0530 708 54 54
0530 708 54 54

YAZARLAR

Devrilmek

İktidarlar, siyasi düşmanlarının atacakları silahlarla devrilmezler, bizzat kendi hatalarıyla yıkılırlar. 16. Yüzyıl Fransız şairi Jean Racine, Athalie adlı eserinde “Tanrım, onları, kralların devrileceklerinin meşum habercisi olan hata ve ihtiyatsızlıklara atmak lütfunda bulun” diye yalvarır. Bu düşünce, Türk kültüründeki “Allah şaşırtmasın” ifadesiyle örtüşmektedir. 

İngilizlere göre, küçük muharebeyi değil savaşı kazanabilmeniz için “Kullandığınız bilginin bütün parçaları için inanılır alternatif/paralel kaynak bulmanız gerekecektir. Nasıl bilgi elde ettiğinizi açıklayabileceğiniz inandırıcı ama sahte bir de hikâye… Sonra bu hikâyeleri düşmanlara sızdırabilirsiniz. Ve sonra da kendi ordunuza. Ve hatta Londra'da hükümetin en üst seviyesinde dahi sahte komployu sürdürmek gerekir.” 

Nitekim İngilizler, 2. Dünya Savaşı esnasında Alman şifre sistemi Enigma'yı çözmüş, ancak bunu kendi ordu ve hükümetlerinden dahi gizlemişlerdir. İngilizlere negatif metafizik katsayı sağlayıcılardan biri, işte bu yaklaşımlarıdır. 

Dünya çapında hükümet değişikliklerinde rol oynayabilen güç odaklarına göre asıl mesele, hükümet değişikliğini yapmak değil, yeni gelenin nasıl sürekli kılınabileceğidir. İktidara getirilmiş hükümetin devamlılığı, ülke şartlarından yalıtılmış dâhi liderden ziyade, yan seçkinlerle bağları güçlü olan bir seçkinler grubuyla mümkündür. Böylece toplumla organik bağlar tesis edilmiş olunur. Bunlar, iktidarın yabancı güçlerle iyi ilişkide olmasına bağlıdır. 

Uluslararası güçlerle ilişkilerde sorun varsa, iktidar risktedir, liderin yakın çevresi çoktan satışa gelmekten şüphe etmeye başlamıştır. İktidarı oluşturan yapılar, ortak bir dünya görüşü etrafında kenetlenmiş değil, çıkar birlikteliği içindelerse, ülkenin değerlerine sahip çıkmaları bir görüntüden ibaretse, ülke ve iktidar, dış müdahalelere açıktır. 

Diğer yandan bazı dış güçlerin iktidar karşıtlığı, eğer o ülkede politik prim yapıyorsa, şeklen böyle bir görüntü de verilebilir. Dolayısıyla milli güçler, “başarı”ların kendi eserleri olup olmadığından emin olmalıdır. Bunu anlamak için “karşı” tarafın söylediklerinden ziyade ne yaptıklarına bakmak, bir başlangıç olabilir. 

Dış güçler hesabına operasyon yapanlar her ne kadar bu işle görevli ve profesyonel de olsalar, onlar da vicdan sahibidirler. Bu risk göz önünde bulundurularak, onlara “Biz sadece bu ülkenin insanlarının özgürce tercih yapabilecekleri ortamların oluşmasına gayret ediyoruz, kimsenin baskısı olmadan ne istiyorlarsa seçebilsinler istiyoruz” denir. 

Askerler, üniversiteler ve iş dünyasından uzmanlar çağırılarak, birbirinden habersiz gruplar oluşturulur, hedef ülke ve hükümetini incelemeleri, mesele ve çözüm önerilerini tespit edip önem sırasına koymaları istenir. Hedef ülke içinde de, bu konuda, arama konferansları yaptırılır. Buralarda ortaya çıkan fikir ve raporların gerçekte nereye gittiğinden habersiz olunması, alan uzmanları için bu verileri ayrıca önemli kılar. 

Hedef toplumun bir liderde aradığı özelliklere sahip adaylar izlendikten sonra, ülke ileri gelenlerinin de tasvip edeceği kişi üzerinde karar kılınır. Çünkü toplumlar, bir lideri istekle izlediklerinde aslında zaferin lider kadar kendilerinin de olduğunu hisseder, sahiplenirler. İktidardaki liderle sorun yaşanıyorsa, onun karşısında yeni bir birlik oluşturmak üzere, “herkesi tehdit eden bir tehlike” icad edilir. Ekonomik kriz ve terör en kolay olanıdır. 

Allah'ın aklını almadığını ve hataya düşürmediğini devirmeye imkân yoktur. 

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX