Mübarek sorunu mu var, ABD çözecekti. Demokrasi sorunu mu var, ABD çözecekti. ABD ise Müslümanların başına bomba yağdırmaktan başka bir şey yapmadı ve insanlar yavaş yavaş uykudan uyandılar. 

FETÖ Kafa, FETÖ Mermer 

Sakallı CIA ajanları şimdi de bulundukları köşelerden Karlov suikastının FETÖ tarafından yapılmadığı kuşkusunu yaymaya çalışıyorlar. Tutuşmuşlar, çünkü iş FETÖ’ye varırsa ucu patronları ABD’ye kadar uzanır diye düşünüyorlar.  Komünizmle Mücadele Dernekleri’nde vaktiyle öyle eğitilmişler. Bir FETÖ var çünkü FETÖ’den içeri ve bu kafa FETÖ kafa, FETÖ mermerdir.  

 

Kayahan Uygur Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX