İsveç'teki alçak saldırıya Türkiye'den tepkiler çığ gibi
Yayın Tarihi: 29 Haziran 2023 Perşembe 09:10:00
Güncelleme Tarihi: 29 Haziran 2023 Perşembe 09:10:00
NATO'ya girmek için Türkiye'ye terör örgütü PKK konusunda bazı taahhütler verip hiçbirini yerine getirmeyen İsveç'te yine Kur'an-ı Kerim'e çirkin saldırıda bulunuldu. Söz konusu alçak saldırı sonrası siyasiler olayı kınayan çok sayıda mesaj paylaştı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsveç'in bir cami önünde Kur'an-ı Kerim yakmak için yapılan başvuruya onay vermesiyle ilgili sosyal medya hesabından bir kınama mesajı yayımladı.
Bakan Fidan, İsveç'in İslam karşıtı eylemlere ifade özgürlüğü bahanesiyle izin vermesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Bakan Fidan İsveç'in provokasyonunu lanetlediğini belirterek, "Bu tarz menfur eylemlere göz yummak suça ortak olmaktır" ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan'ın paylaşımının tamamı şu şekilde:
Mübarek Kurban Bayramı'nın ilk gününde Kutsal Kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik İsveç'te yapılan aşağılık eylemi lanetliyorum!
İslam karşıtı bu eylemlere ifade özgürlüğü bahanesiyle izin verilmesi kabul edilemez.
Bu tarz menfur eylemlere göz yummak suça ortak olmaktır.
BAKAN TUNÇ İSVEÇ'TE KUR'AN-I KERİM YAKILMASINA TEPKİ GÖSTERDİ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsveç'in başkenti Stockholm'de bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına tepki gösterdi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Bakan Tunç, söz konusu eyleme izin verilmesini "skandal" olarak değerlendirdi.
Din ve vicdan özgürlüğünün en temel insan hakkı olduğunu vurgulayan Tunç, şu ifadeleri kullandı:
"İnsanların kutsallarına hakaret, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez, hiçbir mahkeme kararı bu hakareti meşrulaştıramaz, bu durum hiçbir demokratik hukuk devletinde korunamaz. Lanetlenmesi gereken bir eyleme müsaade edilmesi özellikle Müslümanlar için içinde bulunduğumuz kutsal bayram günlerinde inancımıza yapılan açık saldırıdır. Özellikle NATO zirvesi öncesinde Türkiye'nin müttefiki olmak isteyen İsveç'in yetkili makamları, özgürlük kisvesi altında ülkesinde birbirini takip eden hukuksuzluklara ve provokasyonlara son vermeli, gerekli tedbirleri almalıdır."
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI YILMAZ, İSVEÇ'TE KUR'AN-I KERİM YAKILMASINA TEPKİ GÖSTERDİ
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İsveç'in başkenti Stockholm'de bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasını lanetleyerek "Kutsal Kitabımız bu alçak eylemlerden dolayı değerinden en küçük bir şey kaybetmez. Kaybedecek olanlar bu provokasyonları yapanlar ve bunlara seyirci kalanlardır." ifadesini kullandı.
Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
"İsveç'te bayramın ilk günü kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e karşı yapılan aşağılık eylemi lanetliyorum. Nefret suçlarını ifade özgürlüğü kisvesi altında savunmak, bu suçlara muhatap olanların hakkını çiğnemek ve gerçek anlamda ifade özgürlüğüne de darbe vurmaktır. Kutsal Kitabımız bu alçak eylemlerden dolayı değerinden en küçük bir şey kaybetmez. Kaybedecek olanlar bu provokasyonları yapanlar ve bunlara seyirci kalanlardır."
"NATO'DA MÜTTEFİKİMİZ OLMAK İSTEYENLER İSLAM KARŞITI TERÖRİSTLERİN YIKICI DAVRANIŞLARINA İZİN VEREMEZ"
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İsveç'in başkenti Stockholm'de bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına tepki gösterdi.
Sosyal medya hesabından İngilizce olarak açıklama yapan Altun, Müslümanların en mübarek günlerinden birinde İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e karşı iğrenç ve alçak bir eylem yapıldığını belirtti.
