Cazcı Kardeşler

MAÇ sert başladı. Ama öyle futbol sertliği değil. Sakatlamalı sertlik. Özellikle Abdennour sadece yıldırmak için oynadı. Arda Kardeşler buna göz yumdu. Maçın ilk yarısında en az 2-3 sarı kart çıkmalıydı. Sonra bu kartları, kırmızı veremezken çok ararsın hocam. (Aramadı) Fenerbahçe sakin başladı. Yüklenmedi. Fakat Rodri ve Moses ile müthiş pozisyonlar buldu. Moses Premier Lig şutu çekti ama direkte patladı. Maçın ilk yarısının adamı Rodri idi. Ama iyi anlamda değil. Bu çocuğa birinin ders vermesi gerekir. Çocuk diyorum, gerçekten çocuk. Halı sahaya dışardan genç getirirsin, hiç pasmaz vermez, son derece şahsidir ve sonra o çocuğu bir daha çağırmazlar. İşte o genç, Rodri. İlk yarı bu şekilde bitti. 58.dakika geldi. İlk yarıda çok kritik ve çok rahat kontraatak yakalayan Kayseri golü Umut ile buldu. Hasan Ali’nin profesyonelce hatası gole sebebiyet verdi. Bu kontraların sebebi, Emre’nin yerinde oynamaması ve Gustavo’nun tek kalması idi. Fenerbahçe çok yumuşak kalıyordu. Kayseri morallendi. Seyirciyi de arkasına aldı. Ve 72.dakika geldi. Fenerbahçe 72.dakikada müthiş 3 gol pozisyonuna girdi. Bir top direkten döndü. Ama ilk önce bir penaltı pozisyonu var ki, Arda Kardeşler tarih yazdı. Hem de bu pozisyon net gözünün önünde oldu. VAR’a, AVAR’a, hatta AVATAR’a bile gitmesine de gerek yoktu. Ben o dakikadan sonra başka bir kanalda Cazcı Kardeşler vardı, ona geçtim. Fenerbahçe’nin en zorlanacağı maçlar ve takımlar hep bunlar olacak ve oldu. Çünkü Fenerbahçe’nin Vedat dışında hiç bir planı yok. Fenerbahçe’de o gün herkes gününde olursa Rodri de gol atıyor, Gustavo da. Ama böyle kısırdöngü maçlarda gol atamıyorsun, gol. Hem de Kayseri’ye.