Varlığın ilahi mayası merhamet

Yayın Tarihi: 29 Mayıs 2019 Çarşamba 08:00:00

Güncelleme Tarihi: 29 Mayıs 2019 Çarşamba 08:00:00

Allah, müminlere merhametli ve şefkatli olmayı emretmiştir. İnsan, merhamet edip insaflı davranarak Allah'ın rahmetine nail olur. 

Merhamet, esirgemek ve şefkat etmektir; acımak ve insaflı davranmaktır; kalp inceliği ve gönül yumuşaklığıdır. Merhamet, Allah'ın Rahman isminin bir yansımasıdır. Allah, “Rahmetim gazabımı geçti” buyurarak, merhametinin celâlinden önde geldiğini açıkça bildirir. Rabbimiz, müminlerin merhametle süslenmelerini ve birbirlerine şefkati tavsiye etmelerini emretmiştir. Kuran ahlâkını benimseyen ve Resulullah'ın örnek kişiliğiyle kendi tavır ve davranışlarına yön veren müminler, birbirlerine karşı merhametli olmalıdır. 

İMANIN ALAMETİDİR 

İmanla merhamet arasında doğrudan bir ilişki vardır. Allah'a imanı olan kişi, Allah'ın yarattıklarına karşı merhamet duygusu besler. İnsan, yeryüzündekilere merhamet etmekle Allah'ın rahmetine nail olma noktasında kendisi için yatırım yapmış olmaktadır. Mahlukata karşı merhamet, kalbin rikkati ve inceliğidir. Kalpteki bu yumuşaklık ise imanın alâmetidir. İnsanlığa merhameti öğreten Hz. Peygamber'in şefkati, sadece insanlarla ya da kendisine tâbi olan müminlerle sınırlı değildi. O, hayvanlara karşı davranışlarında da merhamet dolu olup bunu her fırsatta ashabına da tavsiye ederdi. 

RABBE YAKLAŞTIRIR 

Bu konuda Hz. Peygamber, karınca yuvasını ateşe verip yakanları, “Ateşle azap etmek, ancak ateşin Rabbine mahsustur” şeklinde ağır bir cümleyle uyarmıştır. Allah'ın, kâinata, yeryüzüne ve insana engin bir merhametle muamele ettiği unutulmamalıdır. İnsanın rahmeti kendisine ilke edinmesi gerekir. Çünkü merhamet ve şefkat, insanı asıl merhamet sahibi olan Allah'a yaklaştırmakta ve O'na dost yapmaktadır.