Altun, açıklamasında şunları kaydetti:
"Avrupalı otoriteler nezdinde, özellikle İsveç'te, İslam karşıtlığına izin verilmesinden bıktık usandık. NATO'da müttefikimiz olmak isteyenler, İslam karşıtı ve yabancı düşmanı teröristlerin yıkıcı davranışlarına müsamaha gösteremez ve izin veremez. Bu eylem, bu mübarek günde dinimizi hedef alan bir başka provokatif terör eylemidir. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan'ın da belirttiği üzere bu tarz menfur eylemlere göz yummak suça ortak olmaktır. İsveç makamları süratle harekete geçmeli ve terörün her türlü tezahürüne karşı net bir tavır sergilemelidir. İfade ve konuşma özgürlüğü bahanesinin arkasına saklanamazlar."
Medeni bir toplumun en temel gereksinimi olan terörle mücadelenin, ciddi ittifakların temel ön şartı olduğuna dikkati çeken Altun, "Bu husustaki umutlarımız azalsa da Avrupalı yetkililerin İslam karşıtlığı tehdidi konusunda aklıselimle hareket etmelerini bekliyoruz." ifadesini kullandı.
"KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL"
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İsveç'te Kurban Bayramı'nda bir cami önündeki Kur'an yakma eylemine ilişkin, "Hem polisin gözetimi temin edilmiş hem de yüksek yargının kararıyla da bu menfur, çirkin, insanlık dışı, müptezel saldırının önü açılmıştır. Bunu kabul etmek mümkün değildir." dedi.
Kurtulmuş, Adıyaman temasları sırasında, Kuran'a ve İslamiyet'e hakaret eylemlerine ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.
İsveç'te bir süredir Kur'an-ı Kerim'e ve Müslümanlığın kutsallarına karşı yapılan hakaretlerin aleni bir şekilde, polis gözetiminde ve korumasında gerçekleştirildiğini belirten Kurtulmuş, "2 milyara yakın Müslümanın en önemli günlerinden birisi olan Kurban Bayramı'nın ilk gününde, bayram namazının çıkışında Müslümanları rencide edecek şekilde Kuranı Kerim'in yakılması, şiddetle ve esefle kınadığımız bir durumdur; yani bu kabul edilebilir değildir. 2 milyar Müslümanın kutsallarına karşı bu saldırı gerçekleştiriliyor. Hani insanlık, hani demokrasi, hani inançlara saygı..." ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Ağızlarını açtıklarında inançlara saygıdan bahsedenler, farklı fikirlerin barış içinde yaşamasından bahsedenler, Avrupa'nın demokratik değerlerinden söz edenler nasıl oluyor da 2 milyar insanın kutsal değerlerine saldırıyı meşru görüyor? Bunun izah yoktur. Ayrıca daha önce polis bu kişinin saldırısını önlemek için mahkemeye başvurmuş ancak yüksek mahkeme bunun 'düşünce özgürlüğünün bir parçası' olduğunu savunarak, bu gösterinin polis kuvveti ile önlenemeyeceğine dair bir karar vermiş. Hem polisin gözetimi temin edilmiş hem de yüksek yargının kararıyla da bu menfur, çirkin, insanlık dışı, müptezel saldırının önü açılmıştır. Bunu kabul etmek mümkün değildir.
Bu kararı verenler, bu uygulamaya göz yumanlar böylesine İslam karşıtı, Müslümanlık karşıtı, insanlık düşmanı faşist mihraklara bir şekilde zemin hazırlayanlar aslında insanlık suçunun ortağıdırlar. Asla tasvip etmek mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve 85 milyon milletimiz olarak, 2 milyara yakın Müslüman milletlerin sözcüsü olarak, bu durumu şiddetle kınadığımızı ifade ediyoruz. Bununla ilgili olarak da Avrupa'daki insan hakları ve inanç özgürlükleri konusundaki bütün sivil çevreleri ses yükseltmeye davet ediyoruz. Asla kabul edilemez, insanlık dışı, Müslümanları kategorik olarak düşmanlaştırmaya çalışan çirkin, menfur bir saldırıdır, yapanın yanına kar kalmamalıdır."