Yanılsama

Öyle ilginç bir döneme denk geldik ki, insan nesillerinden pek azı böylesine dönemler yaşamıştır. Öyle büyük bir yanılsamanın yanı başındayız ki, onun büyüklüğünden ve bizim yakınlığımızdan dolayı, algılarımız çözümde yetersiz kalıyor Çözebilenlere ise toplum tarafından, gerçeklikten uzaklaşmış ve delirmiş gözüyle bakılıyor. Çevremizde ilgimizi meşgul edecek çok fazla cephe oluşturuldu ve bu meşguliyet, cepheleri oluşturanlar arasındaki bağları görmemize engel oluyor. Bu illüzyonun canlı kalabilmesi için, cepheleri oluşturanlar bağlantıları yokmuş gibi hareket etmeye istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Hedeflerine adım adım ve kendilerine asla şüphe getirmeden ilerliyorlar. Meşgul edildiğimiz her değişiklik, gerçeği görmekten uzaklaştırıyor.

İnsan ömrü uzatılıyormuş gibi bir algı yaratılıp, nesillerin ömrü kısaltılıyor. Bilim ve teknoloji bilgisi o kadar güzel manipüle ediliyor ki, buna maruz kalanlar asla gerçeği göremiyor. Yiyeceklerde, suda ve havada, yumuşak metaller, yaşlanmayı hızlandırıcılar ve sakinleştiriciler kullanılıyor. Döndüğümüz her yer vücudumuza ve psikolojimize zarar verecek zehirlerle kaplı. İnsan vücuduna uygun olmayan metaller, akıl sağlığına zarar vererek psikolojik ve sosyolojik problemler yaratıyor. Oluşan rahatsızlıklar için kullandığımız ürünler, içlerinde başka hastalıklar çıkaracak maddelerle dolu. Hem yiyerek hem deri yoluyla hem de soluyarak, birçok zararlıya maruz kalıyoruz. Ekseri olarak akıl sağlığı ve üreme sistemimize hücum ediliyor. Eskiye nazaran toplumda çocuk yapabilme kapasitesi oldukça düştü. Gencecik insanlar çocuk sahibi olmak için hastane kapılarında ömür harcıyor. Sadece bunlar da değil giydiklerimiz de temizlik için kullandıklarımız da adım adım aynı hedefe götürüyor. Bu katılan maddeler oldukça ustalıkla yapılıyor. Çok küçük bir örnek vermek gerekirse, tükettiğimiz neredeyse her paketli gıdada Potasyum Sorbat bulunuyor. Hepsinde, tek pakette insan sağlığında risk taşımayacağı söylenen üst sınırdan bulunuyor. Lakin, bir insan bir günde kim bilir ne kadar paketli gıda yiyor.

Eğlenceli görüntüler ve müzik kullanılarak tüm bunlar bize iyi gibi gösteriliyor. Oluşturulan rol modeller yer aldıkları reklam kampanyaları ile yardımcı oluyor. Bu durumu sevdirme görevi de onlara düşüyor. İçinde peynir bulunmayan peynirli bisküviler, içinde süt bulunmayan sütlü ürünler ve benzerleri ile hayatı epey miktarda sağlıklı besinle (!) ilerletmeye çalışıyoruz.

Doğumdan ihtiyarlığa kadar bin bir çeşit enjeksiyonla vücudumuza, bizleri çok seven ilaç şirketleri tarafından üretilen maddeleri zerk ediyoruz. Zihinlerimiz küçük yaşta şekerlerle tatlılarla fethediliyor, küçük yaşlarda büyük rahatsızlıklarımız oluşuyor. En basitinden, çocuk yaşta oluşan diş çürüklerine müdahalelerde kullanılan maddelerle, yıllarca nesillerin kemik yapısına ağır metaller yerleştirildi. Bu maddeler öğrenme ve muhakeme yeteneğine direkt olarak etki etti.

Dikkatlerimiz para ve maddi mallara odaklandı. Böylece içsel benliklerimizle bağlantıyı neredeyse kopardık. İçecek reklamında bile kadın cinselliği kullanılarak, cinsel haz ve oyunlarla oyalandık. Akıllarımız bizi yönlendirenlere ait oldu ve ne derlerse onu yaptık. Ne düşüneceğimizden nasıl düşüneceğimize kadar her şey, baktığımız ekranlar tarafından şekillendirildi. Yıllarca dünya devletlerinin hükümetleri de muhalefetleri de göz önündeler, fakat her şey gizlice şekillendirildi. Politikalarda karşıtlıklar kuruldu, oysa ki, her iki tarafa da sahiplerdi.

Şimdi, sırada tam kontrol var. Hedefleri topraklarımız, kaynaklarımız, zenginliklerimiz. Mülksüzleştirme projesi adı altında, bunlar da kayıp gidecek. Sistemi fark eden deliler için de Neurolink gibi direk müdahale eden sistemler hazırlanıyor. Bu sırada biz de almak zorunda hissettiklerimizi alacağız, yaptığımız işler karşılığında dünyevi şeyler ve büyük ünvanlarla ödüllendirileceğiz. Yaratılan sahte gerçeklikler hapishanesinde dışarıyı bilmeyen insanlar topluluğu olacağız, özgürlüklerden fedakarlık ederek, güvende olduğumuzu düşüneceğiz ve mutlu olacağız. Kalın sağlıcakla.