İran: ABD'nin zayıflığına yol açan şey askeri kapasitemiz değil birliğimiz olmuştur

  Zarif, İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politikalar Komisyonu Başkanı Mücteba Zünnur'un "Tahran'ın füze programına ilişkin" soru önergesi üzerine Meclis'te yaptığı konuşmada, İran ile ABD'nin askeri kapasitesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.      

Güvenilir kaynaklardan aldığı bilgiye göre ABD yönetiminin Kum'daki Fordo Nükleer Tesisleri'ni yok etme kararı aldığını ancak İran halkı arasındaki dayanışmayı artırabileceği "endişesi" üzerine daha sonra bundan vazgeçtiğini ifade eden Zarif, İran lideri Ali Hamaney'in  "Şehit Süleymani devrim için Komutan Süleymani'den daha etkilidir." sözlerini hatırlattı.      

Eski ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile arasında geçen bir konuşmayı aktaran Zarif, şunları kaydetti:      

"ABD HALKIMIZDAN KORKUYOR SİLAHIMIZDAN DEĞİL"

 "Kerry bana 'Fordo'yu neden kurdunuz istersek rahatlıkla yok ederiz?' dedi. Ben de ona 'Sonrasında ne olacak?' dedim. Kerry bana Fordo Nükleer Tesislerini, yok edilmesi halinde doğacak muhtemel sonuçlardan duydukları endişe nedeniyle yok etmediklerini söyledi."               

ABD'nin askeri savunmaya yılda 2 trilyon dolar, İran'ın ise 16 milyar dolar harcadığına işaret eden Zarif, "Ülkemizi, ABD'nin silah kapasitesi karşısında o kadar da güçlü olmayan askeri silahlar korumayacaktır. Bizi koruyacak olan halkın kültürü ve fedakarlığıdır. ABD'nin zayıflığına yol açan şey askeri kapasitemiz değil birliğimiz olmuştur. ABD halkımızdan korkuyor, silahımızdan değil. Savunma kapasitemiz dünya için bilinen bir şeydir." görüşlerini paylaştı.      

"AB, ABD KARŞISINDA SİYASETİNİ BİR KENARA BIRAKMAK ZORUNDA KALDI"

Washington'un 40 yıldır İran'daki rejimi yıkmanın peşinde olduğunu savunan Zarif, şu ifadeleri kullandı:      

"İran'daki İslam Cumhuriyeti'nin devrilmesi düşüncesi ABD'nin bir gerçeği ve biz de buna göre hareket ediyoruz. Askeri mantıkla dünyaya karşı koymanın ne anlamı var? Süleymani'nin öldürülmesinin ardından dünyaya gücümüzü gösteren şey meydanlara inen halkımızdı. Caddeleri dolduran halk, bizim gücümüzün bir göstergesiydi." 

Nükleer anlaşmaya da değinen Zarif, bu konuda Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin değil İran'ın kazandığını ileri sürdü.      

Zarif, "AB, ABD karşısında siyasetini bir kenara bırakmak zorunda kaldı. ABD yönetimi AB'nin nükleer anlaşmadan çıkması için adeta kendini paralıyor. ABD, AB'nin nükleer anlaşmadan çıkması için gümrük tarifelerini yüzde 25 artırmakla tehdit ediyor." ifadelerini kullandı.      

"İRAN DOSYASINI BMGK'YA TAŞIRSA NPT'DEN ÇIKARIZ"

 "Avrupalıların yaptığı açıklamaların hiçbir yasal dayanağı yoktur. Biz de Avrupalıların bu yasal dayanaktan yoksun hareketlerinden istifade ediyoruz. Avrupalılar başka bir adım atarsa İran'ın NPT'ten çıkması gündeme gelecektir. Nükleer anlaşmadaki taahhütlerin azaltılmasıyla ilgili süreç bitti. Eğer Avrupalılar yasal dayanağı olmayan hareketlerine devam eder ve İran dosyasını BMGK'ye taşırsa NPT'den çıkarız."      

Nükleer silahların tüm dünyada imha edilmesi ve yenilerinin yasaklanmasını amaçlayan Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması, Temmuz 2017'de 122 ülkenin desteğiyle kabul edilmişti.      

Nükleer silah sahibi olan BMGK daimi üyeleri ABD, İngiltere, Rusya, Fransa ve Çin, anlaşmaya karşı çıkmış, ilgili müzakerelere ve oylamaya katılmamıştı.     

İngiltere, Almanya ve Fransa'nın dışişleri bakanlarının 14 Ocak'ta yayımladığı ortak açıklamada, "İran'ın eylemleri göz önüne alındığında, Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmediği yönündeki endişelerimizi kayda geçirmek ve bu konuyu paragraf 36'da belirtilen İhtilaf Çözüm Mekanizması altındaki Ortak Komisyona taşımaktan başka seçeneğimiz kalmadı." değerlendirmesinde bulunulmuştu