0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

ABD seçimlerinde tarafsız kalınmaz 

ABD Başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın Türkiye için daha iyi bir seçenek olacağını Türkiye medyasında ilk kez ve ayrıntılı biçimde açıklayan benim. Tıpkı Brezilya konusunda olduğu gibi, tıpkı ABD ve Batı dünyasındaki çöküş işaretlerinin tartışılması gibi okuyucularımı bilgilendirirken sadece kendi hür vicdanıma dayanarak, önyargısız, ezbersiz ve otosansürsüz düşünmeye çalışıyorum.  

Trump oldukça antipatik biridir. Ana akım Batı medyası onu bir çirkin politikacı, yeni bir Hitler, bir ırkçı gibi göstermek peşindedir. Ama bütün bunlar bizim analizimizi ne derece etkileyebilir? 

Hanedan demokrasisi 

Bir kere ABD seçimlerinde iki aday olduğuna göre, sevimsizlik konusunu her ikisi için de ele almak gerekir. Hillary sempatik midir? Onun eski başkanlardan Bill Clinton’un eşi olması en azından bir handikaptır. Eğer seçilirse ABD’nin son 5 başkanından ikisi baba-oğul, ikisi karı-koca olacaktır. Bir de Kuzey Kore’ye laf sokuştururlar. Demokrasi için rezalet kısacası. Bu bazılarının hiç aklına gelmez, tabii Batı medyası zaten insanların aklına bir şey gelmesi değil, gelmemesi üzerine kurulmuştur. 

Trump milyarder bir işadamı iken politikaya atılmış sevimsiz bir figür müdür? Belki, ama unutmayalım ki Hillary’nin kocası Bill Clinton, ABD tarihinin 9’uncu en zengin başkanıdır. 55 Milyon dolarlık servetiyle George W. Bush’u bile sollamıştır. Bir taşra avukatı nasıl böyle zengin olmuştur? Bu soru Hillary’e soruluyor mu? Mesela Obama’nın sadece 7 milyon doları varken, nasıl oluyor bu? 

Trump neden yeni bir Hitler olsun? Hitler gibi ABD tarafından finanse edilmemiştir ki! Batılılar 2’nci Dünya Savaşı sonrası soğuk savaş ortamında Hitler-Stalin şeytanlaştırmasıyla kendi günahlarını örtmek istemişlerdir. Üstelik bu savaşı komünist Rusya’ya karşı Hitler’i besleyip, büyütüp saldırtan İngiltere ve ABD çıkarmıştır. 

Kim Hitler? 

Donald Trump, bütün konuşmalarında ABD’nin Ortadoğu’yla, Rusya’yla, Çin’le uğraşmayı bırakıp kendi sorunlarıyla ilgilenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Başka ülkelere askeri müdahalelere şiddetle karşıdır. ABD’nin çökmekte olduğunu, askeri harcama yapmaması gerektiğini söylemektedir. Ortadoğu’yu, Kuzey Afrika’yı yerle bir edip, milyonların ölümüne yol açan Obama’nın eski Dışişleri Bakanı Hillary dururken Trump’ı Hitler’e benzetmek eğer akılsızlık değilse, tam bir kötü niyet belirtisidir. 

Hillary İslam dostu mu? 

Irkçılığa gelince, bu tamamıyla bir yakıştırmadır. Trump ırklara değil göçmenliğe karşıdır, ABD’ye yeni göçmen gelmesini istemiyor. Ayrıca terör olayları yaşanan İslam ülkelerinden ABD’ye girişlerin yasaklanmasını öneriyor. Bu görüşü İslamofobi olarak niteleniyor. İslamofobi, İslam korkusu demektir.  Olabilir, Trump Müslümanlara karşı bizim şiddetle karşı çıktığımız bu tür hisler besleyebilir. Peki, Hillary Clinton ne tür hisler besliyor? Bunu anlamak için niyet okumaya da gerek yok. Kendisinin bakan iken yaptıkları da, politik ortağı olan Obama’nın çizgisi de ortada. Kim olursa olsun, kanunsuz, hukuksuz öldürülüp uçaktan denize atılan bir insanoğlunu keyifle seyreden Hillary imajını televizyondan izlediniz mi? Hillary dönemindeki Guantanamo işkencelerini nasıl buluyorsunuz? Lafa değil işe bakarsak, Trump’ın rakibinin de en azından ondan daha az ırkçı olmadığını görürüz.  

Önemli olan 15 Temmuz 

Aslında, bütün bunlar ABD iç politikasını daha fazla ilgilendiren konulardır. Bizim asıl ilgi alanımız tarafların 15 Temmuz darbe ve işgal girişimiyle, Suriye’deki teröre karşı aldıkları tavırdır. Trump, FETÖ darbesini kınamış, Cumhurbaşkanımızı kutlamış, darbeyi 13 CIA ajanının organize ettiğini açıkça belirtmiştir. Trump, DAEŞ'in Başkan Obama tarafından kurulduğunu söyleyerek terörizmle mücadelede tutarlılık göstermiştir. Hillary ise tek kelimeyle FETÖ’nün en yakın dostlarından biridir, daha da bir şey söylemeye gerek yok, çünkü ABD’nin darbedeki rolünü artık ilkokul çocukları bile öğrenmiştir. Çocuklarını ABD’de okutacak maddi imkânlara sahip bazı muhafazakâr ailelere göre ABD’nin iç politikası önemli olabilir. Hillary’nin Müslüman seçmenleri kandırmak için söylediği liberal şekerlere bulanmış sözlere kanabilirler. Tabii medyada fotoğrafları yayınlanan kaçak FETÖ’cü aileler gibi ABD’de yaşamak isteyen Müslümanlara da söyleyecek bir sözümüz yok. Ama bu tür bir yaşamın da ne İslam’la, ne de muhafazakârlıkla ilgisi yoktur. Bazı insanlar bayrak, vatan, millet, ulus-devlet kavramını unutmuşlar, kendilerini dünya ABD imparatorluğu içinde yaşayan Müslüman azınlık mensubu sanıyorlar. Bu yaklaşım çarpıktır. Bizim için ölçüt vatanımızdır. 

Ölçüt 

Türkiye açısından Trump daha iyi ise tarafsız kalamayız. ABD seçimlerinde oy kullanacak Müslümanların ve Türkiye dostlarının oyu önemlidir. Cumhurbaşkanımızın bir tek kelimesiyle oyunu değiştirecek çok sayıda insan olduğuna da inanıyorum. En azından seçimlere kadar bu tercih bizim elimizde FETÖ’nün iadesi açısından bir kozdur. Bu kozu Trump’ı desteklemekten çekinip, tarafsız kalarak bir yana bırakamayız. 

İnsanlık açısından da, ABD’nin küresel finans çevrelerinin emperyal bir aracı olmasındansa, kendi halkını temsil eden bir ulus devlete dönüş yapması daha hayırlıdır. Trump’ın başkan olacağı, kendi sorunlarına ağırlık verip, Ortadoğu’yu Ortadoğu halklarına bırakacak bir ABD ile eşit ilişki temelinde dost kalabiliriz. Ancak savaş kışkırtıcısı ve gerilim peşinde koşan bir Hillary Clinton ile bu iş zor. 

Kayahan Uygur Diğer Yazıları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX