Batı’yı kurtarmak 

Neyi bilmeniz gerektiğini biliyorsanız çok büyük bir olasılıkla başarıya ulaşırsınız. Batı bazlı küresel sistemin devamını sağlayan, “bilinmesi gereken”i bilmektir. Bilgelik, olan biteni ve olması gerekeni “tam olarak” bilmek ve gereğini yapmaktır. Batılılar bugüne kadar bunu layıkıyla yapmışlardır. Bu sebeple bugün dünyanın liderliği ellerindedir. Burada bahsettiğimiz; kişiler, şirketler ve devletler için gerekli olan “bilgi”lerdir. 

“Batıyı kurtarmak” çoğunlukla Batılı’nın derdi olmamıştır, fakat Batı'nın yokluğundan zarar göreceğini öngören ve bilen kişiler, şirketler ve devletler, Batı’ya rağmen Batı’yı kurtarmak konusunda ciddi ve geniş bilgiye dayalı stratejileri oluşturmuşlar, uygulamışlar ve Batı’yı gerçekten kurtararak kendi bekalarını da temin etmişlerdir. Şimdi, gelmekte olan küresel finansal, ticari ve mali tsunami ile de geçmişteki “Batıyı kurtarmak” işleminin yine aynı kalitede yapılıp yapılamayacağı tartışılmaktadır. 

Neoliberal kapitalizmin mabetlerini “Dr. Strange” kurtaracak mıdır acaba? 

Doğu'da öğrendiklerini uygulayarak Batı’yı kurtaran “Dr. Strange” karakteri, kendi adını taşıyan filmde New York, Londra ve Hong Kong’u karanlık güçten kurtararak “sistem”in devamını sağlamıştır. İlginçtir ki “tanrılarla” savaşarak Batı’yı kurtaran Dr. Strange’a destek, bir avuç “tarikat” mensubundan gelmiştir. Ortada ünlü işadamları, gazeteciler, askerler ve politikacılar yoktur. Tümü ile “Nepal’deki tapınak” kütüphanesindeki kitaplar ile yani Kadim Bilgi’yle tapınak mensupları kendi aralarında rekabet ederek Çin, İngiltere ve ABD’yi kurtarırlar. 

Dr. Strange’nin bir beyin cerrahı olması bir metafordur. Batı hem filmde hem de tarihsel süreçte beyninin değişik özelliklerini ve gücünü hep Doğu'da öğrenir, sonra yine Doğu'da öğrendiklerini Doğu'da kullanarak Batı’yı geleceğe taşır. “Beyin cerrahı” Dr. Strange, Batı'nın eksik beyninin sembolüdür. Nepal’deki tapınakta yani Doğu’da öğrendiği Kadim Bilgi ile “tanrısal güç sahibi” olur ve “karanlık güç” ile savaşarak Batı sisteminin devamını sağlar. Bu aslında yeni bir film değildir. Geçmişte üstelik yakın geçmişte birkaç defa gerçekten yaşanmış bir siyasal, finansal operasyonlar serisini bir başka şekilde anlatır. 

Neyi bilmek, öğrenmek ve uygulamak gerekmektedir? Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan küresel sistemi ayakta tutmak için kullanılan “Doğu payandası”, bu soruya bazı Doğulu ve Batılıların bulduğu stratejiler ile üretilmiştir. Bu payanda, bugün de devam etmektedir ve edecektir. O halde Türkiye bu “Doğu payandası” konusunu mutlaka çok iyi etüt etmelidir. 

Batı'nın hayvancılık konusunda çok ileri olduğunu hatırlatmak gerekir. Genetik kopya Jolly adlı koyunun aslında bir başka metafor olabileceğini de düşünmek gereklidir. Batı hayvancılıkta iyi ise iyi olduğu bir başka konu da “zamanlama”dır. Buradan birçok milletin çıkaracağı dersler vardır. 

Dr. Strange’ın niye Hong Kong, Londra ve New York’u kurtardığı sorusunun cevabı da çok basit değildir. Batı ve Doğu’nun birbirine düşman ya da rakip olmasından çok “birbirini tamamlayan ve birbiri ile var olan bütün” olduğunun bilincinde olmak, küresel bir bilinç ve bilgidir, tersi hep felaket olmuştur.  

Dolayısıyla dünyanın kur savaşları, ticaret savaşları ve kapıda olan enerji savaşları gibi “savaş” olarak tanımlanan tablodan hızla uzaklaşması gerekmektedir. Bunun için el birliğine ve küresel bir ekonomik, mali, finansal, ticari ve siyasal bilinç üretmeye ihtiyaç varken “savaş” iradesini ve kararlılığını motive etmek, istenen sonucu sağlayacak mıdır? Başta Türkiye olmak üzere Yunanistan, İspanya, Portekiz, İtalya ve Rusya’nın içinde bulunduğu durum ve İran’a yönelik yaptırımlar, zaten AB ve İslami Asya için yaşamsal olurken, küresel sonuçlar da üretecektir. Türkiye, Rusya, İran ve Çin ile AB’nin aynı anda ABD tarafından uygulanan yaptırımlara ve gümrük bariyerlerine maruz kalması Batı’yı kurtarır mı?