0530 708 54 54
0530 708 54 54
22 Ekim 2021 Cuma 12:30:00 - Güncelleme:22 Ekim 2021 Cuma 12:30:00

GDO'lu dil!

Geçen yıl salgın yüzünden hemen her iş yerinin kapalı olduğu günlerden bir gün, yolda yürürken, karşıdan gelen bir gencin elinde kağıt bardaktan kahve içtiğini gördüm.

Ben de kahve içmek istiyordum; nereden almıştı acaba?

Sordum; 'falanca otelin kafesinden 'take out' yapabilirsiniz abi' dedi.

'Take out' (al git-al götür gibi bir şey olsa gerek) kelimesini duyunca kahveyi-mahveyi unutup, 'ne olacak bu Türkçe'nin hali diye' düşünmeye başladım.

Türkiye'de tabelalar, otel ve yer isimleri, markalar ve daha neler neler yabancı dillerin istilası altında.

Sokakta dil böyleyken akademide nasıl dersiniz?

'Bugün akademide kullanılan dil GDO'ludur.'

Bu cümle bir ömür boyu dil meseleleri üzerine düşünüp yazan D. Mehmet Doğan hocamıza ait.

GDO'lu dil ne demek?

Bu sorunun cevabını detaylarıyla verebilmek için 'Türkçe Düşünmek Türkçeyi Düşünmek' adında bir kitap kaleme aldı Doğan.

Yazar Yayınları'ndan çıkan kitapta Doğan 'Halis olmayan gıda helal olmaktan çıkar; helal gıda talebi gibi, helal dil talebini yükseltmeliyiz! Dilimiz bir taraftan yabancı dillerin istilasına maruz kalmıştır, diğer taraftan GDO'lu uydurma bir dilin. İkisinden de kurtulamazsan, Türkçe iflah olmaz. Sadece günlük konuşma diliyle sınırlı mahalli bir dil hale gelir!' diyor.

Akıl eden için ne dehşetli bir uyarı!..

Üstelik akademisinde en kalabalık 'dilci' barındıran ülke muhtemelen Türkiye'dir.

Bütün üniversitelerde edebiyat fakülteleri var ve fakültelerde de Türk dili bölümleri mevcut.

Bütün bu mevcuda rağmen Türkçe altın çağını yaşamıyorsa bu kadar dilci ne yapıyordur acaba?

Bu noktada D. Mehmet Doğan'ın bir sorusu daha var: Fransız filolojisi hocaları da Türkçeyle fevkalade ilgili. Habire 'sözcük' türetiyorlar. Asıl sahaları Fransızca, neden tek Fransızca kelime uydurmayı denemediler acaba?'

Peki bu bollukta bu kıtlık, kısırlık neyin nesi?

Doğan imzalı 'Türkçe Düşünmek Türkçeyi Düşünmek', manevi vatanımız Türkçenin geçmişten bugüne nasıl 'GDO'lu bir dil' haline getirildiğini kavramak için önemli bir kitap...

AİLENİN ADI YOK

Dil meselesi böyle de toplumsal çekirdeğimizi oluşturan aile kurumunda yaşanan erozyon ne durumda...

Bu konuyu hem tarihsel, hem güncel boyutlarıyla ele alan, yanı sıra, aile kavramına gelenekler ve inanç (din) bağlamında bakan derli toplu bir çalışma,

Hilal Kaplan'ın kaleminden çıktı: Ailenin Adı Yok/Ya da Neden Feminist Değilim...

Turkuvaz Kitap'tan çıkan bu araştırma-inceleme türündeki eser, aile, kadın, feminizm hareketleri ve cinsiyet kavramları etrafında küresel siyasette kendine yer bulan tartışmalardan yerel unsurlara kadar pek çok konuyu iki kapak arasında ve anlaşılır bir dille okurun dikkatine sunuyor.

Kitabın, Anadolu Yayıncılar Derneği'nce 'Yılın Kitabı Ödülü'yle mükafatlandırıldığını da hatırlatalım.

BEDİR ACAR

Etiketler : mehmet doğan hilal kaplan bedir acar
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX