0530 708 54 54
0530 708 54 54
29 Mart 2024 Cuma 14:15:00 - Güncelleme:29 Mart 2024 Cuma 14:15:00

AK Parti Ankara İl Başkanı Özcan: CHP, Ankara'da da DEM'e taşıyıcı annelik yapıyor

Kaynak: Star.com.tr

ABONE OL

AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, CHP'nin DEM'e taşıyıcı annelik yaptığını, Kandil'in “kent uzlaşısı” dediği ittifakın Ankara'da üç ilçede birden hayata geçirildiğini söyledi. “Bu Ankara'ya ihanettir” diyen Özcan Ankara'nın 31 Mart'ta kurtulacağını müjdeledi.

AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, Star Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Yazarı Fadime Özkan'a 31 Mart yerel seçimine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Mansur Bey'in ilk iki yılındaki hizmetler açısından Ankara'mız fetret devrine girmiş, son üç yılda da çökmüştür... Mansur Yavaş dönemi Ankara tarihine 'Kayıp 5 yıl' olarak geçecektir... Biz Ankara'nın kayıp 5 yılını Ankara halkına geri vermek ve üzerindeki ölü toprağını atmak için belediyeyi gerçek belediyeciliğe kavuşturmak zorundayız. Bu Ankara'ya ve Ankaralılara hizmet için açık bir mecburiyettir.

TEK BULVAR BİLE AÇMADI

Mansur Yavaş'tan önce Ankara'da bu denli trafik sorunu yoktu. Şehir sabah ve akşam saatlerinde kilitleniyor. Mansur Bey, var olan yolların üzerine 17 adet alt ve üst geçit yapıldığını söylüyor sürekli. Alternatif bir tek bulvar açılmadı, şehri rahatlatacak yollar yapılmadı.

Çünkü Mansur Yavaş belediyeciliğinde sorunları kökten çözmek yoktur, göze sürme çekmek vardır. Ankara deprem bölgesi olmadığı için göç almıştır, almaya da devam edecektir, belediyecilik bunu öngörebilmek ve planlayabilmektir. Şehrin trafiği, çöpü ve su tüketimi artarken, bunu görecek ve tedbir alacak vizyonda bir belediyesi olmadığı için her geçen Başkentimizin hayat kalitesi düşmektedir.

SU PARALARINI FON OLARAK KULLANDILAR

5 yıl önce göreve talipken, Mansur Yavaş, suyun en temel insan hakkı olduğunu, musluklardan içilebilir su vereceklerini söylüyordu. Bugün geldiğimiz nokta nedir? Musluklardan içilebilir su akmadığı gibi Ankara suya en fazla para veren illerin başında yer almaktadır.

Su temel haktır, temizliktir, nimettir ama bizde seçmeni aldatma aracı olarak kullanılmıştır. Hemşerilerimizin 5 yıl önce evlerine gelen elektrik faturalarıyla su faturalarını karşılaştırmaları, bugün suda dönen oyunları görmeye yetecektir. Halkın en temel ihtiyacı olan su, kötü yönetilen belediyenin fonlanmasında kullanılmaktadır.

Belediye meclisinin onayıyla alınan kredilerin, yatırıma dönüştürmek yerine, daha düşük faizle bankaya yatırılması da zaten skandaldır.

METRO YAPMADI, TUTAMAÇLARA FALLAR YAZDIRDI

5 yıl önce uzay kentler kuracağını söyleyen Mansur Yavaş, bırakın uzay kentler kurmayı, yürüyen merdivenleri bile tamir edememiş, başta Gençlik Parkı olmak üzere Ankara'nın sembol niteliğindeki havuzlarını tamir edip su koyamamıştır.

1 metre bile metro yapamamış ama ayaktaki yolcuların tutacak yerlerine fallar yazdırarak Mansur Yavaş belediyeciliği adıyla tarihe geçmiştir.

"Mazotla çalışan otobüsü elektrikle çalıştırdık ve seri üretime geçeceğiz, dünyaya satacağız" demişti... Üretilen sözde prototiple basın toplantısı düzenleyip gazetecilerle şehir turu yaptırmıştı. Şimdi o otobüs hayali otobüs oldu. Üretildiği söylenen BELKA atölyesi sessiz sedasız kapatıldı.

ALGI BELEDİYECİLİĞİ BİLE SANAL

Mansur Yavaş belediyeciliğinden her şeyin algıdan ibaret olduğu, sanal olduğu şu örnekten çok iyi anlaşılacaktır: Mansur Bey, 5 yıl önce Hayvanat Bahçesinin tekrar açılacağını söylemişti. Açıldı ama sanal açıldı. Televizyonda belgesel izler gibi dijital hayvanat bahçesi yapıldı. Üstelik yüz milyonlarca liraya bu işi ihale ettiği kişi de kendi resmi danışmanıydı.

Sanal belediyecilik bu olsa gerek. O zaman metro problemini de içilebilir su probleminin de trafik sıkışıklığı problemini de bu yolla çözmek mümkün!.. Galiba insanları ekrandan metroya bindirecek, trafiği ekrandan akıtacak, temiz suyu da musluktan değil ekrandan verecek! Boşuna algı belediyeciliği demiyoruz bu anlayışa.

