Sefa Zengin: “Kurtlar Vadisi'nde dirilmek istemem"

Yayın Tarihi: 10 Ağustos 2025 Pazar 11:12:00

Güncelleme Tarihi: 10 Ağustos 2025 Pazar 11:12:00

Eşref Rüya dizisindeki Kör Seyfo rolüyle ekrana geri dönen sanatçı Sefa Zengin, AKŞAM'a özel açıklamalarda bulundu. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen halen Kurtlar Vadisi dizisindeki Erdal Kömürcü rolüyle anılan Zengin, “Dizinin bir daha çekilmesi durumunda kadroda yer almak ister misiniz” sorusuna, “Kurtlar Vadisi'nde yeniden dirilmek istemem” yorumunu yaptı.

HÜSNA KÖŞGER

ABONE OL

Geçtiğimiz sezon Eşref Rüya dizisinde Kör Seyfo karakteriyle seyirci karşısına çıkan Sefa Zengin, 36 yıllık sanat kariyerine sayısız tiyatro oyunu, dizi ve sinema projesi sığdırdı. Ancak Sefa Zengin ismi anıldığında akla ilk gelen kuşkusuz, Kurtlar Vadisi dizisindeki Erdal Kömürcü karakteri oluyor. "Erdal Kömürcü, yakamı bırakmayacak tek rol" tanımını yapan Sefa Zengin, AKŞAM'dan Hüsna Köşger'in sorularını yanıtladı. Kurtlar Vadisi'nin yeniden çekilme ihtimalini değerlendiren Zengin, "Böyle bir proje gelse; karakteriniz Erdal diriltilsin, dizide yeniden rol almak ister misiniz?" sorusuna, "Sanırım hayır. Çünkü artık o bir efsane oldu ve bence orada kıymetli, orada devam etmesinde fayda görürüm. Benim karakterimi diriltmeleri de mümkün değil. İki kere öldürdüler beni çünkü. Yani garanti olsun diye, iki kez vurdular. Tekrar döneceğimi sanmıyorum. Ama senaryoyla her şey mümkün" karşılığını verdi.

"Ne zaman ki o heyecanımı kaybedersem, mesleğimi bırakacağım" şeklinde bir açıklamanız var. Bu yolculukta heyecanınızı kırıp sizi, bu duruma getiren bir süreç oldu mu?

Aslında meslekle alakalı, bu heyecanımı kıran anların sayısı epey çok oluyor. Neden? Çünkü; herkesin gönlünde bir aslan yatar, şüphesiz benim de gönlümde yatan bir aslan var. Onun karşılığını görmediğimi düşündüğüm anlarda, heyecanımı kaybedeceğim korkusunu yaşamıyor değilim. Fakat bu meslekten vazgeçmek de o kadar mümkün değil. Yani vücuduma, ruhuma, zihnime işledikten sonra gönlümden çıkarıp atmam mümkün değil. Artık meslekte 36. yılım ama bana sorduklarında, meslekte 1. yılım diyorum.

Neden öyle söylüyorsunuz?

Düstur olarak da bunu kendime ilke edindiğim için... Tiyatro büyüğümüz Muhsin Ertuğrul'un bir sözü olduğu rivayet olunur. Demiş ki: "Oyunculuk aslında sanıldığı kadar zor bir meslek değildir. Sadece ilk 35 yılı zordur." Dolayısıyla ben, 35 yılı geride bıraktım. 36. yılımdayım. Hani o yüzden sorduklarında meslekte 1. yılım diyorum.

"ERDAL KÖMÜRCÜ YAKAMI BIRAKMAYACAK TEK ROL"

Halen Kurtlar Vadisi dizisindeki Erdal Kömürcü rolünüzle anılıyorsunuz. Bugün için; sosyal medyada capslere konu olan bir rol, ancak oynadığınız dönem için size yansıyışı nasıl oldu?

Benim bütün oyunculuk serüvenim boyunca yakamı bırakmayacak tek rol. Yani ömrümün sonuna kadar sanıyorum Erdal'la anılacağım. Çünkü artık o bir efsane karaktere dönüştü, unutulmazlar arasına dahil oldu. Buna yardımcı olan da sosyal medya tabii. Çünkü YouTube'da videolarım sürekli sürekli seyrediliyormuş. Sekiz kere dokuz kere diziyi seyrediyorlar. Bilhassa ilk 97 bölümü çok fazla seyrettiklerini söylüyorlar. Beni o anlamda tanıyanlar tabii ki her gördüklerinde mutlaka öncelikli olarak Erdal'ı söylüyorlar ama artık Erdal zihinlere ve yüreklere çok dahil oldu, Sefa Zengin öne çıkmaya başladı. Her yerde bana artık Sefa Zengin diye hitap ediyorlar. Bu da hoşuma gidiyor. İsim ve soyad olarak tanınmak mutlu ediyor. Nefret edilesi yönünün sevilmesi enteresan. Yıllar önce Hıncal Uluç benim için, "Nefret etmeye bayıldığınız adam" ifadesini kullanmıştı. Sanıyorum seyircide uyandırdığım hissiyat bu. Nefret etmeye bayılıyorlar benim için.

