Hindistan'da 1500 Dalit (ülkedeki en alt sınıfı temsil eden) kast sistemi sebebiyle Budist dinine geçiş yaptı

Budizm'i tercih eden Parmar, "Ayrımcılığı ve kast hiyerarşisini sevmiyoruz. Hindistan'ın ilerlemesinin en büyük engeli insanları ötekileştiren ve onlara eşit davranmayan kast sistemi" dedi. Dalitler (dokunulmazlar, ati-şudralar) topraksız emekçilerdir ve buna ek olarak dışkı pisliğini temizleme, ölülerle ilgilenme gibi çeşitli işleri yapmakla görevlendirilmişlerdir.

Hint yerel basınındaki haberlere göre, Gucerat'ın Ahmedabad bölgesinde düzenlenen toplantıya katılan eyaletin çeşitli yerlerinden 1500 Dalit, "eşitlik için" Budizm'i takip etmeye karar verdiklerini duyurdu.

Budist olmaya karar veren Manjula Makwana, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Eşitlik bizim için tek neden. Hindular olarak eşitlik bulamadık." ifadesini kullandı.

Dalitlere yönelik çok fazla ötekileştirme olduğunu dile getiren Makwana, "Ayrımcılık ve zulüm görüyoruz." dedi.

Parmar adındaki Dalit, daha önce Hinduizm'i takip ettiklerini hatırlatarak, "Ayrımcılığı ve kast hiyerarşisini sevmiyoruz. Hindistan'ın ilerlemesinin en büyük engeli insanları ötekileştiren ve onlara eşit davranmayan kast sistemi." diye konuştu.

Bölgede, yakın zamanda 500 Dalit, ayrımcılığa uğradıkları gerekçesiyle Budist olduklarını açıklamıştı.

DALİTLER

Bu anlayışa göre Dalitler (dokunulmazlar, ati-şudralar) ise topraksız emekçilerdir ve buna ek olarak dışkı pisliğini temizleme, ölülerle ilgilenme gibi çeşitli işleri yapmakla görevlendirilmişlerdir.

Görev ve sorumlukların bu şekilde farklılaşmasının, zaman içerisinde farklı kastlarla özdeşleştirilen ‘saflık’ ve ‘kirlilik’ nosyonlarının ortaya çıkmasına yol açtığı düşünülmektedir. Buna göre, hiyerarşinin en tepesinde yer alanlar en saf olanlar ve bunun doğal bir sonucu olarak da Dalitler saflıktan en uzak, en kirli olanlardır.

Bu temelde, ayrımcılığın ve aşağılamanın görünür başka biçimlerini de görmek mümkündür.

Örneğin, üst kast grupları kendi kast statülerini korumak için saf olmayan Dalitlerle mesafelerini korurlar. Herhangi bir savarnanın (kast hiyerarşisindeki dört gruptan birisine mensup olan) bir Dalit’e dokunmamasını, hatta bazı yerlerde Dalit gölgesinin bile üzerine düşmemesini gerektiren dokunulmazlık anlayışı ve pratiği buradan çıkmıştır.

KAST SİSTEMİ NEDİR?

Hindistan'da asırlardır uygulanan kast sisteminin kökenlerinin binlerce yıl öncesine dayandığı düşünülüyor.

Nesilden nesle aktarılan sistemde toplum, temel olarak din adamları (Brahmin), yöneticiler/askerler (Kşatriya), tüccarlar (Vaişya) ve hizmetçiler/köylüler (Sudra) olarak 4 temel sınıfa ayrılıyor. Her kast kendi içinde yine mesleklere göre alt kastlara ayrılıyor.

Öte yandan sistemde hiçbir kasta mensup olmayan ve "dokunulmazlar" olarak adlandırılan bir grup da bulunuyor. Bu grup, toplumun en alt sınıfı olarak görülüyor.

Kast sistemi her ne kadar Hint Anayasası'nda yasaklanmış olsa da ülkedeki 1 milyar 340 milyonluk nüfusun yaklaşık 900 milyonu kırsal kesimde yaşıyor ve bu gelenek taşrada yaşatılmaya devam ediyor.

Kaynak: AA-gunes.com