ABD nal toplamaya başladı

“The Washington Free Beacon” Amerikan Muhafazakârlarının kurduğu bir internet sitesidir. Son yıllarda özellikle Obama-Clinton ekibine karşı yaptığı etkili muhalefetle tanınıyor. Bu sitede yayınlanan ABD Hava Kuvvetleri’nin bir raporuna göre yüksek hız ve manevra kabiliyetine sahip hava araçları bakımından Amerika, Çin ve Rusya’nın oldukça gerisinde kalmış. 

ABD tehlikede 

Raporda sesten hızlı füzelerle düzenlenebilecek saldırılara karşı ABD’nin yeterince savunulamayacağı vurgulanıyor. Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu yüksek hızlı ve manevralı silahlar (high-speed maneuvering weapons- HSMW) alanında oldukça ileri gitmişler ve bu silahlarla ABD’nin dünyadaki silahlı güçlerini ve kendisini vuracak güçteler. 

Amerikalı uzmanlara göre bu silahlar çok hızlı, çok yüksek irtifada ve çok önemli bir manevra kapasitesiyle hareket ediyorlar. Çin ve Rus HSMW araçları sadece ABD uçaklarını değil, füzelerini de havadayken yakalayıp imha edebiliyorlar. Sesten en az 5 kez hızlı olan bu araçlar savunma füzelerini de şaşırtabilirler, çünkü teknolojisi eskimiş olan ABD sistemi sadece rotası kestirilebilir olan füzeleri yakalayabiliyor. 

Füzelerde kriz 

ABD Hava Kuvvetleri Ulusal Bilim Akademisi uzmanlarının Aralık ayında halka açıklanan raporu Amerika için alarm zillerini çalıyor. Yeni bir silahlanma yarışını başlayabilir.  Bu yarış hem nükleer başlıklı, hem de klasik savaşta kullanılan füzeler alanında olacak. 

Bu raporun hazırlandığı panelin başkanı olan Mark J. Lewis, “ABD’nin yeni bir sınıfa sokulması gereken bu silahlar nedeniyle kendi savunmasını dahi tam anlamıyla yapamayacak durumda olduğunu” belirtiyor ve şöyle diyor: 

“Saldırı ve savunma bir madalyonun iki yüzü gibidir. Soğuk savaş döneminde olduğu gibi bugün de geçerli olan ilke caydırıcılıktır. Tek caydırıcı yöntem de bu sesten hızlı silahların atılabileceği üsleri onlardan daha hızlı silahlarla vurabilecek kapasiteye ulaşmaktır.” 

ABD doktrini eskimiş 

Lewis bu tür silahlara savunma ve karşı saldırı anlamında cevap verebilecek araçların geliştirilmesi konusunda ABD hükümetini uyarıyor ve sesten hızlı teknolojiler üzerindeki çalışmaları yavaş buluyor. ABD dışındaki nükleer ülkelerde ABD’nin bu alandaki geri kalmışlığına uygun düzenlemeler var. Bu tür silahlar Amerikan sistemindeki zaaf ve çatlaklardan yararlanacak ve karşı önlem alınmasını imkânsız kılacaktır. 

ABD Hava Kuvvetleri araştırmasını kısaca özetleyecek olursak ortaya şu manzara çıkmaktadır: ABD’nin hâlihazırdaki operasyon doktrini ve komuta planı eskimiştir, çok hızlı, çok yüksekten uçan ve manevra kabiliyetli füzeler konusu üzerinde durulmamıştır. Hâlbuki geleceğin savaşı bu araçlarla olacaktır. 

Sırada Hindistan var 

Raporda daha da ilginç olan bir nokta şudur ki Çin ve Rusya daha başka ve yepyeni ses ötesi cihazlar denemektedirler ve onlara başka bir atom bombası sahibi ülke olan Hindistan da katılmıştır. Ancak bütün bu ülkeler arasında en ileri durumda olan ülke Çin Halk Cumhuriyeti’dir. Çin’in sesten hızlı, silahlı, insansız hava aracı olan DF-SZ Dongfeng, “Mach 10” hızıyla yani sesten 10 kat hızlı uçabilmektedir. Dongfeng dünyada mevcut bütün savunma sistemlerini aşıp,  aldatabilecek manevra kabiliyetine sahiptir. Bugüne dek 6 kez tatbikatı yapılan bu araç en son nisan ayında denenmiştir. 

Bir Rus generalinin ağustos ayında yaptığı açıklamaya göre Rusya’nın sesten hızlı füzeleri 2020 yılında ABD savunmasını tam anlamıyla devre dışı bırakacak düzeye erişecektir. Rusya’nın üzerine füze taşıyabilen deneysel uçağı Yu-71’i Nisan ayında ilk seferini yapmıştır. 

Savunma medyasına göre ABD’nin bu programlara cevap verecek bir hazırlığı şu anda bulunmamaktadır. Tabii bu tür yayınlarda sektöre destek arayışı gibi nedenlerle bir miktar abartma payı bulunabilir, ancak Rusya ve Çin’in özellikle füze kalkanı ve sesten hızlı hava araçları alanında ABD’yi geride bıraktıkları gerçeği Batı medyasının geneli tarafından kabul görmektedir. 

Savunma kubbesi 

Rusya’nın Kaliningrad, Kırım ve Suriye’de kurduğu ve adına “savunma kubbesi” denilen sistem klasik silahlarla, elektronik, elektromanyetik ve informatik araçları kombine biçimde kullanarak hem füze rampalarını korumakta, hem de rakip hava kuvvetlerini belli bir coğrafyada kilitleyebilmektedir. Anlaşılan dünyadaki güç dengeleri, sadece siyasi ve ekonomik alanlarda değil aynı zamanda askeri alanda da değişmeye başlamıştır. 

Dünyada değişimin nispeten daha az görüldüğü tek bir alan kalmıştır, üstyapı denilen kültürel hegemonya ve buna bağlı olarak medya alanında. Son dönemde Çin ve Hindistan’ın ABD medyasında öncelikle sinema ve müzik alanından başlayarak yatırımlara girişmeleri ilginçtir. Buna her türlü silaha aynı silahla cevap vermek denilir. Ancak bu özel alanda mücadelenin en önemli cephesi algı operasyonlarını önlemek ve dünya kamuoyunun gerçekleri görmesini sağlamaktır. 

ABD yenilebilir 

İşte bu yazımın asıl amacı da budur. Her gün milyon kere ABD’nin üstünlüğünü, yenilmezliğini, gücünü öne çıkaran Batı medyası ve onun Türk uzantıları yalan söylüyorlar. Durum eskisi gibi değil, dünya değişiyor, güneşin doğudan doğduğunu herkes 2017’de daha iyi anlayacak.