Kurtlar Vadisi ara ara yeniden çekileceği haberleriyle gündeme geliyor. Böyle bir proje gelse; karakteriniz Erdal diriltilsin, dizide yeniden rol almak ister misiniz?

Sanırım hayır. Çünkü artık o bir efsane oldu ve bence orada kıymetli, orada devam etmesinde fayda görürüm. Benim karakterimi diriltmeleri de mümkün değil. İki kere öldürdüler beni çünkü. Yani garanti olsun diye, iki kez vurdular. Tekrar döneceğimi sanmıyorum. Ama senaryoyla her şey mümkün. Fakat şöyle söyleyeyim; yeniden çekilebilir, yapımcıları Kurtlar Vadisi'ni yeniden canlandırmak isteyebilirler. Fakat eski kadronun ihtişamında olur mu? O tartışılır. Olağanüstü bir kadroydu. Zaten o kadronun bir araya gelmesi artık mümkün değil. Bugün Türkiye'nin şu an en bilinen, en tanınan karakterlerini bir araya getirmeye kalksalar bütçesel olarak onunla baş edemezler. Yani onu hadi diyelim ki karşıladılar ama onu satacak bir platform bulabilirler mi? O kadar yüksek bütçeli bir işi. Orası muğlak.

"SAHNEDEN KOPABİLECEĞİMİ DÜŞÜNMÜYORUM"

Tiyatroyu hiç bırakmayan sanatçılardansınız. İkinin Biri, Vişne Bahçesi son dönemde oynadığınız oyunlar... Sahnede olmak, sizin için ne ifade ediyor?

En son 15 gün önce sahnedeydim. Sayın Cumhurbaşkanımızın karşısında oynama şerefine nail oldum. 15 Temmuz'la ilgili bir oyun sergiledik. En Uzun Gece adında bir gösteri. Yaklaşık olarak 500 kişiye yakın devasa bir kadroyla beraber sahneye çıktım. Tabii Devlet Ricâli'nin karşısında oynamak da son derece heyecan vericiydi. Çok da sorumluluk isteyen bir roldü. Onun da üstesinden geldiğimi görüyorum. Dönüşler o şekildeydi. O da ziyadesiyle mutlu etti beni. Sahneden ayrı kalmak, benim için pek mümkün değil. Her şekilde tiyatroda olacağımı düşünüyorum. Meslekte 36 yıl, 36 senedir o sahne tozunu yutmaya, o tozla birlikte yaşamaya devam edeceğimi umuyorum. Sağlıklı olduğum müddetçe, sahneden kopabileceğimi düşünmüyorum.

Tiyatrodan bahsederken; henüz son sınıf öğrencisiyken, size tiyatrosunda rol teklif eden Haldun Dormen'i anmadan olmaz sanırım...

Haldun ağabeyi en iyi tanımlayan cümle, yapabilirsin şekerimdir. Haldun ağabey için her şey mümkündür. Umutsuzluğa asla yer yoktur. Yaşamayı çok iyi bilir. Müthiş öngörülü ve olağanüstü bir insandır. Birlikte olunması, zaman geçirilmesi, aynı sahneyi paylaşılması harikulade bir insandır. Onunla beraber olunan her an, çok kıymetlidir. Çok neşeli, esprili bir insandır ve gençlere çok inanır, güvenir. Özellikle en önemli yanıdır zaten, gençlere verdiği kıymet. Hayatı boyunca bunu yapmıştır, yapmaya devam ediyor. Sürekli yanında gençleri bulundurur. Siz Haldun ağabey ile genç kalırsınız. Başka seçeneğiniz yoktur. Haldun ağabey şu an 97 yaşında ama hepimizden daha dinç diyebilirim. Dimağı son derece açık. Benim hayatımda çok ama çok kıymetli tabii. İyi ki tanıyorum, iyi ki beni öğrencisi olarak seçti. İyi ki oyuncusu olarak aldı Dormen Tiyatrosu'na... Dormen geleneğinin içinden yetişmeni sağladı. Çok apayrı bir disiplin verdi bana. Hayattaki en sevdiğim dostlarımdandır Haldun ağabey.

