Yapımcı İsmail Fidan, animasyonun sinema sektöründeki önemini anlattı

Sinema ve dizi sektöründe, Türkiye'nin elde ettiği ulusal ve uluslararası başarının yanında, vizyona giren birçok animasyon film de gişe rekorları kırdı.

Kültür ve Turizm Bakanlığının verdiği destekle ilerleyen yapımcılar, özellikle animasyon filmlerinde dünyada gelişen teknolojiyi takip ederek, başarılı filmlere imza atıyor.

İsmail Fidan, animasyon sektörüne başlama hikayesini, sektörün gelişimini ve gelecek hedeflerini AA muhabirine değerlendirdi.

Animasyonun hayatına üniversite son sınıfta girdiğini söyleyen İsmail Fidan, "Karadeniz Teknik Üniversitesi İstatistik ve Bilgisayar Bilimleri Bölümünden mezun oldum. Bütün arkadaşlarım bankacı oldu diyebilirim. Üniversite yıllarımda fotoğrafçılık yaptım ve çektiğim fotoğrafları herkes görsün istiyordum. Bitirme projesi zamanına geldiğim zaman hocamızın tavsiyesi üzerine karakter modelleme ve canlandırma konulu bir tez yaptım. O zaman kendimi üç boyutlu dünyanın içinde buldum." dedi.

"Hem çocuklar hem de çocukluğunu yaşayamamış olanlar izlesin istedik"

Fidan, matematiği çok sevdiğini ve iyi bir matematikçi olduğunu aktararak, mezuniyetinin ardından yazılım alanında kendini geliştirmeye başladığını söyledi.

"Keloğlan Masalları" çizgi film projesinde teknik yönetmenlik yaparak animasyona başladığına dikkati çeken Fidan, "Uluslararası birçok projede yer aldım. Almanya, Hollanda, Çin'den projelerle çalıştım. Ama kendi hayalimi yapmak için kendi şirketimi kurmam lazımdı. Alandaki 8 yıllık deneyimden sonra Rafadan Tayfa bizim ilk projemiz oldu. Rafadan Tayfa'yı TRT Çocuk ekranlarında izleyicilerimizle buluşturduk." ifadelerini kullandı.

İsmail Fidan, Rafadan Tayfa'da kendi çocukluk yıllarını anlatma fikriyle yola çıktığını ve projeye başlarken hedef kitle analizi yaptıklarını dile getirerek, şu bilgileri verdi:

"Kendi çocukluğunu yaşamış veya yaşayamamış birçok insan Rafadan Tayfa'yı çocuklarıyla izlesin istedik. 'İzlemeye başladıklarında kuşaklar arasında köprü kuracağız.' dedik. Birçok ebeveyn şu an çalışıyor. Eğer bakıcısı yoksa çocuklar nine ve dedeleriyle kalıyor. Onlar da torunuyla Rafadan Tayfa'yı izlediğinde şöyle yorumlar geliyor: 'Evde TRT Çocuk açık ve Rafadan Tayfa izliyoruz. Tek problem en küçük kişi benim ve 27 yaşındayım'. Bu gerçekten çok önemli bir veri. Biz ekranlardaki bu başarıyı önce müzikallere taşıdık. Arkadaşlarımız bize dokunmak istiyor, biz de onlara dokunmak istiyoruz. İlk müzikalimizle Türkiye'de gitmedik köşe bırakmadık. Bizim hep sinemadaki başarılarımız konuşulur ama müzikaldeki başarımız en yakın markanın 50 katıdır diyebiliriz. Çok büyük ilgi görüyor. Bazen ekstra seanslar açıyoruz. Diyarbakır'a gittik, 1700 kişilik muazzam bir salon var, orada oynadık. Diyarbakır tarihine geçecek bir sevgi seliyle karşılandık."

"Rafadan Tayfa Göbeklitepe, tüm zamanların rekorunu kırdı"

Rafadan Tayfa'nın bütün şarkı sözlerini kendisinin yazdığını aktaran Fidan, İstanbul'un bir yakasında başlayan maceranın yurt dışında New York, Toronto, Berlin, Viyana, Amsterdam ve Londra'da da izleyiciyle buluştuğuna işaret etti.

Yapımcı ve yönetmen Fidan, Rafadan Tayfa sinema filmlerinden önce yerli animasyon alanında seyirci sayısının 400 binlerde olduğunun altını çizerek, "Dehliz Macerası filmi bu alanda Türk sinema tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Yaklaşık 2 milyon izleyiciye ulaştı. Ardından Göbeklitepe filmimiz 3,5 milyonla rekora imza attı. Tüm zamanların yerli ve yabancı animasyon rekorunu yaklaşık 2 katıyla kırmış durumda. Tabii TRT Sinema ve TRT Çocuk bu anlamda çok kıymetli. Bu güç birleştiğinde demek ki yerli yapımlar da izleniyormuş. Bizden sonra diğer birçok çizgi film de çok izlenmeye başlandı."

Animasyon sektörüne hayallerini gerçekleştirmek amacıyla adım attığını vurgulayan Fidan, animasyonun hayal edileni yapabilme kabiliyeti verdiğini ifade etti.

Fidan, Rafadan Tayfa projesinden kazandıklarıyla animasyon sektörüne yatırım yaptığının altını çizerek, "Bulunduğumuz coğrafyanın en büyük animasyon stüdyosunu inşa etmek nasip oldu. İSF Stüdyoları Ankara Gölbaşı'nda. Gelip görmenizi tavsiye ederim. İçerisinde Türkiye'nin en büyük müzik stüdyosundan üç kat büyük bir müzik stüdyosu var. Seslendirme stüdyoları ve devasa bir greenbox alanı var. Yaklaşık yüz kişilik muazzam bir sinema salonumuz var. Sektöre sanatçı yetiştirebilmek için çok önemli olan bir akademi kuruyoruz. Yaklaşık yüz kişilik bir ekiple bu önemli projeyi ekranlara taşıyoruz." dedi.

"Yurt dışına ihraç etmek için bir endüstri olmamız gerekiyor"

Türkiye'de animasyon sektörünün gelişmesinde TRT Çocuk kanalının çok büyük katkısı olduğuna değinen Fidan, Türkiye'nin sektördeki payını şu sözlerle ifade etti:

"Bizim bir endüstri olmamız lazım. O yüzden Türkiye emekleme aşamasında diyebiliriz. Yaptığımız yapımları yurt dışına ihraç etmek için bir endüstri olmamız gerekiyor. Bu yolun daha başındayız. Yapımlarımızı uluslararası fuarlarda, festivallerde gösteriyoruz. Oraya gelen birçok distribütör izlediğinde çok etkileniyor ve hemen bu yapımı satın almak istiyor. 'Merchandising' dediğimiz, 360 derece değerlendirerek, markanın müzikalleri, sinema filmleri, oyuncakları, tüm tekstil ürünleri gibi o bütün tamamlayıcı unsurlar da oldukça, geliştikçe bu bahsettiğimiz endüstri aslında kendisini daha da büyütecek."

İsmail Fidan, Türkiye'nin jeolojik konumunun önemine de işaret ederek, animasyonun tüm sektörlerin kalbi olduğunu ve Türkiye'de animasyon sektörünün endüstrileşmesiyle beraber çok büyük potansiyelin olduğunu sözlerine ekledi.