0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Kur oyununda zarar edenler ne kadar dayanacak? 

Türkiye’de seçimlerin yaklaşmasıyla beraber Avrupa ve ABD’de tüm manşetler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldı. 

Hedef Cumhurbaşkanı Erdoğan olunca dışarıda herkes el ele vererek elinden geleni ardına koymuyor. 

İçerde bulunanlar Büyükelçiliklerin kapılarını aşındırırken, dışarıda bulunanlar sosyal medyada âdeta bir partinin SKM’si gibi çalışıyor. 

Döviz kurlarında yaşanan agresif yükselişlerin yüzde 50’sinin sebebinin siyasi olduğunu, her seçim öncesi bu saldırılara maruz kaldığımızı belirtmiştim. 

Seçmenleri seçim öncesi ekonomik buhran yaşatarak sandık başına götürmek bilindik bir taktiktir. 

Söz konusu para olunca düşmanlar bile belli bir zaman sonra “ Zarar kes “ pozisyonuna geçer. 

Türkiye’nin dövize bağlı olması dövizle dışarıdan mal ya da fikir satın alıyor anlamını taşıyor. 

Yani Türkiye, döviz verdikleri ülkelerin müşterisi. 

Üreticisiniz malı kime satacaksınız? Müşteriye. 

Sevmediğiniz bir müşteri ama parası cebinde hazır, satmayacak mısınız? 

Tamam satmadınız, parası olana mal, malı olana müşteri yok mu? 

Çok. 

S400 füzeleri bir örnekti. ABD yok derse Rusya var der. 

Parayla değil mi ? 

Yurtdışındaki fabrikalar Türkiye’den para kazanmıyor mu? Türkiye borcuna sadık ilk ülke değil mi ? 

Türkiye’nin sırtından para kazanan sektörler Türkiye’den oldukça memnun. 

Mesela ; Eğitim sektörü. 

Son dönemde döviz kurlarında yaşanan hareketlilik, eğitim hayatını yurtdışında sürdürmek isteyen öğrencilerin cebinden çıkacak paranın miktarını artırdı.  

Buna göre, yurtdışındaki bir eğitim kurumunda okuyan bir öğrencinin ödemek durumunda kaldığı rakam son 1 yılda yaklaşık 60 bin TL artmış durumda.  

Merkez Bankası kurları dikkate alındığında, bir önceki yılın mayıs ayına göre yüzde 32 artan dolar 4.70 TL bandında seyrediyor. Ortalama yurtdışı eğitim fiyatlarına baktığımız zaman ise ABD’de okumak isteyen bir öğrencinin yıllık en az 15 bin dolar ödediği görülüyor.  

Bu tutar 50 bin dolara kadar çıkabiliyor.  

Kurların yükselişi sadece Türkiye’nin zararı değil, müşteri kaybedecek ülkelerin de zararı. 

Ancak Türkler, daha tasarruflu yaşamayı öğrenmemekte ısrar ederlerse, üretmeyi geride bırakırsa, gelecek nesilleri bağrına basamazsa, eğitimde ve tüm sektörlerde dışa bağımlılığı azaltamazsa kaybeden taraf olabiliriz. 

Biz tarih boyunca kaybetmedik, kaybeden her zaman Türkiye’nin karşında olanlar olmuştur. 

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX