Misilleme masada

Terör örgütleri FETÖ ve PKK ile ilişkileri tespit edilen Rahip Brunson'ı serbest bıraktırmak için her türlü şantaj ve tehdide başvuran, politik ayak oyunları, hain darbe girişimleriyle Türkiye’yi baskı altına almaya çalışan ABD, şimdi de yaptırım kararlarıyla bedel ödetmek istiyor. Türkiye, Amerika'nın düşmanca tavrına karşı kenetlendi. Devlet-millet omuz omza vererek skandal karara ortak tepki gösterdi. 80 milyon “Tehditlere boyun eğmeyiz” mesajı verdi. 

TEHDİT VE GÖZDAĞI 

Brunson için bağımsız Türk mahkemelerine emir vermeye kalkan Washington yönetimi, tahliye kararı çıkmayınca çılgına döndü. Hazine Bakanlığı, skandal bir adımla, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Gül’e karşı yaptırım uygulanacağını duyurdu. Bununla da yetinmeyen Beyaz Saray, yeni tehditlerle gözdağı vermeye çalıştı. ABD makamları, ekonomik saldırı için ikili kredi anlaşmalarının iptalini gündeme aldı. Provokasyonlara sağduyuyla cevap veren Ankara’da, misilleme için tüm seçenekler masada. 

GEREKEN CEVAP VERİLECEK 

AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, katıldığı televizyon programında “Mütekabiliyet esasına göre gereken cevap verilecek'' ifadelerini kullandı. Ünal, ABD'ye uygulanacak yaptırımlarla ilgili “Türkiye hangi adımları atacağını çok iyi biliyor, tahriklere kapılmadan kararlı şekilde Türkiye adımlarını atacak. Somut ve uygulamaya dönük adımları Dışişleri Bakanlığı en kısa sürede kamuoyu ile paylaşacaktır” dedi. Bu arada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün yaptığı açıklamada, “ABD'nin aldığı karar Türk halkının onurunu rencide ediyor. Misilleme yapılmalı” çağrısında bulundu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, “Türkiye Cumhuriyeti'nin iki bakanına uygulanan yaptırımlar skandal boyutundadır” diyerek ABD'ye tepkisini dile getirdi. 

'BİZ BÜYÜK BİR DEVLETİZ' 

Başkan Yardımcısı Fuat Oktay da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Biz, bayrağı, vatanı ve milletiyle birlikte büyük bir devletiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde büyük devlet olmanın gereğini yapmakta bir an bile tereddüt etmeyiz” değerlendirmesinde bulundu. Oktay, yaşanan son gelişmelerin, büyük devlet olmanın ekonomik, askeri veya coğrafi büyüklükle doğru orantılı bulunmadığını bir kez daha tüm dünyaya gösterdiğini belirtti. Oktay, “Büyük devlet olmak, uluslararası hukuk çerçevesinde hareket etmeyi, yapılan anlaşmalara bağlı olmayı, halkının çıkarlarını küçük çıkar gruplarının üstünde tutmayı ve daima mazlumların yanında olmayı gerektirir” dedi. 

HAMLELERİN TAMAMI BOŞA ÇIKACAK

ABD'nin skandal kararına tepki gösteren Hazine Bakanı Albayrak, piyasalarda olumsuz hava oluşması için yapılan girişimlerin sonuç vermeyeceğini söyledi. 

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ABD Hazine Bakanlığı tarafından açıklanan yaptırım kararının kabul edilebilir olmadığını belirterek, “Sürecin, güçlü tarihi geçmişe ve müttefikliğe sahip iki ülke ilişkilerine uygun şekilde, diplomasi ve yapıcı çabalarla sonuçlanması önceliğimizdir” ifadesini kullandı. Albayrak yazılı açıklamasında, ABD Hazine Bakanlığı tarafından Türkiye'ye yönelik açıklanan yaptırım kararının kabul edilebilir olmadığını bildirdi. 

YANLIŞTA ISRAR EDİLİRSE... 

Albayrak, bu yanlışta ısrar edilmesi durumunda ortaya çıkacak tablonun Türkiye'ye ve Türk ekonomisine etkisinin sınırlı olacağını kaydetti. Albayrak, “Gelişmeler sonrası ekonomiye yönelik ataklar kısa dönemlidir. Bu süreç içinde, spekülatif hamlelerle piyasalarda olumsuz hava oluşması için yapılan girişimlerin tamamı da boşa çıkacaktır” değerlendirmesinde bulundu. 

“Amerika'da bir malımız var” 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter'dan, ABD'nin kendisi ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül için aldığı yaptırım kararına ilişkin değerlendirmede bulundu. Soylu, paylaşımında “Amerika'da bir malımız var; Fetö. Onu da orada bırakmayız, alacağız” ifadelerine yer verdi. 

SİNGAPUR'DA KRİTİK GÖRÜŞME

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun bugün ABD'li mevkidaşı Pompeo ile bir araya gelmesi bekleniyor. 

ABD ile gerilimin zirve yaptığı ortamda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun bugün Singapur'da ikili görüşmede bulunması bekleniyor. İki bakanın 51. ASEAN Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında planlandığı üzere bugün yüz yüze görüşmesi planlanmıştı. Çavuşoğlu ve Pompeo, daha önce Suriye'deki gelişmeler, Gülen'in iadesine yönelik süreç, F-35 savaş uçaklarının Türkiye'ye teslimatı, Türkiye'de yargılanmasına devam edilen Amerikalı Papaz Andrew Brunson gibi konularda son dönemde sık sık telefon görüşmeleri yaptı. 

4 KEZ TELEFONDA KONUŞTULAR 

Son olarak Singapur'da yapacakları yüz yüze görüşmeden önce ABD tarafının talebi üzerine önceki gün yine telefonda görüşen Çavuşoğlu ve Pompeo, 18, 26 ve 28 Temmuz'da yaptıkları telefon konuşmalarıyla son 15 günde 4 kez istişarelerde bulundu. Çavuşoğlu ile Pompeo görüşmesi ABD'nin yaptırım kararından önce planlanmıştı. 

SENATO'DAN SKANDAL KARAR

ABD yönetiminin Adalet Bakanı Gül ve İçişleri Bakanı Soylu hakkında aldığı kararın ardından ikinci hamle Senato'dan geldi. F-35 savaş uçakları için de yaptırım kararı çıktı. 

Türkiye, ABD yönetiminin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yaptırım kararı almasına büyük tepki gösterirken, ABD Senatosu da küstah bir karara imza attı. Senato, daha önce komisyondan geçen Türkiye'ye F-35 savaş uçaklarında yaptırım uygulanmasına ilişkin kararı onayladı. 

TRUMP'IN İMZASINA BAĞLI 

ABD Senatosu, 716 milyar dolarlık 2019 savunma harcamaları yasa tasarısını 87 kabul oyuna karşılık 10 ret oyuyla onayladı. Tasarı Temsilciler Meclisi'ndeki oylamada da kabul edilmişti. Üzerinde uzlaşma sağlanan tasarıda, Türkiye'ye F-35 yeni nesil savaş uçağı teslimatının geçici olarak durdurulması da yer aldı. Tasarının yasalaşması için ABD Kongresi'nin her iki kanadında da onaylanan kararın Başkan Donald Trump tarafından da imzalanması gerekiyor. 

PENTAGON'UN RAPORU 

Tasarının Türkiye'ye yeni nesil F-35 savaş uçaklarının teslimatıyla ilgili bölümde ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'dan tasarının yasalaşmasından sonra 90 gün içinde Türkiye-ABD ilişkilerine yönelik bir rapor hazırlaması talep ediliyor. Pentagon raporu Kongre'ye sunuluncaya kadar F-35'lerin Türkiye'ye teslimatının durdurulması isteniyor. Bu raporda, Savunma Bakanlığı'nın Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın almasının askeri ilişkilere etkisi ve F-35 yeni nesil savaş uçağı programından çıkarılmasının ABD sanayii için yaratacağı sonuçların değerlendirilmesi bekleniyor. 

'Tahkime gideriz' 

Başkan Erdoğan, Güney Afrika ziyareti sırasında habercilerin F-35'lerle ilgili sorusunu yanıtlarken, “Şimdi bizi bir yerden daha tehdit etmeye başladılar. Ne imiş, F-35’leri vermeyebilirlermiş. ‘Vermezseniz uluslararası tahkim diye bir şey var. Uluslararası tahkime gideriz’ dedik” açıklamasında bulunmuştu. 

