Mehmet Ali Erbil sağlık durumu nasıl? Mehmet Ali Erbil hastalığı ne?

Yayın Tarihi: 12 Ocak 2020 Pazar 09:04:00

Güncelleme Tarihi: 12 Ocak 2020 Pazar 09:04:00

Mehmet Ali Erbil hastalığı ne? Mehmet Ali Erbil sağlık durumu nasıl? soruları gündemin en çok araştırılan soruları arasında yer aldı. Mehmet Ali Erbil hayranlarını üzen haber geldi. Mehmet Ali Erbil yeniden yoğun bakıma alındı. 234 gün hastanede tedavi gören şovmen Mehmet Ali Erbil, Temmuz ayında taburcu edilmişti. Erbil, yeniden hastaneye kaldırıldı. Geçtiğimiz salı günü gece fenalaşarak hastaneye kaldırılan 62 yaşındaki şovmenin, 4 gündür yoğun bakımda tedavi gördüğü ortaya çıktı.

Mehmet Ali Erbil hastalığı ne? Mehmet Ali Erbil sağlık durumu nasıl? merak ediliyor. Mehmet Ali Erbil hayranlarını üzen haber geldi. Mehmet Ali Erbil yeniden yoğun bakıma alındı. Geçtiğimiz yıl evinde düşüp kaburgasını kıran ardından kaçış sendromu hastalığın nüksetmesi nedeniyle 234 gün hastanede tedavi gören şovmen Mehmet Ali Erbil, yeniden hastaneye kaldırıldı. Geçtiğimiz salı günü gece fenalaşarak hastaneye kaldırılan 62 yaşındaki şovmenin, 4 gündür yoğun bakımda tedavi gördüğü ortaya çıktı.

MEHMET ALİ ERBİL SAĞLIK DURUMU NASIL?

Geçen yıldan beri sağlık sorunlarıyla uğraşan, son olarak da iki beyin damarı birden tıkanan Mehmet Ali Erbil yeniden hastanelik oldu. Snob Magazin’in özel haberine göre, salı günü gece fenalaşarak hastaneye kaldırılan Mehmet Ali Erbil’in 4 gündür yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdiği ortaya çıktı.  İki beyin damarı birden tıkandığı için geçtiğimiz aylarda yeniden hastaneye kaldırılan Mehmet Ali Erbil, taburcu olduktan sonra geçtiğimiz hafta ilk kez konuşmuştu.

MEHMET ALİ ERBİL HASTALIĞI NE?

Geçtiğimiz yıl evinde düşüp kaburgasını kırmış ardından kaçış sendromu hastalığın nüksetmişti.

KAÇIŞ SENDROMU NEDİR?

Kaçış sendromu; ciddi ataklar, aralıklarla tekrarlayan krizler ve benzeri belirtiler ile karakterize bir hastalıktır. Hastalığın temelinde, kılcal damarlarda bulunan sıvı ve birtakım elementlerin bilinmeyen bir nedenle hızlı bir şekilde damar dışına doğru difüzyonunu yatar. Kılcal damarlarda oldukça hızlı bir şekilde gerçekleşen bu olayın sonucunda vücudun belirli kısımlarında şişlikler oluşur, hastanın tansiyonu ani bir şekilde düşer ve ciddi bir şok tablosu gelişir. Bu anda acil olarak hastaya müdahale edilmemesi durumunda kaçış sendromu atakları, ölüme yol açabilecek ciddiyete sahiptir. Damar dışına sızan sıvı kütlesinden dolayı akciğerler, kalp, karın zarı gibi vücudun iç kısmında yer alan boşluklarda ve kasların içerisinde sıvı birikimi meydana gelir. Sızan sıvı nedeniyle damar içerisindeki kan basıncı ani olarak düşer ve bu durum şok tablosunun oluşmasına neden olur. Yine damar içindeki sıvının damar dışına sızması sonucunda kandaki albümin seviyesi düştüğünden kanın akıcılığı azalır, diğer bir deyişle kanda yoğunlaşma meydana gelir. Hastalık ülkemizde ve dünyada çok nadir olarak görülmekle birlikte bilinen kesin bir kaçış sendromu tedavisi yoktur. Buna ek olarak kaçış sendromu bulaşıcı mı gibi sorular merak konusu olup hastalığın bulaşıcı olmadığı bilinmelidir.

KAÇIŞ SENDROMU BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kaçış sendromu hastalığının tanısının koyulduğu bireylerde çoğunlukla yıllar boyunca herhangi bir belirti görülmez ve kişi normal bir şekilde hayatını sürdürür. Nedeni bilinmeyen bir şekilde oluşan ataklar sonucunda hastalığın belirtileri ortaya çıkar. Bu durum hastada ayda bir tekrarlayabileceği gibi bazen bir ataktan sonra bir sonraki atağın ortaya çıkması yıllar sonra gerçekleşebilir. Genellikle tekrarlayan şoklar ile kendini gösteren kaçış sendromunda krizlerden 24 saat önce gribal enfeksiyon benzeri belirtilere rastlanabilir. Bunlar ateş yükselmesi, yorgunluk, halsizlik, kas ve eklem ağrısı gibi belirtilerdir. Bunun haricinde hastalığın aktifleştiği dönemlerde görülen en yaygın belirtiler şunlardır:

Tansiyon düşüklüğü
Kanın yoğunlaşması
Baş dönmesi
Karın ağrısı
Bulantı ve kusma
Vücudun belirli bölgelerinde oluşan şişlikler
Bağırsaklarda ödem oluşumu
Karında asit birikmesi
Şok
Yukarıdaki belirtilere ek olarak kaçış sendromu hastalarında aynı zamanda damar dışına sıvı difüzyonu nedeniyle kalp ve akciğer zarında sıvı birikmesi geliştiğinden kalp ve akciğer yetmezliği görülebilir ve buna bağlı olarak da yaşamı tehdit eden tehlike durumları ortaya çıkabilir.