Bir kez daha anlatalım

Sözcü Gazetesi’nin başyazarı Rahmi Turan bir yazı kaleme alıp, Erdoğan ve İnce’ye akıllara ziyan bir iftirada bulunmadı mı?

***

Gazeteci Talat Atilla “Kaynağım  Kılıçdaroğlu’dur, kendisine doğrulattım” demedi mi?

***

Kılıçdaroğlu  günümüz Samanyolu TV’si FOX’a çıkıp ‘doğru yani  Erdoğan Muharrem İnce’yi Külliye’ye çağırıp görüştü’ yalanına arka çıkmadı mı?

***

Muharrem İnce, kameralar karşısına geçip Kılıçdaroğlu’na ‘pisliğini temizle’ diye bir çağrı yapmadı mı?

***

Kumpasın fitilini ateşleyen Rahmi Turan, son yazısında hem Erdoğan’dan hem de İnce’den özür dilemedi mi?

***

Eeeee! 

Hal böyleyken bu nasıl oluyor da Saray’ın komplosu oluyor?  Saray bunun neresinde? Sözüm ona konunun biz yandaşlarla(!) ne alakası var Allah aşkına?

***

Uzun lafın kısası; bir kumpas tertiplediniz lakin Allah fırsat vermedi. Elinize yüzünüze bulaştırdınız. Dahası, sonunda ayağınıza da dolandı. Konu kapansın diye yırtınıyorsunuz ama olmuyor. Yeni kumpas ve iftiralarla çok iyi bildiğiniz ‘pisletme’’ yöntemine bir kez daha başvurdunuz. 

Yeni algı operasyonları çekiyorsunuz. 

Ama nafile. 

Birlikte girdiğiniz son kumpas yatağında basıldınız.

SÖZCÜ

Ortalığı birbirine kat, CHP’yi karıştır, Muharrem İnce’yi hain ilan et sonra da çık, utanmadan sıkılmadan ‘Varsa yoksa CHP’ diye manşet at.  

Sözcü Gazetesi dün tarihe geçecek bu manşetle çıktı.  

Neymiş efendim; ülkenin başka sorunları varmış ama yandaşlar için varsa yoksa CHP’nin içindeki kavgaymış.  

Sanırsın ki ortalığı ben karıştırdım.  

Sonra bir baktım; gazetenin birinci sayfasında genel yayın yönetmenleri dahil tam 7 yazar CHP’yi yazmış.  

Manşetleri de CHP.  

Birinci sayfa baştan aşağı CHP. 

Rahmi Turan Erdoğan ve İnce’den özür dilemiş. Ama Kılıçdaroğlu’ndan dilememiş.  

Bir başka yazarı da, kalkmış kumpas konusunda ‘Kılıçdaroğlu haklı çıktı’ diye yazı kaleme almış. Muharrem İnce, ‘Bana kumpas kuruyorlar, CHP içinde bir çete var, Kılıçdaroğlu bu pisliği temizlesin’ diye yırtınıyor, Sözcü’de tek satır yok. Ya ne var? İnce’nin ‘107 miting yaptım, yandaş medyada haber olmadım’ sözü.   

Böylesi bir manipülasyonla şunu demek istiyor SÖZCÜ: 

‘Ey CHP yandaşı kardeşlerim! Sen bu meseleye dönüp bakma. Bu kumpas-mumpas işlerinin sorumlusu Saray. Bizimle alakası yok. Gördünüz mü, yandaş medya Muharrem’i nasıl destekliyor? İyi bir şey olsa desteklerler miydi?’ 

Yazık ki ne yazık.  

Yahu Muharrem İnce kumpası faş eden, kumpasçıların isimlerini veren, rezilliği ortaya koyan adam. Ne yani görmeyelim mi? 

Bitmedi! 

Yine Sözcü’nün birinci sayfasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu sözleri de var: 

“Kumpas var, CHP’de çete aramak gaflettir.” 

Yahu kumpasın mutfağı CHP, aşçıbaşısı sen, ‘çete’ diyen, cumhurbaşkanı adayın.   

Çırpındıkça batmak bu olsa gerek.  

TALAT ATİLLA NE YAPSIN

Tamam, her şey onun başının altından çıktı diyebilirsiniz.  

Rahmi Turan’ı o aradı, yalanı o servis etti de diyebilirsiniz.  

Ama bırakalım Talat Atilla’yı toplumsal vicdan yargılasın. Kararı o versin.  

Biz asıl şu sorunun peşine düşelim, Talat Atilla’yı etkileyen ajan kim?  

Bu etki ajanının CHP içinde olduğu kesin. Zira kumpasın mağduru İnce, açık seçik ortaya koydu.  

‘Çete var’ dedi. Anlıyoruz ki, Talat Atilla’ya o yalanı çete üyesi bir CHP’li servis etmiş. 

 Kılıçdaroğlu da sonradan yalan olduğu ortaya çıkan o bilgiyi doğrulamış.  

Bu durumda Talat Atilla, toplumsal vicdanın kendisi hakkında vereceği karara bir katkı yapıp meseleyi tüm çıplaklığıyla ortaya koyma cesaretini göstermelidir.

İNCE ANLASIN ARTIK

Bak işte CHP böyle bir şey.  

Kılıçdaroğlu böyle bir şey.  

CHP yandaşı yazar-çizer böyle bir şey.  

Kumpasın mağduru sendin, neredeyse ‘o tertipledi’ diyecekler.  

Nasıl da linç yiyorsun.  

Korkarım, yarın disipline verip kapının önüne de koyarlar.  

Bizim de elimiz kolumuz bağlı! Sana destek versek aleyhine oluyor.  

Kutuplaştırmanın ceremesi bu.