0530 708 54 54
0530 708 54 54
20 Ağustos 2021 Cuma 17:00:00 - Güncelleme:20 Ağustos 2021 Cuma 17:00:00

Damdan düşenin halini damdan düşen bilir

Kayseri'de, ağabeyinden nakledilen böbrekle hayata tutunan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Demirtaş, geliştirdiği tedavi yöntemleriyle böbrek hastalarına çare oluyor.

Kayseri'de, ağabeyinden nakledilen böbrekle hayata tutunan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Demirtaş, geliştirdiği tedavi yöntemleriyle böbrek hastalarına çare oluyor.

Böbrek hastalarının böbreklerinin alınmasına engel olan yöntem geliştiren Demirtaş, "Damdan düşenin halini damdan düşen bilir' diyerek, bu nakil mesleki hayatımda da önemli değişikliklere ve bir tedavi yöntemi buluşuna neden oldu" dedi.

Demirtaş, 2020'de Japon Nefroloji Dergisi'nde yayımlanan makalesi sayesinde bu yöntemin dünyadaki hekimlerin uygulamasına sunulduğunu, bu sayede yurt dışından iki hekimin de kendisini referans göstererek tedaviyi uygulayıp raporladıklarını belirterek, yöntemin ileride standart bir tedavi protokolü olarak böbrek fonksiyonu sınırlı olan tüm hastalarda uygulanmasını arzu ettiğini vurguladı.

Böbrek fonksiyonunun yüzde 10'un altında olduğu durumlarda organın alındığını aktaran Demirtaş, bulduğu yöntemle tıkalı böbreklere "nefrostomi" denen bir tel koyduklarını, böbrek çalışırsa tedavi edici ameliyatları yapıp düzelttiklerini, hastaların yüzde 50'sinin bu tedaviden fayda gördüğünü ispatladıklarını kaydetti.

Demirtaş, bugüne kadar literatüre giren 5 tedavi yöntemi tanımladığını belirterek, "Bunların hepsini ağabeyim Hamit Demirtaş'a ithaf ediyorum. Allah ondan razı olsun." dedi.

Demirtaş, Kovid-19 salgının ilk zamanlarında, 30 Mart'ta hastalığın ateş ve öksürük dışındaki tüm belirtilerini yaşamasına rağmen kullandığı immünsupresif ilaçlardan dolayı PCR testlerinin pozitif çıkmadığını belirtti.

Kovid-19 ile 3 ay mücadele ettiğini anlatan Demirtaş, "Nefroloji doktorlarımızın önerdiği ilaçları kullandım. Şeker hastalığı, kan şekeri yüksekliği dahil Kovid-19'un tüm semptomlarını geçirdim. İmmünsupresif olduğum için testte pozitiflik çıkmadı, ayrıca antikor da oluşmuyor. Sol bacağımda bir pıhtılaşma sorunu oldu, bacak boyutlarım iki santimetreyi geçecek şekilde arttı. Yoğun bir tedaviyle, kan sulandırıcı ilaçlarla tedavi edilerek bu durum aşıldı. Yoğun bakım süreci olmadan evde bu hastalığı atlattım." diye konuştu.

Sağlık Bakanlığında görevli ağabey veteriner hekim Hamit Demirtaş ise organ bağışında bulunmanın iki boyutunu da yaşadığını dile getirdi.

Kan bağından dolayı duygusal olarak kardeşine yardım etmek istediğini belirten Demirtaş, "Bu birinci boyutu. İkincisi ise bir veteriner hekimim, insani açıdan düşündüğümüzde de sizin hayatınıza çok etki etmeyecek bir şey, karşıdaki insan için hayati öneme sahip. İnsanı çok mutlu eden bir şey. Naklin sonrasındaki hisler de bambaşka. Bu duygu çok lezzetli bir şey. Ben Kayseri'de eğitim verirken diyorum ki 'Burada benim bir organım size hizmet ediyor'. Bunun verdiği onur, gurur çok başka bir şey. Verdiğiniz organla aynı konuda hizmet veren birinin daha kaliteli, nitelikli hizmet sunmasına katkı sunmuş oluyorsunuz." diye konuştu.

Etiketler : erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İmmünsupresif Şeker hastalığı nefrostomi Prof. Dr. Abdullah Demirtaş
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX