FETÖ'cü ablalar önce özgürlükçü ve demokrat sonra...

"Etkin pişmanlık hükümleri"nden faydalanan kadınitirafçının İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato'ya verdiği ifadelerde, örgütün işleyişi ve Ege Üniversitesindeki yapılanmasına ilişkin önemli bilgilere ulaşıldı.

 

FETÖ ÜYELERİ BYLOCK KULLANIYORDU

Üniversitede örgütün evlerinde kaldığını, sohbetlere katıldığını belirten itirafçı, FETÖ üyelerinin kriptolu haberleşme programı "Bylock" kullandığını dile getirdi.

Türkiye'nin farklı şehirlerinden üniversite eğitimini tamamlamak için geldiği Ege Üniversitesinde örgüt mensuplarının aktif şekilde çalışarak FETÖ'ye insan kaynağı sağladığını anlatan itirafçı, örgütün İzmir'i "Bornova, Karşıyaka, Hatay ve Buca" olmak üzere 4 eyalet şeklinde böldüğünü, üniversite öğrencilerinin yoğun olduğu yerlerde çok sayıda ev kiraladığını, bu evlerde kalanların ise birbirinin özel hayatıyla ilgili sorular sorulmaması konusunda uyarıldığını anlattı.

Örgütün ailesinin maddi durumu iyi olmayan ve zeki öğrencileri hedef olarak seçtiğini aktaran itirafçı, evde kalan öğrencilerin Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) kapatılan örgütün yayın organlarına baskıyla abone yapıldığını dile getirdi.
 

İtirafçı, üniversite okumak için gelen başı açık öğrencileri örgüte kazandırmak amacıyla faaliyet yürüten "abla"ların, bu kişilere ilk başta FETÖ'yü özgürlükçü, demokratik ve dini vecibeleri yerine getiren bir örgüt olarak lanse ettiğini ancak örgüt evlerinde bir süre kalanlara daha sonra baskı ve dayatmalarla birçok faaliyetin yaptırıldığını belirtti.
 

GENÇLİK MERKEZİ ÜS OLARAK KULLANILMIŞ
 

Sohbetlerde sadece örgüt lideri Fetullah Gülen'in kitaplarından alıntılar yapıldığını anlatan itirafçı, İzmir'in Karşıyaka ve Bornova ilçelerinde faaliyetlerini sürdüren 2 gençlik merkezinin örgüt tarafından kurulduğunu ancak kentin demografik yapısı nedeniyle bunun saklı tutulduğunu kaydetti.

Bu merkezlerin iki bölümden oluştuğunu, ön bölümde mini etekli, dekolteli kızlar ile modern görünümlü erkeklerin yer aldığını, bunlara modern dans, resim, keman ve bale gibi kursların verildiğini, eğitmenlerin de buna göre seçildiğini ifade eden itirafçı, arka bölümde ise örgüt mensubu "abla"ların örgüte eleman kazandırmak için birtakım gizli toplantı ve örgüt propagandası yaptığını aktardı.
 

Örgüte kazandırılan, belirli süre evlerde kalarak eğitim gören ve "abla" pozisyonuna getirilen başı açık kız öğrencilere, "baskı" ve "ödül" sistemiyle zorla başörtüsü taktırıldığını, bunun da gençlik merkezlerindeki "Kına Gecesi" adı altındaki törenle gerçekleştirildiğini ileri süren şüpheli, bu törene herkesin davet edilmediğini söyledi.
 

GENÇLİK MERKEZİNDE ÇOK GİZLİ FAALİYETLER
 

Törenin yapılacağı akşam, örgüt üyelerine üst düzey yöneticilerden, SMS yoluyla "Bu gece Karşıyaka'da 'Kına Gecesi' töreni var" şeklinde mesaj geldiğinde, o gece bir "abla"nın başörtüsü takacağını anladıklarını, ona göre şık giyindiklerini ve süslendiklerinin altını çizen itirafçı, törenden önce salonun hazırlandığını, başörtüsü takacak öğrencinin kapıda alkışlanarak karşılandığını, törenin ardından bu kişiye pahalı hediyelerin verildiğini, göstermelik yapılan bu törenler vasıtasıyla örgütün dini istismar ederek FETÖ'nün eleman kazanmak için her yolu denediğini gördüğünü kaydetti.

Operasyonlar
 

Gençlik merkezlerinin deşifre edilmesi üzerine Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, İzmir merkezli 9 ilde operasyon gerçekleştirmiş, 50 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarılmış, örgütte "abla" olarak nitelendirilen 20 şüpheli gözaltına alınmıştı.

AA