İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 24 TV'ye konuk oldu! Arafta Sorular'da Esra Elönü'ye çok özel açıklamalar

Esra Elönü'yle Arafta Sorular programının bu haftaki konuğu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu oldu.

24 TV ekibinin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Arafta Sorular programna konuk olmasına özel olarak hazırladığı bir video klip canlı yayında ekranlara geldi. Görüntülerin yayımlanmasının ardından Esra Elönü'nün "Annenizin size ettiği dua neydi?" sorusu üzerine duygulu dakikalar yaşandı.

Gözleri dolan Bakan Soylu, "Anneler her zaman güzel dua eder" dedi.

İşte Bakan Soylu'nun programdaki açıklamalarından satırbaşları...

Zengin bir memleket istiyoruz, dertliyiz. Güçlü bir memleket istiyoruz, dertliyiz. Ahlaklı bir memleket istiyoruz, dertliyiz. Gelecek nesillerimizin güçlü olmasını istiyoruz, dertliyiz.

Biz 600 yıl cihanda hüküm sürmüş bir milletiz. Adaletle, hakkaniyetle; hakkaniyeti tekrar yaymak istiyoruz, dertliyiz. Birileri bizi gücüyle bastırmaya çalışıyor, tahammül edemiyoruz, dertliyiz.

İnsan her zaman yanlış anlaşılabilir. Yanlış anlaşıldığım zaman düzeltmeye çalışırım. Yanlış anlaşılmak, insanın karşılaşabileceği en doğal sonuçtur.

İçişleri Bakanı olmadan önce daha espriliydim, çok. İçişleri Bakanlığı, beni biraz espriden uzaklaştırdı. Bazen gülmekten korkuyorum. Gülmenin bedelini ödeyecekmişiz gibi bir his doğuyor içime.

Bir ailenin bir milletin bir medeniyetin parçasıysanız derdiniz vardır. Tam da sizi arafta bırakmak isteyenlere karşı bir derdiniz vardır.

600 yıl cihanda adaletle hakkaniyetle hüküm sürmüş bir milletiz. Hakkaniyeti tekrar yaymak istiyoruz dertliyiz. Birileri bizi gücüyle bastırmaya çalışıyor, tahammül edemiyoruz, dertliyiz.

Benim tecrübeyi elde ettiğim en büyük süreçler yenilgi süreçleridir. Galibiyetlerin getirdiği tecrübeler yoktur. Zaferler sarhoşlaştırır. Allah korusun.

SÜLEYMAN SOYLU NEYİ AFFETMEZ?

Memleketin bütünlüğü ile ilgili, memleketin birliği ile ilgili meselelerde oynanan oyunları, planları, yapılan kumpasları affetmem.

İhanet edilir, karşılaşırsınız ama sadece bir selam payı vardır. Gönül bitmiştir, ilişki bitmiştir. Çok kırılgan bir halim var. Çok duygusalımdır. Bize işimizi yaptıran bu duygusallıktır. Hissetmektir.

Sayın Cumhurbaşkanımızı çalışkanlık konusunda ayrı bir kategoride nitelendirmek gerekir. Saat, yer ve mekan mefhumu olmadan çalışma ortaya koyar.

TÜRKİYE'DE BİR MUHALEFET SORUNU VAR

Türkiye'de iktidar problemi olmuyor, Türkiye'de muhalefet problemi oluyor. Önerici bir muhalefet yok. Rekabete sürükleyen bir muhalefet yok. Kavgacı bir muhalefet var. Maalesef karakteri öyle oluşmuş.

Sağ iktidarlar iş yapan iktidarlardır. Hep eleştirilirler. Sonra da suçlanır. Türkiye'de tüm sağ iktidarların karşılaştığı durumdur. Solun iş yapma kabiliyeti yoktur.

Biz, çok zengin bir medeniyetin evlatlarıyız. Bunun farkında olmamızı istemiyorlar. Bu zenginliğin, en temel dayanağı da birlikte yaşamak, birlikte var olma mücadelesi ortaya koymak.

Biz bu fırsatı bir daha yakalayamayız. Hangi fırsatı? Bir daha bu ülkenin başına Tayyip Erdoğan gelmez. Bir daha Avrupa'yı, Amerika'yı, böyle yakalayamayız, bir daha kendi durumumuzu böyle yakalayamayız.

BAKAN SOYLU'YU DUYGULANDIRAN SORU

Arafta Sorular ekibinin Bakan Soylu için hazırladığı özel bir video klip canlı yayında ekranlara geldi. Görüntülerin yayımlanmasının ardından Esra Elönü'nün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya "Annenizin size ettiği dua neydi?" sorusu üzerine duygulu dakikalar yaşandı.

Gözleri dolan Soylu, "anneler her zaman güzel dua eder" dedi.

"TÜRKİYE'NİN İÇERİSİNDE 170 TERÖRİST VAR"

8-9 yaşındaki çocukları dağa götürdüler. 8-9 yaşındaki bir çocuğun Murat Karayılan ile ne ortak noktası olabilir? Bana bunu biri izah etsin. Tek ortak nokta var; emperyalizmin dayatması, Batı'nın dayatması.

Türkiye'nin içerisinde 170 terörist var. Gelseler, teslim olsalar, burada inanın bambaşka bir tablo ortaya çıkar. Biz terörle mücadeleyi şunun için yapıyoruz: Çocuklarımızın aklını bir daha kimse çelmesin.

Biz doğrusunu yapalım, biz iyisini yapalım, biz doğru imkanlar oluşturalım. Türkiye'nin 81 vilayetinde üniversite var. Öyle güzel spor salonları, öyle güzel kütüphaneler var ki...

"BİR MUHALEFET DEDİKODU YAPAR MI?"

(Muhalefet) Bizden nefret ediyorlar, bizi yok etmek istiyorlar. Gariptir; PKK da bizi yok etmek istiyor, FETÖ de bizi yok etmek istiyor. Bu yok edicilik bulaşıcı bir hal almış.

Bir muhalefet ülkesine kast eder mi, bir muhalefet dedikodu yapar mı, yalan söyler mi, ayıp değil mi bu? Ülkesine iftira atar mı, devletine iftira atar mı?

Bir muhalefet dedikodu yapar mı? Koskoca adamlar, devletten maaş alıyorlar. Orada duruyorlar. Yalan söyler mi? Ayıp değil mi bu? Ülkesine iftira atar mı, devletine iftira atar mı?

Biz, ikinci bir Gezi'nin maliyetini kaldıramayız. Bir kere meseleye buradan bakmak lazım.

Manipülasyonlarla, Türkiye'nin dengesini bozmaya çalışıyorlar. Köprüden önce son çıkıştalar. Diyorlar ki; burada Türkiye'yi boğduk, boğduk. Türkiye'yi burada boğamazsak ne Tayyip Erdoğan'ın ne de Türkiye'nin önünü alamayız.

Ellerinde tek bir materyal kaldı: Ekonomik vesayet. Gezi olayları, 17-25 Aralık, 15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye'ye büyük maliyetler yüklemesine rağmen; Türkiye ne iktidarından vazgeçti, ne de politikalarından vazgeçti.

Benim şöyle bir huyum var: Unutuyorum. Mesela; isimleri unutmam, eşimi, dostumu unutmam, geçmişteki olayları unutmam, ama kötülükleri unutuyorum.

Birlikte rahmet vardır. Ve o rahmetin, bugün bu ülkede hepimizi bir araya getirebilecek bir kudreti vardır.