Bahadır Yenişehirlioğlu: Kutsalıma hakaret etme özgürlükleri yok

24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını yanıtlayan Sanatçı Bahadır Yenişehirlioğlu açıklamalarda bulunarak, 'İnsanların demokratik bir düzlemde düşündüklerini ifade etme hakları var. Ama bana, benim inançlarıma, benim parametrelerime, benim kutsalıma hakaret etme özgürlükleri yok.' ifadelerine yer verdi.

"Kutsalıma Hakaret Etme Özgürlükleri Yok"

Demokratik bir ülkede yaşıyoruz. İnsanlar düşündüklerini ifade etme özgürlüğüne sahipler. İnsanların demokratik bir düzlemde düşündüklerini ifade etmeye hakları var. Devlet ve yasalar buna izin veriyor. Ama bana, benim İnançlarıma, benim parametrelerime, benim kutsalıma hakaret etme özgürlükleri yok.

Türkiye'de bir şeyin altını çizmemiz gerekiyor. Giderek kasıtlı olarak, bilerek ve bile isteyerek bunun dozajı arttırılıyor. Çünkü küresel bir mücadele bu. Küreselciler devletleri yok etmek derdindeler. Devleti yok etmenin ana payandası aile ve gelenekleri yok etmekten geçiyor. O yüzden küreselciler, devletleri aynileştirmek ve giderek yok etme noktasında, çalışmalarına hız verirken bizim gibi ülkelerde aile kavramına ve geleneklerimize saldırıyorlar. Bunu da toplumun önünde olan kimlikler üzerinden programlıyorlar. Bu toplumun önünde olan kimlikler çoğu zaman bunun farkındalar mı, yoksa kullanılan bir piyon, bir argüman gibiler mi bu tartışma götürür.

Şöhretlerine şöhret katıyor diyerek belli camialardan belli yerlerden beslenebilirler, bundan nemalanabilirler.

Ama benim kutsalıma, benim aileme, benim inanç sistemime hakaret etme özgürlüğünü kimseye vermem. Burada sesimizi yükseltmeniz gerekiyor. Çünkü ben onun kutsalına, ben onun inanç sistemine hakaret etmiyorum, küfür etmiyorum.

Nasıl istiyorsa öyle yaşıyor zaten. Ama o kendi şöhretini kullanarak insanlar ona değer veriyor diye aslında şişirilmiş kimlikler, onlar üzerinden bir programın uygulanmasına da ben bir aydın olarak izin veremem.

Giderek küresel güçler olabildiğince ciddi manada saldırıyorlar.

Bunlar saldırırken de çocuklarımızın cinsel kimlikleri üzerinden saldırıyorlar. Uzakdoğu'dan çıkmış erkek mi, kız mı olduğu belli olmayan androjen kimlikleri

besleyerek konserlerde binlerce evladımıza 13-15 yaş grubunu onların kölesi haline getirenler, bizim evlatlarımızı da kimliksizleştirmek, cinsi yapılarını bozmak, asli varlıklarının ötesine savurmak için planlı programlı bir eylem peşindeler. Ben burada bir yanlış var, burada büyük bir yara açılıyor, aile kavramımızı yok etmek üzerine oynanan tehlikeli bir oyun diye bağırmak mecburiyetindeyim, bağırmazsam kendimi inkâr etmiş olurum.

"Küresel olarak çökertilmek istenen bir Türkiye'nin varlığından bahsediyoruz. Bir ülkenin bağımsızlığını sağlayacak olan neslidir. Nesli, parametrelerini kaybederse o zaman bu ülkeyi kim savunacak?"

Amerika Yunanistan'ı destekliyor bizi birbirimize düşürmek için. Sosyal medya, filmler ve diziler üzerinden anlamsız bir insan kalitesi yetiştirme derdinde. Kimyamızı bozuyor. Küresel olarak çökertilmek istenen bir Türkiye'nin varlığından bahsediyoruz. Bir ülkenin bağımsızlığını sağlayacak olan neslidir. Nesli, parametrelerini kaybederse o zaman bu ülkeyi kim savunacak? Derdimiz olmalı. Biz Kurtuluş Savaşı'nı nasıl başlattık? Gaziantep'te bir anamızın başındaki örtünün çekilmesi ile başlatmadık mı? Davamız vardı. Bugün gençlerin derdi ne? İyilerini tenzih ediyorum. Neslimiz cinsel olarak kimliksizleştirikmeye ve nötrleştirilmeye çalışılıyor. Abuk subuk videolar görüyoruz. Bütün samimiyetimle söylüyorum bu duruma üzülüyorum.

"Mahalle baskısı yaşıyorum. Türkiye'nin asli evlatlarına, Anadolu coğrafyasının evlatlarına ciddi manada mahalle baskısı var."

Koca bir imparatorluğun geçmişinden geliyoruz. Anadolu coğrafyasında yüzyıllardır konumlanmamızın bir sebebi var. Bizim geleneklerimiz, kültürümüz, bizi vareden payandalarımız var bu coğrafyada. Aileyi koruduğumuz için devletler olarak ayakta kaldık. Küresel oyun kurucularının sermayelerini daha da arttırmak için insanları birer prototip gibi cinsiyetsizleştirerek kendi kültürlerinden olmadık yerlere savurmasına ben bir aydın olarak banane diyemem. Ben siyasi kimliği olan bir adam değilim. Ben kimseden beslenmiyorum . Alnımın teriyle rızkımı çıkarıyorum. Ama ben bu coğrafyada yetişmiş bir adam olarak burada sesimi yükseltmiyorsam nerede yükselteceğim ? Mahalle baskısı yaşıyorum. Türkiye'nin asli evlatlarına, Anadolu coğrafyasının evlatlarına ciddi manada mahalle baskısı var. Bende ses çıkarmayıp sineye çekeceğim. Yok ya.