Şahin Karademir: “Gül yağını bir prenses keşfetti.”

Gül yağı geçmişten bugüne kozmetik, gıda, parfüm ve ilaç endüstrilerinde kullanılan çok kıymetli bir aromatik ürün. Damıtma veya distilasyon yöntemleriyle elde edilen gül yağının 16'ncı yüzyılda Hindistan'da keşfedildiğini söyleyen üretici Şahin Karademir, bu keşifle ilgili efsaneyi anlattı.

"Düğün şenliğinde havuzlar gül suyu doldu."

Karademir, keşfi yapan kişinin Babür Kralı Cihangir'in eşi Nurcihan olduğunu söyledi: "Gül yağının tarihiyle ilgili hoş bir efsane var. Şöyle ki; güllerin damıtılmasıyla elde edilen gül suyunun üzerinde gül yağı birikiyor, ancak bunun ayrı ve kıymetli bir ürün olduğu o dönem henüz bilinmiyor. İran şahlarından birinin kızı olan Nurcihan, Babür Kralı Cihangir'le evlenirken büyük şenlikler düzenleniyor. Saray bahçesinin havuzlarına da gül suyu dolduruluyor. Sıcak yaz günlerinde yapılan bu şenlikler sırasında, ısınan havuzun üstünde yağ birikiyor. Ve bu yağ Nurcihan Prenses'in dikkatinden kaçmıyor."

"Dünyadaki en değerli yağlardan."

Prenses'in yağın toplanması emrini verdiğini dile getiren Şahin Karademir, "Havuz suyunun üstünde biriken gül yağı toplanıyor. Ve yağın, gül suyundan çok daha etkili olduğu, daha güzel koktuğu anlaşılıyor. Bu sebepten gül yağı Doğuda uzun süre 'Itri Cihangiri' ismiyle anılıyor" diye konuştu. Aynı efsanenin Hindistan tarihinde de yer aldığını dile getiren Karademir, gül yağının o gün olduğu gibi günümüzde de dünyadaki en değerli yağlardan biri olduğuna dikkat çekti.