0530 708 54 54
0530 708 54 54
14 Mayıs 2023 Pazar 10:08:00 - Güncelleme:14 Mayıs 2023 Pazar 10:08:00

Meydanın Dili

Üzerimize düşen görev, o müthiş mahşer görünümlü kalabalık iradesini doğru bir şekilde okuyabilmektir. Meydanların çığlığına kulak vererek, hakikati can kulağımızla duyabilmektir.

Çoğunluk, kalabalık, umut ve özlem gibi değerlerin bileşenini ortaya çıkaran, yalnızlığa karşı kalabalığı, kaygıya karşı güveni aşılayan yönüyle his ve duygularımızı tetikleyen "meydan", aynı zamanda gün yüzüne çıkan gerçeklerin, hakikatin ete kemiğe bürünmüş bir halini bize gösterir.

Kalabalığın iradesiyle oluşan bir "güç"ün gelecek vaat eden yönleri, birliği pekiştiren çoğunluğun mutlu olma özlemi, adeta sessizliğin güçlü bir çığlığı gibi "meydan", bize gerçeğin nerede saklı olduğu hakikatini gösteren bir "yer bildirimi" olarak öne çıkar.

Aradığımız sorulara cevap veren, bir konum olarak adeta hislerimize tercüman olan "meydan", toplumsal bir yönelim olarak bilinçaltı düşüncelerimizi, değerlerin nerede nasıl saklanarak korunduğunu, evirilerek hangi aşamaya kadar ilerlediğini, dolayısıyla dünü, bugünü ve yarını en güzel bir şekilde özetler.

Birliğin olağan örneği

Birliğin olağan bir örneğini görmemizi sağlayan, dayanışmayı sembolize eden "meydan", gizliyi aşikâr eden birer değer olarak meydana çıkar. Yıllarca verilen emek ve özverinin bir çıktısı olarak tüm geri dönüşlerin adresine ulaştığı sinyalini vererek, doğru bir ilerleyişi müjdeleyen bir "haberci" olarak bizi aydınlatır.

Nitekim tüm maddi ve manevi öğelerin birlikte kat ettiği bu yolda bileşenlerinin birer tezahürat olarak toplumsal yaşamda yer edinmesiyle ortaya çıkan gelişmeler, doğrunun bir göstergesini yavaş yavaş belirginleştirir. Bu sürecin oluşum aşaması ise uzun soluklu bir yolla ilerleme sağlar. İlmik ilmik dokunan bu yolda hassasiyetle alınan kararlar, toplumsal iyiyi merkeze alan dokunaklı adımlar, bireyi güçlü hissettirecek bir dayanışma örneği sergileme, toplumu mutlu edecek özgür ve bağımsız bir cesaret aşılama, kimliğimizi değerli kılan geleneksel davranış ve düşünce biçimlerini savunma gibi eğilim ve eylemler dilsiz olan meydanları konuşturur.

Yanı sıra bireyin manevi öğelerini koruyarak onun uhrevi ve dünyevi düşüncelerini de kayda geçecek bir tutumla yol alınması, kişiyi sadece maddiyatla donatmamakta, aynı zamanda onunla daha derin bir hissi ve düşünsel bir özde buluşma fırsatı sunmaktadır. Zira "meydan" coşkusu maddiyatla değil, maneviyatla ölçülür. İnsan ruhuyla özdeşleşerek, bilinçaltını tüm çıplaklıklarıyla dışa vurur. "Meydan" bizi işin özüyle aslıyla buluşturur. Oraya yansıyan havayla da kilit noktası olan hedef kendini açık bir şekilde belli eder.

Çokluğun kararı yeni hedeflerin başlangıcı için de önemli bir rota oluşturur. İrade kendi sözünü topluca söyler. Saygı, barış ve kabullenme duygularımızın toplumsal gerçeklikle buluşmasını ve onunla harmanlanmasını sağlar. Zira süreç tamamlanmıştır. Herkes yerini ve safını tutmuştur. Çizgi belirgin olsa da saflar sıkıdır, onlar arasında bir bariyer söz konusu değildir. Hedefe kilitlenme durumu toplumsal ayrışımları önlerken aynı zamanda birliği de pekiştirmede yeterli güç depolamasını sağlar.

Güç birlikten doğar

Bu yüzden "meydan"a yansıyan ruh, maneviyatımızla bizi dünyevi alanın rahatlığıyla buluşturan gerçeklerin maddi alana yansıtılan bir karşılığı olarak da değerlendirilebilmektedir. Çünkü orda yalnız değiliz, sesimizi duyuracak çok güçlü bir birlik durumu söz konusudur. Daha kararlıca süregelen bir tutum bizi ilerletmektedir. İleri dediğimiz bu ruh aynı zamanda doğruya ve iyiye işaret etmektedir. Her şeyin yolunda gittiğini yansıtan bir özgüvenin verdiği bu kararlılık aynı zamanda bizi azimli de kılmaktadır. Dolayısıyla gerçeği yansıtan etken olan "güç" birlikten doğmaktadır.

Bunların yanı sıra insanın yaratılışı gereği ihtiyaç duyduğu toplumsal ifade hakkını da karşılayan "meydan" bu durumu kalabalık içerisinde verimli bir şekilde dağıtmakta ve eritmektedir. Omuzlarımızda bulunan yükü hafifleterek onu eşit bir şekilde alanının her bir köşesine paylaştırmaktadır.

Tüm hislere tercüman olan bu duygu aynı zamanda nihai kararın yerini artık çoktan bulduğundan da haber vermektedir. Son kararlar verilmiş, süreç bitmiş, geriye kalan şey ise doğruyu yanlıştan ayırt ederek ortaya koyduğumuz bu iradenin yerindeliğinden emin olabilmektir.

Sessiz çığlık

Buradan hareketle üzerimize düşen görev, bizi birliğe, refaha ve huzura götürecek sürecin meydana yansıyan dilinin çözümlenmesindeki o görseli görünürlükle bağdaştırabilmemizdir. Meydandaki o dili daha geniş bir perspektifte değerlendirebilmemizdir. O müthiş mahşer görünümlü kalabalık iradesini doğru bir şekilde okuyabilmektir. Meydanların çığlığına kulak vererek, hakikati can kulağımızla duyabilmektir.

Son olarak ise tüm seslerin kısıldığı kısa bir sükûnet molasında, "Meydanın Dili"nin oluşturduğu o "sessiz çığlığı", tüm girdi ve çıktılardan muaf tutulmuş ve kendimizle baş başa kaldığımız anlarda tekrar gözden geçirmek, onun dili'ni daha açık bir algıyla çözümleme sürecini de olumlu etkilemektedir.

Açık Görüş / Dr. Yegane Yiğit

Etiketler : meydan kalabalık yegane yiğit meydanın dili
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX