Esnaf kime denir ? 

Kendi emeği ve sermayesini kullanan, yanında az sayıda işçi çalıştıran, küçük sermaye ve zanaat sahibine ESNAF denir. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre, ülkede toplam 1 milyon 693 bin 357 esnaf ve bunlara ait 1 milyon 800 bin 933 iş yeri kayıtlara geçti. 

Türkiye’de esnaf sayısı, toplam nüfusun yüzde 2,1'ini oluşturuyor. Bir başka ifadeyle ülkedeki her 100 kişiden 2'si esnaflık yapıyor. Kadın esnaf ve sanatkar sayısı ise yılın ilk iki ayında yüzde 3,96 artış gösterdi. 256 bin 992 olan kadın esnaf sayısının 10 bin 191 artarak şubat sonu itibarıyla 267 bin 183 olduğunu bildirildi. Devir değişti, esnaflık yavaş yavaş yerini e-ticaret ve AVM’lere bırakıyor. Özellikle metropol şehirlerde kentsel dönüşüm projelerinin uygulaması en çok mahalle esnafın zararına. Çünkü lüks sitelerin içinde ya da altında dükkan kirası ödemek imkansız hale geliyor. Çünkü büyük balık küçük balığı yutmaya devam ediyor. 

Esnafların bugünlerde dertleri başka. 

Finansal durgunluğun yaşandığı bugünlerde tüm ürünlere zamlar ard arda geliyor. Tabi ki bunun tek nedeni döviz kuru ve dışa bağımlılık. 

Esnaflar, toptan tüccarlardan ya da şirketlerden direk aldıkları malları belli bir kâr ile satar veya kendi sermayesi ile üretip tüketiciye satar. Esnaf, ne yaparsa yapsın ne üretirse üretsin maliyetlerin altında hep döviz vardır. Toptan tüccarlar zam yapar muhatap esnaf olur, döviz kurundan dolayı maliyetler zam olarak yansır muhatap esnaf olur. Fabrikatör, hal tüccarları mal stoklar kabahatli esnaf olur. Esnaflarımız bugünlerde hedef tahtasında. Gelen vuruyor, giden vuruyor. Çünkü tüketicinin esnaftan başka muhatap olacağı, bağırıp çağıracağı, içindeki hırsı kusacağı kimse yok. Siz tüketicinin bir holding veya fabrikanın önünde bağırıp çağırdığını gördünüz mü ? 

O holding sahibi sahipleri magazin programlarında boy gösterip, magazin dergilerinde yalılarında poz verirken hayranlık içinde onları sosyal medya hesabından takip edenler, bugün aynı sokakta yaşadığı esnafa tepkili olması çok manidar ! 

Bizim en önemli sorunlarımızdan biri şu: 

Kimse kimseye saygı duymuyor. 

Kendimiz ile kavga ediyor, rakip olarak da komşularımızı görüyoruz. Rakiplerimiz bizi avuçlarının içine almış hem mallarını sattırıyor hem de birbirimizi birbirimize düşman ediyor. Ancak sıra bize geldiğinde kesinlikle kendimize laf konuşturmayız. 

Ne burnumuzdan kıl aldırır ne de mangalda kül bırakırız. Gündüz akşama kadar binlerce sektörde hizmet veren bizler, akşam olduğunda illa mahalle esnafına uğrayıp iki laf çakmadan eve gitmez olduk. 

İşin gerçeği şu : 

Son 15 yıldır bol paralı günler geçirdik. 

Bankalardan aldık bol bol yedik içtik. 

Cebimizde 3-5 tane kredi kartı dilediğimiz zaman dilediğimiz kadar çektirdik, harcadık. 

O günlerde esnafları ne ağzına alan vardı ne de akşam uğrayıp laf çakan. Esnaf o günlerde AVM’lere karşı var oluş mücadelesi veriyordu. Kriz dönemlerinde esnafın kapısı daha çok çalınıyor. Bana göre çok yakında veresiye defterleri yine tezgâh üzerinde yerini alacak. O zaman bizim esnaf olacak KRAL ESNAF. Kim ne derse desin, kim ne düşünürse düşünsün esnaf tüccardan alır mahallede vatandaşa satar. Gücünüz ve cesaretiniz varsa üretenlere, onlara yol verenlere o lafları çakın. Bugün üreticiden 12 liraya fındığı alıp tezgahta 60 liraya satan elleri bulun. 

Esnafa tavsiyem şu : 

Bugünlerde kim yanınızda kim arkanızda iyi analiz yapın. Hangi oda hangi STK size sahip çıkıyorsa seçim zamanı ona göre karar verin. Bugün yanınızda olmayan siyasiler ile yarın esnaf ziyareti yaptıklarını söylediklerinde fotoğraf çektirirken bugünleri unutmayın ! Sessiz ve sakin olun. 

Soğukkanlı olun. 

Çok yakında o size trip yapanlar, veresiye teklifinde bulunacak...