Piyasalara bahar erken geldi... 

Türkiye hem mevsimsel olarak, hem de ekonomi olarak zorlu bir yıla başlamıştı. Küresel ekonomide yaşanan belirsizlik ve tedirginlikler yatırımcıları pozisyon almakta zorlamış, küresel piyasalarda yön arayışı başlatmıştı. Küresel piyasalarda yaşanan belirsizlik ve tedirginliğin devam ettiğini belirtmek isterim. Dışsal nedenlere bağlı olarak gelişmekte olan ülkeler olumsuz yönde etkilenmişti. 

Türkiye ekonomisi daha negatif ayrıştı, çünkü faiz lobisi devreye girmiş maşalarını kullanarak Türkiye ekonomisini haksız yere ağır eleştirilere maruz bırakmışlardı. Amaç faizleri yüksek tutmaktı, şimdilik öyle de oldu. Ancak doların ateşi sadece faizler yükseldiği için düşmedi. Hükümetin teşvikleri, iyi yönetilen bir MB'sı ve vatandaşların süreci sabırla izlemesi daha fazla negatif ayrışmanın önüne geçtiğini söyleyebilirim. Dolar sevicilerin ve faiz lobisinin elinde piyasaları bozacak başka bir enstrüman kalmamıştı. Maşa olarak kullandıkları Kredi Derecelendirme şirketleri elinden geleni yaptı. 

Türkiye'ye karşı tavır almış herkes susunca söz T.C' ye geldi. Ülkenin Merkez Bankası, hükümet, ekonomi kurmayları, iş adamları, millet ile el ele vererek yeni bir yol haritası belirledi. 

Sıra döviz fiyatlarında yaşanacak sert gerilemeyi izlemeye kalmıştı. BİST 89 bin seviyesinin üzerini, dolar 3,56, euro 3,80, altın 143 lira seviyelerine kadar düşmüştü. Ocak ayında belirttiğim gibi döviz ve altın fiyatlarındaki düşüşler hızlanacak, sabredenler kazanacaktı. Nitekim öylede oldu Türkiye kazandı, millet kazandı. Önemli olan geçici değil kalıcı bir sürece girmemiz önem arz edecektir. 

Bu durum tamamen milletin tercihine bağlı olacaktır, millet 16 Nisan'da Türkiye ekonomisinin şaha kalkmasını desteklerse iyimserlik Haziran ayının sonuna kadar devam edebilir. Sadece döviz fiyatları gerilemez, yabancı yatırımcılar da tekrar Türkiye'yi tercih edeceklerdir. Yatırımların hızlandığı, sistemin değiştiği ülkeler her zaman yeniliğin kazancını tatmış ülkelerdir. Piyasalarda dalgalı seyirler devam edebilir, aslına bakarsanız piyasalarda bahane bol. ABD, AB, Çin, Japonya, Suriye ve Rusya jeopolitik olarak hep masada olmaya devam edecek gibi görünüyor. 

Döviz fiyatlarındaki düşüşler döviz borcu olanlar için iyi fırsat olabilir, her ne kadar 3,50 seviyeleri konuşulsa da bu seviyeler hemen olmayabilir. Yani yumuşak ve kademeli inişler için dışsal nedenlerin ortadan kalkması gerektiğini düşünüyorum. Kısa vadeli düşüşler dolar 3,60,Euro 3,80, Altın 143 Lira seviyeleri güçlü destek seviyeleri olabilir. Önemli olan döviz fiyatlarına göre hayat yaşamak değil, önemli olan mümkün olduğunca döviz ve altın borçlanmamak. 

Böyle yaparsak piyasalardaki sert dalgalanmalara karşı daha çok işimize odaklanabiliriz. 

Hükümetin aldığı tedbirlerden biride bireysel döviz borçlanmasını yasaklamaktı, çok faydalı bir tedbir olduğunu söyleyebilirim. 

Piyasalara erken bahar geldi ama rehavete kapılmamak gerektiğini anımsatmak isterim. 

Mevsim halen kış, unutmayın!