ALTERNATİFLERİ VAR 

Erdoğan şunları söylemişti: “İş o noktaya gelirse, onun da alternatifleri vardır. S-400’leri almaya gelince, bize bunları söylüyorsunuz. Halbuki biz, sizden daha önce nice silah istedik, siz bize vermediniz. Ama biz iyi niyetimizi koruduk. İncirlik’te iyi niyetimizi koruduk. Ama onlar bizim iyi niyetimize aynı şekilde karşılık vermediler. Bazı şeyler sabır gerektirebilir. Biz sabırla devam ediyoruz. Sabırla devam edeceğiz. Ama artık alternatifsiz bir dünyada yaşamadığımız unutulmamalı.” 

KARAR HUKUKSUZ VE SON DERECE KEYFİ

TBMM Başkanı Yıldırım, kararı şiddetle kınadı ve ABD'nin yanlıştan dönmesini istedi. 

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, ABD Hazine Bakanlığı'nın iki bakana yönelik yaptırım kararının, hukuksuz ve son derece keyfi olduğunu belirtti. Yıldırım, ABD Hazine Bakanlığı'nın yaptırım kararına ilişkin yaptığı açıklamada, “ABD Hazine Bakanlığı'nın Adalet Bakanımız Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'yu hedef alan yaptırım kararı, hukuksuz ve son derece keyfi bir karardır. Türkiye'deki yargılama süreçlerine karşı saygısız bir tutumun göstergesi olan bu kararı şiddetle kınıyor ve bu yanlıştan dönülmesini bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu. 

4 partiden ortak tepki

ABD Hazine Bakanlığı'nın yaptırım kararıyla ilgili AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti'nin TBMM grupları ortak açıklama yaptı. Açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi: “ABD'nin tehditlerine halkımızın ortak dayanışması ve kararlılığıyla 'hayır' diyoruz. Türkiye hükümetinin iki bakanına yönelik ABD'nin yaptırım kararını şiddetle protesto ediyoruz. İcra organının uluslararası mütekabiliyet çerçevesinde gereken karşılığı vermesinin hak olduğunu kamuoyuna duyururuz.” 

KARAR, KEPAZELİĞİN SOMUTLAŞMIŞ HALİ

Yaptırım kararına tepki gösteren Bahçeli, “Papaz isteyen papaz vermeye hazır olmalıdır” dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, ABD'nin yaptırım kararının ardından yaptığı açıklamada, “ABD'nin yaptırım kararı kepazeliğin somutlaşmış halidir. Milliyetçi Hareket Partisi oyunu görmüş, ahlaksız oyuncuları tanımıştır. Ne Sayın Cumhurbaşkanı ne de bakanlarımız yalnız değildir. Parti olarak hükümetin ve devletin sonuna kadar yanında durduğumuz ve duracağımız herkesçe bilinmelidir” dedi. 

KURU İNAT MAKSATLIDIR 

Bahçeli şöyle devam etti: “ABD yönetimi, casus papazı ısrarla istiyorsa, Türkiye'nin de bir hukuk devleti olduğunu aklından çıkarmayacaktır. Ülkemizin Pensilvanya'daki haini iade taleplerine adalet hatırlatması yapan ABD'nin, konu papaz olunca takındığı kuru inadı maksatlıdır, alçak bir tertibin ispat ve iradesidir. Papaz isteyen papaz vermeye de hazır olmalıdır.” 

RUSYA VE İRAN'DAN DESTEK MESAJLARI

Duma Dış ilişkiler Komitesi ve İran Dışişleri'nden yapılan açıklamalarda ABD'nin çirkin tavrına tepki gösterildi. 

ABD yönetiminin iki bakana yönelik yaptırım kararı karşısında Rusya ve İran'dan Türkiye'ye destek açıklamaları geldi. Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma'nın Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Aleksey Çepa, ABD’nin kendi çıkarlarına uygun davranmayan her ülkeye karşı yaptırım uygulamaya hazır olduğunu söyledi. Çepa, “Avrupa güçlü olunca, onlar Avrupa Birliği'ne karşı oluyorlar. Çin güçleniyor, Çin'e düşman oluyor. Türkiye ABD'nin istediği gibi davranmayınca hemen yaptırımlar ve ticari savaşlar uygulamaya başlıyorlar” dedi. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “İki Türk bakana yönelik ABD'nin yasa dışı yaptırımları, yalnızca ABD'nin devlet siyaseti kisvesi altında izlediği baskı ve şantaj politikasını değil aynı zamanda yaptırımlar konusundaki bağımlılığını gösteriyor” ifadesini kullandı.