0530 708 54 54
0530 708 54 54
15 Ocak 2023 Pazar 09:00:00 - Güncelleme:15 Ocak 2023 Pazar 09:00:00

Hak ettiğin değeri doğru yerde durursan görürsün!

Sosyal bir varlık olarak bireylerin en ihtiyaç duyduğu şeylerden bir tanesi hak ettiği değeri ve saygıyı ailesinden, çevresinden ve toplumdan görebilmektir. Fakat bu her zaman kolay olmamaktadır. Bunu sizlere Washington metro istasyonunda yapılan sosyal deney ile anlatmak ve çözüm yolları için önerilerde bulunmak istiyorum.

Washington metro istasyonundaki deney:

Soğuk bir Ocak ayının sabahında, adamın biri Washington metro istasyonunda çöp bidonunun yanına dikilir ve önüne kemanının kılıfını sererek keman çalmaya başlar. 45 dakika boyunca birbirinden güzel 6 klasik eser çalar. Çoğu insanın işe gitmek için hareketlendiği bu yoğun saat süresince önünden 1100 kişi geçer. Bu insanların bir çoğu istasyonda keman çalındığından bile habersizdir, duymazlar. Kemancı onlar için sadece bir hayalettir. Çalmaya başladıktan sadece 3 dakika sonra orta yaşlı bir adam müzisyenin çaldığını fark eder. Önce yavaşlar, bir kaç saniyeliğine durur ve sonrasında hızlı adımlarla yürümeye başlar günlük işlerinden geri kalmasın diye. Kemancının 45 dakikalık gösterisi boyunca sadece 6 kişi durup bir süre dinler. 20 kişi kendisine para verir, sonra yine normal bir şekilde yürümeye devam eder. Bu gösterinin sonucunda 32 dolar toplar kemancı. Gösterisi bitip de etrafa sessizlik hakim olduğunda hiç kimse fark etmez bile. Kimse az önce dünyadaki yazılan eserler arasındaki en eşsiz 6 parçayı 3.5 milyon dolar değerindeki kemanıyla çalan bu kişinin dünyanın en yetenekli müzisyenlerinden Joshua Bell olduğunun farkına varmaz. Normalde konserine aylar öncesinden 100 dolardan yok satan dünyaca ünlü müzisyen nasıl oluyor da metroda hiç kimse tarafından fark edilmiyor? İşte bu tam olarak bilişsel psikolojide sıklıkla dile getirilen ilkelerden biri olan "Bağlam Etkisi"dir ve bu kavram, bireyin bir uyarana yönelik algılarının, çevresel faktörlerden etkilenmesine karşılık gelir. Bu açıdan bağlamın; algılayışımız, değerlendirmelerimiz ve gerçeklik anlayışımızın şekillenmesi üzerindeki etkisi çok önemlidir. Yukarıda alıntı yaptığım sosyal deney tam olarak bağlam etkisinin önemini gösteriyor.

İnsanlar bir şekilde yeteneklerinin ve varoluşunu ortaya çıkaracak bir ortamda bulunmuyorsa kimse onun değerinin ne kadar fazla olduğunun farkına varmıyor. Alıntıdaki gibi dünyaca ünlü bir müzisyen ve iki farklı ortam. Aynı müzisyen konser salonunda keman çaldığı zaman ile metroda keman çaldığı arasında gözle görülür bir fark vardır. Aslında kişi aynıdır fakat ortam farklıdır. Bunun sebebi çok basit beynimiz ekonomik çalışma prensibine göre hareket ediyor. Kapitalizm ile beraber kişilerde fark edilmeden de olsa bu durum yaşanmaktadır. Mesela lüks bir markete gidiyorsunuz orada gördüğünüz bir ürünün pahalı olması sizi rahatsız etmez ve hatta o pahalı şeyi alma eğiliminde olursunuz ama bir de ucuzluk marketinde aynı ürünü pahalı bir şekilde gördüğünüz zaman ne gerek var diyerek o ürünü gereksiz olarak nitelendirebiliriz. İşte beynimiz de böyle çalışıyor, dünyaca ünlü müzisyenin ne işi var metro istasyonunda diyerek önem verilmemektedir.

Peki müzisyenin düşüncesi nedir? Muhtemelen beni önemsemediler, hak ettiğim değeri nasıl görmem diyerek insanlara karşı bir öfke duygusu hissetmektedir. Aslında önemli olan durduğumuz yerin insanlar tarafından fark edilmemize ve hak ettiğimiz değeri görmeyi çok fazla etkilemesidir. Kapitalizm ile düşünün aynı türden bir kumaşın üzerinde lüks bir etiket ile hiç tanınmamış bir etiket aynı kumaştan yapılan ürünün değerini belirlemektedir. Peki sen hak ettiğin yerde misin? Sen kendini nerede konumlandırıyorsun? Çünkü senin kendini nerede konumlandırdığın diğer insanların seni nasıl algıladığını belirliyor. Düşünün elinizdeki yüzüğü onu bir mücevher müzesinde mi görseniz değerli gelir, yoksa bir hurdacıda mı görünce değerli gelir. Peki siz kendi hayatınıza baktığınız zaman hangi noktalar da bağlam etkisini değiştirebilirsiniz.

Hangi işlerle daha yoğun uğraşıyorsun. Bazen insanlar detaylara çok fazla zaman ayırırlar ki etrafındaki insanlar onu küçük işlerin insanı olarak kodlar. Detaylarla uğraşırken asıl konudan mı uzaklaşıyorsunuz ve uğraştığınız şeyler sizin tam olarak yapabilirliğiniz olan kapasitenin karşılığımı bunu gözden geçirmelisiniz.

Bir de sosyal çevrenizi gözden geçirmek bağlam etkisini değiştirecektir. Bulunduğunuz ortam sürekli sizi eleştiriyor, hatalarınızı sürekli vurguluyor, sizin sürekli başarısız olduğunuz noktaları söylüyor asla başarılarınızı görmeyip yani sizi olumsuz yönde manipüle ediyorsa bulunduğunuz ortamdaki kişilerde sizin olduğunuzda da az görünmenize neden olacaktır. Böyle insanlarla bir arada olmak öncelikle kişinin kendisine olan saygısını kaybetmesine neden olur. Çünkü bir süre sonra kendi küçük toplumunun manipüle eden insanlardan oluşuyorsa siz gerçeğin bu olduğuna inanmaya başlarsınız. Kimlerle iletişimde olduğunuz, kimlerle arkadaş olduğunuz hem kendinize bakış açınızı hem de diğerlerinin size bakış açısını etkileyecektir. Sahip olduğunuz değerler ve yeteneklerin bir mücevher gibi değerli olduğunun bilincinde olarak bu mücevheri ortaya çıkarırken düşünmek gerektiğini yoksa ortamın uygun olmamasından kaynaklı 'ne var ki bunda' şeklinde küçümseme eylemine denk gelebileceğinizi bilmelisiniz.

KİMYA ÇİFTÇİ DUMLU / SOSYOLOG-AİLE DANIŞMANI

Etiketler : kimya çiftçi dumlu değer saygı deney
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX