Yazar Zeki Bulduk: İnsan birliğinin kurulması gerekiyor! Z kuşağı bizim yuttuğumuz dolmaları onlar yutmak istemiyor
Yayın Tarihi: 29 Nisan 2024 Pazartesi 10:42:00
Güncelleme Tarihi: 29 Nisan 2024 Pazartesi 10:42:00
24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün açıklamalarda bulunan Yazar Zeki Bulduk, "Artık İslam birliği de değil, insan birliğinin kurulması gerekiyor. Küçümsenen Z kuşağı büyüdü, büyüyor. Bizim yuttuğumuz dolmaları onlar yutmak istemiyor." dedi.
24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını yanıtlayan Yazar Zeki Bulduk açıklamalarda bulunarak, ''Artık İslam birliği de değil, insan birliğinin kurulması gerekiyor. Küçümsenen Z kuşağı büyüdü, büyüyor. Bizim yuttuğumuz dolmaları onlar yutmak istemiyor.'' ifadelerine yer verdi.
Yazar Zeki Bulduk'un açıklamalarından öne çıkanlar...''Artık İslam birliği de değil, insan birliğinin kurulması gerekiyor. Küçümsenen Z kuşağı büyüdü, büyüyor. Bizim yuttuğumuz dolmaları onlar yutmak istemiyor''
''Artık İslam birliği de değil, insan birliğinin kurulması gerekiyor. Sosyal medyayı veya televizyonu açtığınızda yapılan yorumlarda küçümsenen 2 milyar insan var. Orada namaz kılan çocuklar da buna dahil. Harvard ve Columbia Üniversitesi'nnin bahçesinde namaz kılanlar bizden. Küçümsenen Z kuşağı büyüdü, büyüyor. Bizim yuttuğumuz dolmaları onlar yutmak istemiyor. Bilgisayar başında içecek içip abur cubur yiyen, dili düzgün konuşmayan bu çocuklar kendi içlerinden haysiyetli bir damar çıkarıyorlar. Bizim inandığımız yalanlara inanmak istemiyorlar.''
''Filistin meselesi, 80'li yıllardan önce ciddi manada gerçek solcuların sahiplendiği bir davaydı. 80'li yıllardan sonra "bu acı sadece Müslümanların acısı, başkasının değil" dercesine birileri el çekti''
''Filistin meselesi bir dönem için Müslümanların meselesiymiş gibi görüldü. 80'li yıllardan öncesine baktığınızda İran Devrimi gerçek solcuların sahiplendiği bir davaydı. Dünyada ses getiriyordu. 80'li yıllardan sonra bu acı sanki sadece Müslümanların acısı başkası görmesin diyerek birileri el çekti. Bizim üzerimize kaldı. Yani cenaze evi sizin dediler çektiler ve gittiler. Biz cenaze evinde ağlamayı seven insanlarız. 'Siz savaşa gidin.' demiyoruz. Alev Alatlı'nın anlattığı bir şey vardı Gazeli bir kadın ile tanışıyor ve çocuklarını söylüyor '6 çocuğum var iki tanesini öldürecekler iki tanesini katil devlet hapse atacak ikisi de evi geçindirecek.' Biz bu hikayenin içinde kaldık. Müslümanlar bu acının içinde kaldı. 7 Ekim sonrası terör devletinin dünbyanın belası olduğu görüldü.''