Başkan Erdoğan: Bizde CHP gibi kibirli bir dil olamaz

Yayın Tarihi: 11 Şubat 2024 Pazar 14:51:00

Güncelleme Tarihi: 11 Şubat 2024 Pazar 14:51:00

CHP'li belediyelerin idare ettiği illerde vatandaşların hizmetlere ulaşmakta zorlandığını ifade eden Başkan Erdoğan, "Seçim yenilgisinde tüm faturayı '13'üncü Cumhurbaşkanımız' diyerek yere göğe sığdıramadıkları Bay Kemal'e kestiler. Beceriksizlik, iş bilmezlik bunları öyle bir esir almış ki nereye ellerini atsalar orası çöküyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ'da Hükümet Caddesi'nde düzenlenen mitingde konuştu.

Muhalefete tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz muhalefet gibi hatayı, kusuru, yanlışı oy tercihinden dolayı seçmende değil daima kendimizde arıyoruz. Bizde sırf kendisine rey vermedi diye depremzedelere hakaret etmek, mağdurları gecenin bir yarısında kapı dışarı atmak olmaz" açıklamasını yaptı.

Küçükçekmece'de AK Parti programına düzenlenen saldırıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul Emniyetimiz ve İstanbul Başsavcılığımız, gerekli tahkikatı titizlikle yürütmektedir. Bir tanesi yakalandı, diğerlerini de yakalayacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

Buradan sizlerin vasıtasıyla tüm Tekirdağ'a selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum. Coşkunuz, heyecanınız ve sevginiz için sizlere teşekkür ederim. Bugün Tekirdağ bir başka güzel. Tekirdağ bizim gözbebeğimiz. 3 Kasım 2002'den beri Tekirdağ'ı hiçbir zaman ihmal etmedik. Her fırsatta buranın misafiri olduk. Şehrimize sık sık geldik, sizlerle hasret giderdik. Seçimlerde demek ki kendimizi ve projelerimizi Tekirdağlı kardeşlerimize tam olarak anlatamadık. Bu eksiğimizi 31 Mart seçimlerinde telafi etmeye var mıyız? Bunun için önümüzde 50 gün var. Bu 50 günü çok iyi değerlendirmemiz lazım.

"BİZDE CHP GİBİ KİBİRLİ BİR DİL OLAMAZ"

Çok daha fazla sayıda Tekirdağlı kardeşimizin gönlüne girmenin yollarını arayacağız. Milletimize asla hürmetsizlik etmeyeceğiz. Biz ayıran ve ayrıştıran değil, birleştiren bir siyaset anlayışındayız. Muhalefet gibi yanlışı seçmende değil daima kendimizde arıyoruz. Oy versin veya vermesin, demokrasimizin gücüne güç katan her vatandaşımızın başımızın üzerinde yeri vardır. Seçmen bizim veli nimetimizdir. Bizi rakiplerimizden ayıran temel vasfımız budur. Bizde CHP gibi kibirli bir dil olamaz. Oy tercihi sebebiyle 'makarnacı, kömürcü' gibi aşağılama yaftası olmaz. Sırf kendisi gibi olmayan depremzedelere hakaret etmek olmaz. Bizde CHP'li belediye başkanları gibi "oy yoksa hizmet yok" anlayışı olmaz. Beceriksizlik, iş bilmezlik bunları öyle bir esir almış ki nereye ellerini atsalar orası kuruyor, çöküyor. CHP'nin idare ettiği yerlerde vatandaşlarımız vizyon projelerini bırakın temel hizmetlere bile ulaşamıyor.

"DEMLENEREK' SEÇİM KAZANMANIN HESABINI YAPIYORLAR"

14-28 Mayıs seçim süreci buna bir kez daha şahit olduk. Bir defa bile egolarını ayaklar altına alıp vatandaşa öz eleştiri hakkı vermediler. Ayna karşısına geçip "biz nerede hata yapıyoruz" deyip kendilerine sormadılar. Günah keçisi bulup pişkince yollarına devam ettiler. CHP başta olmak üzere muhalefetin mazisine baktığınızda bunun gibi sayısız skandallarla karşılaşırsınız. Anadolu insanını hiçbir zaman hizmete ve hürmete layık bulmadılar. Her zaman kolaya kaçtılar. Kimi zaman vesayet odaklarından kimi zaman terör baronlarından medet umdular. Aylarca Kandil'deki terör ele başları bunlar için oy istediler. Benim kardeşim Kandil'den oy isteyenlerin uzantılarına oy verir mi? 50 gün sonra sandıkta gereken dersi vermeye hazır mıyız? 'Demlenerek' seçim kazanmanın hesabını yapıyorlar. Çay demlemiyorsunuz! Bunların millete ve milli iradeye saygıları yok. Ben AK kadınlarla 31 Mart'ta sandıkları patlatacağımıza inanıyorum.

Bunlarda demokrasiye bağlılık yok, istişare etmek sokağa kulak vermek yok, şehirlerimizi yeni yatırımlarla geliştirmek gibi bir dert yok. Bunun yerine tek parti faşizmine özlem var. Terör örgütlerine şaşı bakma zihniyeti var. Seçim meydanlarında tutamayacakları sözleri verme hainliği var. Vatandaşların endişelerini istismar etmek var. Yalan ve istismar siyasetiyle bir şekilde gemilerini yürüttüler. İnsanımıza korku salarak bir şekilde siyasi kariyerlerini garanti altına aldılar. Artık sıfırı tükettiler. CHP'nin istismar ve korku siyaseti 31 Mart'ta son bulacaktır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz bunu kolaylaştıracağız.

Başkalarının fitne girişimlerine karşı kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Gerilimi körükleyen değil kardeşliği savunan olacağız. Türkiye Yüzyılı'nın inşaası için hiçbir engelin önümüze çıkmasına izin vermeyeceğiz.

"Güvensizlik ve huzursuzluk ortamına müsaade etmedik, etmeyeceğiz"