Çocukları etkisi altına alan Momo hakkında bir uyarı da Doç. Dr. Eraslan'dan geldi: Çocuklardaki onanma etkisinden kaynaklanıyor

Yayın Tarihi: 08 Mart 2019 Cuma 10:25:00

Güncelleme Tarihi: 08 Mart 2019 Cuma 10:35:00

Pek çok genç ve çocuğun ölümüne neden olan Mavi Balina ve Mariam oyunlarının ardından şimdi de Momo ortaya çıktı. Korku filmi karakterini andıran çizgi Momo, son günlerde adından sıkça söz ettirmeye başlarken çocuk ve aileleri de tehdit etmeye başladı. Dün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan aileleri uyarmış ve 'çocuklarımızı koruyalım' demişti. Aksam.com.tr bugün de konuyu Doç. Dr. Levent Eraslan'a sordu.

Dünya genelinde çok sayıda gencin ölümüne neden olan Mavi Balina ve Mariam’ın ardından şimdi de son günlerde adından çokça söz ettiren ve korku filmi karakterini andıran Momo adlı çizim, çocukları ve aileleri tehdit ediyor. Konuyla ilgili olarak Aksam.com.tr’den Ezgi Aşık’ın sorularını yanıtlayan Doç. Dr. Levent Eraslan, Momo gibi oyunların “meydan okuyucu” birer uygulama olduğunu anlatarak, “Bu, çocuklardaki onanma eksikliğinden kaynaklanan bir psikolojik durumdur. Bu noktada en büyük görev anne ve babalara düşüyor.” dedi.

Dünyada çok sayıda gencin ölümüne sebep olan Mavi Balina, Mariam ve Grany gibi oyunların ardından son zamanlarda adından sıkça söz ettiren Momo adlı oyun, çocukları ve aileleri tehdit ediyor. İnternette video izlerken ekranda beliren büyük gözlü, uzun saçlı ve tuhaf görünümlü bu yaratık, çocukların kendilerine zarar vermesiyle sonuçlanan birtakım direktifler vererek sonu ölüme varan bir tehlike saçıyor.

Konuyla ilgili olarak Aksam.com.tr’den Ezgi Aşık’a değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Levent Eraslan, çocuklardaki onanma ihtiyacının ebeveynler tarafından karşılanmadığına dikkat çekerek, “Bu konudaki en büyük problem ailelerdir. Çocuklar kendilerini boşlukta hissediyorlar ve süreç içerisinde aile ile çocuk arasında bir iletişimsizlik yaşandığı görülüyor.” diye konuştu.

Özellikle son 5 yıldır “oyun” adı verilen fakat bunlara “oyun” demenin uygun olmadığı uygulamaların ortaya çıktığını anlatan Eraslan, “Genelde çocukların gece kriminal saatlerde -bu önemli bir ifade- getirdiği bazı uygulamalar bunlar. Mavi Balina uygulamasının birçok çocuğu öldürdüğü söyleniyor. Aileleri korkuya sürükleyen bir oyun, bunun peşine şimdi Momo denen bir karakter ortaya çıktı.” dedi.

Momo figürünün korkunç bir yüzü olduğunu ve bunun WhatsApp aracılığıyla kullanıcının karşısına çıkan bir yapısı olduğunu belirterek Momo’nun “yeni bir Mavi Balina” diye tabir edilebileceğini belirten Eraslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Momo’yla birlikte bu sürece giren çocuklarda bazı psikolojik durumlar ortaya çıkıyor. WhatsApp’tan gelen talimatlar doğrultusunda burada depresyon söz konusu oluyor. Taciz ve tehdit gibi birçok şey karşımıza çıkıyor. ABD örneklerinde para konusu sıkça görülüyor, çeşitli hesaplara para yatırılması isteniyor. Bunların hepsi zorla yapılan şeyler.”

Momo’nun ne ilk ne de son uygulama olacağını ifade eden Doç. Dr. Levent Eraslan, dijital dünyanın karanlık bir yönü olduğunu vurgulayarak, “Bu konudaki en büyük problem ailelerdir. Çocuklar kendilerini boşlukta hissediyorlar ve süreç içerisinde aile ile çocuk arasında bir iletişimsizlik yaşandığı görülüyor.” diye konuştu.

Bu anlamda anne ve babalara çok iş düştüğünü belirten Eraslan, bu vakaların genelde 12-18 yaş grubuna denk gelen ergenlik döneminde görüldüğünü anlattı.

MAVİ BALİNA İLE MOMO ARASINDAKİ FARK

Dünya çapında birçok gencin ölümüne neden olan Mavi Balina’da 50 günlük bir süre ve çeşitli komutlar olduğunu belirten Doç. Dr. Levent Eraslan, “Bu komutlar çok tehlikeli. Kol ve bacak kesiminden tutun da belirli bir gün boyunca kimseyle görüşmeme, yüksek sesle müzik dinleme, korku filmi seyretme gibi talimatlar var.” dedi.

Momo’nun Mavi Balina kadar talimat temelinde olmadığını ifade eden Eraslan, Momo’da direkt ilişki olduğunu söyleyerek, “Çocuğa bunu yap, şunu yap gibi komutlar veriliyor. Böyle durumlarda ailelerin yapacağı en önemli şey, konuyu güvenlik birimlerine haber vermektir.” şeklinde konuştu.

Bu gibi oyunların “meydan okuyucu” uygulamalar olduğunu belirterek çocuklardaki onanma eksikliğine dikkat çeken Eraslan, “Mesela bir bardağın içine kezzap koyun ve parmağınızı içinde tutun diyor. Bu ABD’de yaşanan bir örnek. Çocuk bunu yapıyor ve başardığında en az iki bin kişi bu çocuğu takdir ediyor. Bu çocuk meydan okumalarla kendini gösteriyor. Onanma eksikliğinden kaynaklanan psikolojik bir durum bu. Anne ve babaların bu yüzden dikkat etmesi gerekiyor.” sözlerini kullandı.

“BİLİNÇLENDİRME EĞİTİMLERİ VERİLECEK”

Anadolu Üniversitesi’nde Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Merkezi kurulduğunu anlatan Doç. Dr. Levent Eraslan, “Türkiye’de bir ilk olan bu merkezde, böylesi oyunlara yönelik bilinçlendirme eğitimleri verilecek ve dijital güvenlik, tüm toplumsal kesimlere anlatılacaktır.” dedi.

Aksam.com.tr