Preply, yabancı dil eğitiminde yapay zeka uygulama örneklerini inceledi
Yayın Tarihi: 01 Ağustos 2024 Perşembe 12:10:00
Güncelleme Tarihi: 01 Ağustos 2024 Perşembe 12:10:00
Yapay zekanın dil öğrenme süreçlerine etkisi, yeni bir araştırmayla ortaya kondu. Online yabancı dil kursları sunan Preply tarafından hazırlanan yeni bir araştırma, 2 İngilizce öğretmeninden birinin hâlihazırda yapay zekadan yararlandığını gösterdi.

ChatGPT'in hayatımıza girdiği günden bugüne yapay zeka, teknoloji ve iş dünyasının en önemli gündem başlıklarından biri haline geldi. Günlük yaşamımızda sık sık karşılaştığımız yapay zekanın etkileri yalnızca teknoloji ve iş dünyasıyla sınırlı kalmadı, birbirinden farklı alanlarda da bu devrim niteliğindeki yeni teknoloji kullanılmaya başladı. Peki eğitimde yapay zeka öğrenme süreçlerini nasıl etkiledi? Eğitimde yapay zeka uygulamaları nasıl karşılanıyor? Yapay zeka, öğrenci-öğretmen etkileşiminin yerini alabilir mi? Online İngilizce dersleri başta olmak üzere yabancı dil öğrenme platformu Preply, tüm bu soruların yanıtlarını araştırdı.
10 ÖĞRENCİDEN 7'Sİ ÖĞRENME SÜRECİNDE İNSAN ETKİLEŞİMİ ARIYOR

32 binden fazla dil öğretmenini tek platformda buluşturan pek çok yabancı dilde konuşma pratiği imkanını sistematik öğrenme olanaklarıyla sunan Preply'nin araştırmasına göre 10 öğrenciden 7'si, öğrenme sürecinde insan etkileşiminin öneminin farkında olduğunu söyledi. Öyle ki bu rakam Türkiye'de de değişmedi. Türkiye'deki öğrencilerin %67'si, öğrenme sürecine bir öğretmenin dahil olmasının önemli olduğunu ifade etti. Böylece araştırma sonuçları insan etkileşiminin öğrenme deneyimlerinde yerini korumaya devam ettiğini gösterdi.
Öğrencilerin %73'ünün yapay zeka kullanımı konusunda endişeli olması araştırmanın dikkat çeken sonuçlarından biri oldu. İspanyolca özel ders, online Almanca dersleri gibi farklı ihtiyaçlara yönelik online yabancı dil kursu sağlayan Preply, özellikle dört kadın öğrenciden üçünün endişe seviyesinin daha yüksek olduğunu gösterdi. Eğitimde yapay zeka konusundaki en önemli endişe kaynağı ise insan etkileşimi ve motivasyon olarak öne çıktı.
ÖĞRENCİLER, YAPAY ZEKANIN MOTİVASYON SAĞLAYAMAMASINDAN ENDİŞELİ

Öğrenci adaylarıyla öğretmenleri yapay zeka gibi teknolojilerle eşleştiren Preply'nin araştırmasında katılımcılar, yapay zeka tabanlı öğrenme söz konusu olduğunda temel endişelerinin öğretmenin sağladığı motivasyonun eksikliği olduğunu söyledi. Araştırmada öğretmen - öğrenci ilişkisinin öğrencide motivasyonu korumayı kolaylaştırdığını, bu durumun da ilerleme olasılığını artırdığını ortaya koydu. Öte yandan katılımcıların çoğu, yapay zekanın daha az maliyetli bir öğrenme yolu olduğu konusunda uzlaştı ancak Z kuşağına mensup katılımcıların %31'i, özel bilgilerini ve kişisel verilerini yapay zeka sistemleriyle paylaşmaya razı olmadığını dile getirdi.
Preply araştırmasında incelenen bir başka konu ise yalnızca içerik tabanlı yapay zekayla dil öğrenme sağlayan diğer uygulamalardan öğrencilerin vazgeçme nedenleri konusu oldu. Bu konuda motivasyon kaybının en önemli etken olduğu ortaya çıktı. Öğrenme deneyiminin algoritmalara dayandığı bir model öğrencilerde yaşanan motivasyon kaybının en önemli nedeni olarak görüldü.
Araştırma sonuçları yapay zeka ile insan öğretmenlerin dengeli birleşimiyle öğrenme sürecinin en iyi sonucu vereceğini gösterdi. Online yabancı dil kurslarını öğretmenler ve teknolojinin birleştiği en uygun modelde kullanıcılarına sunan Preply, yeni bir dil öğrenmenin yalnızca dilbilgisi ve gramer tabanlı olmadığını vurguladı. Araştırma, eğitimde öğrenci ve öğretmen arasında kurulan duygusal ilişkinin de öğrenme sürecine etkisi olduğunu gözler önüne serdi.