Her biri bir Türk Bayrağı Ülkücüler...

Su o kadar bulandı ki...

Sadece dere suyu, ırmak suyu, deniz suyu, okyanus suyu değil, Çeşme suyu bulandı!

En acısı ve kötüsü de ne biliyor musunuz, cansuyu bulandı!

İnsanın 4/3 'ü de su olduğu için bazı insanların fıtratı bulandı!

İnsanın fıtratı...!

İşte, en tehlikelisi de buydu!

Evet, kirlenen körfezleri, dereleri, ırmakları, denizleri, hatta okyanusları devasa arıtma cihazları, makinaları yapıp, temizleyebilirsiniz!

Nitekim örnekleri de var!

Lakin, kirlenen insan fıtratını temizleyecek kul yapısı bir arıtma cihazı yok, olmadı, olamayacaktır da!

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun bir sözü geldi aklıma, "Teknoloji her türlü silahı icat etti, ama hala inanmış insanın karşısına koyacağı silahı icat edemedi"!

Evet, tüm fıtratı bozukların, bulanık suda balık avlamaya kalkışanların oltaları bir yerlere takılsa, hemen ortaya bir şey atılır, "Ülkücü mafya"(!)

Neden diye, hiç düşünen oldu mu?

Çünkü, Ülkücüler, o bulanık suya olta atanların oltalarını koparan ülkücülerdir de ondan! Çünkü, Ülkücü, ahlaksızların, zalimlerin, haramzadelerin baş belalarıdır da ondan!

Ülkücüler cami avlusunda cemaat çalma gayretinde değil, sokakta, yani bulanık suyun içerisinde avlanmak istenen balıkları kurtarmayı şiar edinmişlerdir de ondan!

İşte, bu da avcıların hesabını bozdu, heveslerini kursaklarında bıraktı, bırakıyor, bırakacak da ondan!

Lafı fazla uzatmadan, sizlere bir delil göstermek istiyorum!

Yukarıdaki habere ve fotoğrafa iyi bakın!

Bakın ve görün!

Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin, bu kareden, bu karakterlerden mafya çıkar mı?

Bu fotoğrafa, fotoğrafı bile çekilememiş, yaşanmış bizzat şahidi olduğum bir hadiseyi daha ekleyeyim!

Yer Samsun...!

Samsunlu Ülkücüler ocak binalarının kirasını ödeyemedikleri için Kızılay şubesinin önünde kuyruğa girip kanlarını satmışlardı!

İmdi...!

Ey bulanık suyun balık avcıları!

Hangi silahı kullanırsanız kullanın, bu inanmış insanları yok edemeyeceksiniz!

Ülkücülerin Başbuğu merhum Alparslan Türkeş, "Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır" diyerek, tarif eder Bozkurt'larını!

Biz evlatlarını da "Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin." nasihatıyla zırhlandırmıştır!

Evlatları da bayrağı kirletmediler, son nefeslerine, son damla kanlarına kadar da kirletmeyeceklerdir...!

Vesselam...