Eşref Rüya dizisinde Kör Seyfo karakteriyle seyrediyoruz sizi. Projeye başlamadan önce, bu denli ses getireceğini tahmin ediyor muydunuz?

Hissiyat olarak bekliyordum açıkçası. Çünkü Çağatay çok sevilen bir aktör, ciddi bir seyirci kitlesi var. Sevildiği kadar da çok yetenekli bir aktör. Onu da ifade etmem lazım. Seyirci yetenekli bulduğu oyuncuyu mutlaka benimsiyor ve tutuyor, ona sahip çıkıyor. Artık daha bilinçli bir seyircimiz var zaten. Dolayısıyla şansı yaver giden bir dizi oldu. Neden? Kadro çok iyi. Müthiş bir kadro var. Hepsi birbirinden yetenekli oyuncular. Keza Demet Özdemir öyle, çok başarılı. Necip Memili çok başarılı. Tolga Tekin öyle, Ahmet Rıfat Sungur öyle. Görkem Sevindik, Ceren Benderlioğlu... Hepsi uyum içinde. O uyumu da birlikte paylaşmayı beceren de bir ekip. Tecrübeli aktörlerin de katkısıyla dizi arzu edilen reytingi yakaladı. Belki daha fazla reytingi de hak ediyor. Umarım önümüzdeki sezon, o reytingi de alacaktır diye düşünüyorum. Bir hikayenin başarılı olması, bir projenin başarılı olması tabii hikaye ve nasıl çekildiği ile doğru orantılı. Çok iyi bir yönetim ekibi, çok iyi bir yapım ekibi, Tims bu konuda çok başarılı. Son derece profesyoneller, bir diziyi olgunlaştırma sürecinde çok titizler.

Çalışmaktan ziyadesiyle mutlu olduğum bir yapım şirketi. Baştan sona her şeye çok profesyonel yaklaştılar. Setteki tutumları, set sonrası her şeyiyle çok profesyoneller. O yüzden bütün bu profesyonel anlayış bir araya geldiği zaman, bir işin başarısız olması pek mümkün değil zaten. Ama dediğim gibi; işi her zaman yönlendiren senaryo. O senaryoyu da güçlü karakterler, güçlü aktörler ele aldığı zaman başarı kaçınılmaz olarak geliyor.

Seyirci zaten bu başarıyı da ödüllendirdi, sevdi. İçinde olmaktan büyük keyif aldığım bir proje oldu. Oynadığım her role, bir şey katmayı seven bir aktörüm. Burada da tek gözü görmeyen bir karakteri canlandırdım. Büyük bir keyifti benim için. Son derece deneyimli oyuncular ile oynadım. O yetenek sizi ister istemez alıp yukarılara taşıyor. Çünkü setteki uyum mutlaka size değer katıyor. O değer de seyirciye otomatikman yansıyor.

Yazar Murat Menteş, "Dehşet Bey" adlı filmin senaryosunun, "Eşref Rüya" ve "Maraşlı" dizileri tarafından izinsiz kullanıldığını iddia ederek, "Yasal haklarımı kullanarak, dava açtım" açıklamasında bulundu. Şu an devam eden bir yargı süreci var. Bu konu hakkında, bir açıklamada bulunmak ister misiniz?

Bu aslında beni çok şaşırtan bir şey değil. Neden değil? Çünkü sektör içerisinde böyle hikayeler esinlenilebiliyor. Yahut bazı insanlar çıkıyor, benim hikâyem aşırıldı diye bir cümle kurabiliyorlar ama şüphesiz yargıya intikal ettiğine göre, onun kararını da yargı verecektir. Ama uzun süredir çalışılan bir proje olduğu için Eşref Rüya, öyle bir benzerlik taşıdığını düşünmem açıkçası. Üzücü ne diyeyim... Yani çok tutmuş, parlak bir dizi. Bence devam etmesi gerekir.

"ÇAĞATAY İNSAN İLİŞKİLERİ ÇOK SAĞLIKLI BİR AKTÖR"

Çünkü hakikaten Eşref Rüya çok sevildi, karşılık da buluyor. Sevilmemesi mümkün değil. Çünkü inanılmaz sempatik bir ekibi var Evet. Necip çok şeker oynuyor, bambaşka bir lezzet katıyor diziye. Eşref Rüya'da çok mutluydum. Özellikle Çağatay ve Demet'le harikulade anlaştım. Çağatay zaten bence hem çok yetenekli bir aktör, hem de çok mütevazi, insan ilişkileri çok sağlıklı ve pırıl pırıl... Pırlanta bir aktör. Bayılıyorum şahsen.