ANKARA'NIN AĞAÇLARINI KURUTTU

Ankaralılar iyi bilir, AK Parti döneminde bütün bulvarlar ve kavşaklar çiçek bahçesi gibiydi. Parklar son derece bakımlıydı ve havuzların hepsinde su vardı. Şimdi ise havuzların büyük çoğunluğunda su yok, refüjlerde ağaçlar kuruyor.

BAŞKENT KARAKENT OLDU

Parklar son derece bakımsız... Sözde kuru peyzaja geçme bahanesiyle çiçekler yok edildi, yerlerine estetikten mahrum taşlar döküldü. Boşuna demiyoruz Ankara gri bir şehir hüviyetine sokuldu. Başkentti "Karakent" oldu.

CHP DEM'İN TAŞIYICI ANNELİĞİNİ YAPIYOR

CHP'li belediyeler maalesef ideolojik davranmayı halka hizmetten daha önemli görüyorlar. Bu seçimlerde de gördük ki CHP, terör örgütünün siyasi uzantısı olan DEM'i Kent Uzlaşısı adı altında büyükşehir meclislerine taşıma konusunda ısrarlı...

CHP, artık DEM'i belediye meclislerine kavuşturmayla sorumlu "taşıyıcı anne"dir. İstanbul ve Mersin gibi büyük illerimizden sonra Ankara'mızda da DEM'in büyükşehir belediye meclisine taşınmak istenmesi, bu rezaletin CHP'nin taşıyıcı anne kimliği üzerinden gerçekleşecek olması, Atatürkçü, milliyetçi, ulusalcı geçinen bir partiye yakışmamıştır.

İstanbul Esenyurt'ta yapılan iş birliğinin Ankara'da başta Yenimahalle olmak üzere çeşitli ilçelerde denenmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başkentine ihanetten başka bir şey değildir...

KİMSE İNANMAYACAĞI İÇİN PROJE BİLE AÇIKLAYAMIYOR

Mansur Bey'in önceki seçim öncesinde açıkladığı 100 projesi vardı. Bugün neden proje açıklayamıyor? Çünkü bu anlamda inandırıcılığının kalmadığını çok iyi biliyor. Onun yerine sosyal belediyecilik şeklinde abartılmış bir şehir efsanesi üzerinden yürümeyi tercih ediyor.

Yeni yol diyemiyor, metro diyemiyor, Ankara'yı havaalanına metro gitmeyen tek başkent olma ayıbından kurtaracağız diyemiyor, trafiği çözeceğiz diyemiyor, bir daha en küçük yağmurda bile şehir sele teslim olmayacak diyemiyor, halk ekmek diyemiyor, kentsel dönüşümü bitirip hak sahiplerine haklarını vereceğiz diyemiyor, köylerin kanalizasyonlarını kapatacağız diyemiyor, somut hiçbir şey diyemiyor.

Belediye bütçesini yüzde 3'üne denk gelen, kendisinden önce var olan ve kendisinden sonra da devam edecek yardımlardan başka hiçbir şey diyemiyor. Nasıl ki "Bir kere başkanlık yapacağım, sonra bırakacağım" sözü yalan olduysa, projeler de yalan olmuştur.

YAVAŞ'I BARETLE ÇİZMEYLE GÖREN YOKTUR!

Konserlerde, eğlencelerde defalarca gördüğünüz Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nı bir kere olsun başında baretle, üstünde iş yeleğiyle, ayağında çizmeyle gördünüz mü? Bir projeyi denetlerken veya bir inşaatı kontrol ederken bir tek kare resmini gören var mı? Nazarlık bile olsa baretli, çizmeli bir tek fotoğrafını bulamazsınız. İsterseniz Google'dan bir tarama yapın, hiçbir şey bulamazsınız. Olamaz çünkü sadece odasında vakit geçirdi, Ankara'nın sorunlarıyla hiç yüzleşmek istemedi, ilgilenmedi, huzurunu bozmadı. İki ölümlü sel baskınında Londra'daydı, hiç sorgulanmadı bile... Sadece bu bile Ankara'nın neden bugün sorunlarla baş başa olduğunu belgelemeye yeter...

ANKARA'DAKİ YALAN RÜZGÂRI 31 MART'TA BİTECEK

31 Mart'ta Ankara'daki yalan rüzgârını bitirmemiz lazım. Zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla gerçekleşen Büyük Ankara Mitingine katılan 200 bin kişide bu heyecanı ve sabırsızlığı gördük, yalan rüzgarı yerine gerçek belediyeciliği istiyorlar. Sözde açık ihale, canlı yayın, şeffaflık adı altında yürütülen ama gerçekte hiç de öyle olmayan düzenin sona erdirilmesini istiyorlar. Şirketlerdeki alımların büyük çoğunluğu istisna ve pazarlık yöntemiyle yapılırken, şirketler iflasın eşiğine getirilirken, belediyedeki çürüme Sayıştay raporlarında belgelenmişken, hiç de hak edilmemiş bir dürüstlük maskesini indirmek, ihalelerdeki ahbap-çavuş ilişkisini bitirmek bizim için mutlaka başarılması gereken bir görevdir. Göz boyamanın yerini gerçek belediyecilik almak zorundadır. Yoksa kaybeden Ankara ve Ankaralılar olacaktır.

Etiketler : ak parti hakan han özcan ankara chp dem parti seçim
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX