El-Kaide Friedman'a teşekkür eder mi? 

ABD gerçekten de dünyanın en şaşırtıcı ülkelerinin başında gelir. Öngörülemez, anlaşılmaz, kavranılamaz ve her an başka bir “şey” yapmaya hazır bir devlettir ABD. 

Stratfor'un başkanı, yüksek analist ve yüksek stratejist George Friedman da kim ne derse desin ABD'nin tanımına uyan bir “eksantrik” portre. “ABD'nin Gizli Savaşı” adlı kitabında El-Kaide ve ABD ilişkisine dair çok çarpıcı tespitler, analizler ve görüşler var. El-Kaide veya diğer terör örgütleri bunlardan beklenin ötesinde “yararlanacaktır.” 

Friedman, El-Kaide’nin öncülerinin Afganistan'daki Sovyetler’e karşı savaşta ABD istihbarat kompleksini çok iyi etüt ettiğini ve oradaki cihatçı grupların eğitimi esnasında ABD istihbarat mekanizmalarının eksiklerinin, boşluklarının ve koordinasyon yetersizliklerinin muazzam analiz edilerek 11 Eylül saldırılarının El-Kaide’ce gerçekleştirildiğini anlatıyor. Bunu yaparken de El-Kaide’nin “gözden kaçırmış” olabileceği ABD istihbarat mekanizmalarının diğer “eksiklikleri” konusunda da “gerçekten aydınlatıcı” bilgiler veriyor. “Bu bilgiler ile El-Kaide daha sarsıcı eylemler yapsın diye mi” derseniz, değil tabii ki. 

“Friedman kelimenin ve kavramın tam anlamıyla yüksek bir stratejist ve analist” diye başlangıçta belirtmiştik. “ABD’nin Gizli Savaşı” kitabı doğal olarak önemli devletlerin ilgili birimleri tarafından didik didik edilerek gereken malzemeler çıkartılmıştır, iletilen mesajlar da görülmüştür. Öncelikle ABD’nin rakipsizliği konusunda ortaya koyduğu veriler, analizler ve teoriler yabana atılacak türden olmayıp ciddiyetle irdelenmesi gereken stratejik değere sahiptir. 

El-Kaide ile ilgili analizler ve görüşler ise İslam ülkelerinin yönetimlerini yüksek dereceli uyarma seviyesinde. “Tamam El-Kaide ABD için tehlikeli bir örgüt fakat asıl hedefi ABD değil, İslam ülkelerinin yönetimleri” analizi, büyük olasılıkla mesajı adrese teslim iletmiştir. Yani “El-Kaide sorunu ABD’nin değil, büyük oranda İslam ülkelerinin sorunu” denmekte. Mevcut ABD istihbarat mekanizmalarının yaşadığı “zaafiyetler” sebebi ile ABD’den azla “istihbarat” beklemeyin ikazı da altı çizilerek belirginleştirilmektedir. 

George Friedman in ve Stratfor özel istihbarat teşkilatının kitapta oluşturduğu “ABD ordu kompleksi” analizi de tam anlamıyla orijinal. ABD’nin yeni ordu yapılanması öyle bir anlatılıyor ki aynı ABD istihbaratının analizinde olduğu gibi “stratejik topallamalar” sebebi ile bileşenleri ülkelere yeterince ve zamanında yardımcı olamamak “riski” de ortaya konulmaktadır. 

“Gelecek 10 Yıl” ve “Gelecek 100 Yıl” kitapları yani “analiz serileri” ile “ABD’nin Gizli Savaşı”nı birlikte analiz edersek, George Friedman’ı gerçekten hakkı ile tebrik edecek performansı bulmak mümkün değildir. 

El-Kaide, Friedman’ın eserlerini ve Stratfor’un diğer analizlerini okuyunca elindeki eksik bilgileri tamamlayıp ABD’ye daha öngörülemez, hesap edilemez saldırılar yapabilir mi? Çünkü Friedman’ın kitapları El-Kaide’yi hem ciddi ciddi en tehlikeli örgüt yaparken, bir yandan da hakkını teslim eder gibi yapıp motive edilme kapsamında değerlendirilmesi gereken analizler ile nerede ise taltif ediyor ve El-Kaide’ye “seni iyi tanıyoruz, hedefinin gerçekte biz olmadığını biliyoruz. Bunu bildiğimizi bilin” diyerek bir nevi “alan sizin” diyor. Ve İsrail in olağanüstü denecek istihbarat yapılanması ile El-Kaide’nin her adımını takip ettiğini ve bu konuda da başarılı olduğunu vurguluyor. 

George Friedman “üstad” unvanın ötesinde bir “yüksek stratejistyen ve yüksek bir analist.” ABD’yi öyle net açık ifade etmiş ki ortada ABD’nin kozmik odası vesairesi kalmamış ve bunu da olağanüstü bir akıcılıkta yapmıştır. ABD’nin kendisinin de ifade ettiği gibi George Friedman’ı da şaşırtacağını ve onun öngörülerini de boşa çıkaracağını öngörmek gerek. 

“Stratejinin ve analizin mizahı olur mu” demeyiniz, Friedman bu işin hakkını gerçekten veriyor. “ABD'nin Gizli Savaşı”ndan her mizahın gerçeğin gölgesi olduğu bilinciyle okunursa çok şeyler öğrenmek mümkündür. 

Geleceğe yönelik kehanetleriniz yoksa yarınlarınızı başkaları oluşturur.