Hiç ölmeden önce ölünür mü? Cevabını Hoca Ahmed Yesevi, yaşamıyla veriyor

Yayın Tarihi: 26 Haziran 2024 Çarşamba 21:03:00

Güncelleme Tarihi: 26 Haziran 2024 Çarşamba 21:03:00

Bir insan daha ölmeden önce nasıl ölebilir? Cevabını bize Hoca Ahmed Yesevi yaşamıyla veriyor. Tarihe damgasını vuran Yesevi'nin hayatı kadar türbesi de ilgi çeken bir konu. Siz de ‘ölmeden önce nasıl ölünür'ün cevabını öğrenmek istiyorsanız haberimize bir göz atın.

Abdulmennan MAHDUM

ABONE OL

İslamiyet'i benimsemeleriyle sancaktarlık görevini üstlenen Türkler hem askeri hem dini hem de ilmi alanlarda İslam coğrafyasına çok büyük hizmetlerde bulundu. Bu faaliyetlerin gerçekleşmesinde elbette bölgenin dini liderleri etkili olmuştur. En bilinenler arasında Hazreti Türkistan, Türkistan'ın Pir'i olarak da bilinen Hoca Ahmed Yesevi Hazretleri geliyor.

HOCA AHMED YESEVİ KİMDİR?

Hoca Ahmed Yesevi'nin, günümüz Kazakistan sınırları içerisinde bulunan Yesi, bugünkü adıyla Türkistan şehrinde dünyaya geldiği bilinir.

Doğum tarihi için kesin bir bilgi olmasa dahi Şeyh Yusuf el-Hemedani'nin halifesi olduğu baz alınarak 11. Y.Y'ın ikinci yarısında doğduğu söylenebilir.

Arslan Baba'nın eğitimleriyle yetişen Yesevi'nin şöhreti kısa zaman içerisinde yayıldı. Arslan Baba'nın ölümüyle Buhara'ya giden Yesevi'nin, Şeyh Yusuf-el Hemedani'nin öğrencisi olduğu bilinir.

Yesevi, Şeyh Yusuf-el Hemedani'nin vefatı sonrası Şeyhlik postuna otursa da bir müddet sonra doğduğu yer olan Yesi'ye döner. Vefatına kadar orada halka doğru ilimi öğretmeyi amaçlar.1166'da vefat eden Hazreti Türkistan Hoca Ahmed Yesevi'nin türbesi hala insan akınına şahitlik ediyor.

HOCA AHMED YESEVİ TÜRBESİ

Rivayete göre; Hoca Ahmed Yesevi, Timurlu İmparatorluğu'nun kurucusu Timur'un rüyasına girerek Türkistan'ı fethedeceğini müjdeler. Rüyadan yıllar sonra Türkistan topraklarını fetheden Timur, Hoca Ahmed Yesevi'nin kabrine türbe inşa ettirdi.

TÜRKİYE'DEN DESTEK

Hoca Ahmed Yesevi'nin türbesi, günümüz Kazakistan sınırları içerisinde olan Türkistan şehrinde yer alıyor. Timur tarafından inşa ettirilen türbenin restorasyonuna Türkiye de destek verdi.

TÜRBE ÖZELLİKLERİ

Türbenin en çarpıcı özelliklerinden birisi, inşasında hiç çivi kullanılmaması. Odunlarla sabitlenen devasa türbe ihtişamıyla ziyaretçileri tarihte yolculuğa çıkarıyor. Kazakistan'ın UNESCO'nun Dünya Kültür Miras Listesi'ne dahil edilen ilk eseri olmuştur.

2 KAT VE 35 ODADAN OLUŞUYOR

Türkistan coğrafyasının tuğladan yapılmış en büyük kubbesine sahip olan bu türbe iki kattan ve 35 odadan oluşuyor.

Türbe girişinde gözünüze ilk çarpan eserlerden birisi muhakkak "Taykazan" oluyor. 2 metre 45 cm çapında ve 2 ton ağırlığında olan bu kazanda Cuma namazı sonrası ziyaretçilere şifalı su dağıtılıyor.

Türkistan'ın maneviyat incilerinden olan bu türbenin dış kısmında da bir tekke bulunuyor. Ahmed Yesevi'nin talebeleriyle ders yaptığı dergahın dışında ibadet yerleri, tören alanları ve en önemlisi inziva alanı olarak da bilinen meşhur bir "çilehane" de bu tekkenin içinde yer alıyor.

Ölmeden önce ölmek

Hoca Ahmed Yesevi 63 yaşına geldikten sonra 'Hazreti Peygamber'den daha fazla bu toprak üstünde dolaşmaya, güneşe bakmaya utanırım' diyerek yer altındaki alanda, meşhur çilehanede yaşamaya başlar. Yaklaşık 4 metre derinlikte ve 18 odası bulunan bu yer altı evde Yesevi "Divan-i Hikmet" eserini yazdığı biliniyor.

"63'te girdim yerin altına"

Türk İslam tarihinin en eski eserleri olan Divanı Hikmet, Hoca Ahmed Yesevi'nin öğretilerinin toplanıldığı bir eserdir. Allah aşkını, Peygamber sevgisini ve tasavvufu aşılayan bu şaheserdeki bilgiler şiirlerle nesilden nesile aktarılıyor.

63 yaşından sonra güneşi görmeye haya eden Ahmed Yesevi, yerin 4 metre altındaki çilehanesinde şu satırları yazıyor;

Eyâ dostlar kulak salıng ayduğumga

Ne sebebdin altmış üçde kirdim yerge

Mirac üzre Hak Mustafa ruhum gördi

Ol sebebdin altmış üçte kirdim yerge

*

(Ey dostlar, kulak verin söylediğime,

Ne sebepten altmış üçte girdim yere?

Mirâc sırasında Hakk Mustafa ruhumu gördü,

O sebepten altmış üçte girdim yere.)

*

Hak Mustafa Cebrail'din kıldı sual

Bu niçük ruh tenge kirmey tabdı kemal

Közi yaşlığ halka başlığ kaddi helal?

Ol sebebdin altmış üçde kirdim yerge

*

(Hakk Mustafa Cebrâil'den eyledi sual

"Bu nasıl ruh, bedene girmeden buldu kemal?"

Gözü yaşlı, halkın başçısı, bedeni hilal;

O sebepten altmış üçte girdim yere.)

Bizim 2 beyitini verdiğimiz, toplam 27 beyitten oluşan bu şiirden anlaşılacağı gibi Hoca Ahmed Yesevi, "Ölmeden önce ölünüz" hadisine uyduğu anlaşılıyor. Türklerin ve Türk coğrafyasının göz bebeği olan Hoca Ahmed Yesevi türbesini siz de ziyaret ederek tarihimize yakından tanık olabilirsiniz.