0530 708 54 54
0530 708 54 54
20 Ekim 2019 Pazar 12:56:00 - Güncelleme:20 Ekim 2019 Pazar 13:02:00

Uzak Doğu'nun lezzetli sofraları İstanbul'da

Tarih boyunca Asya'dan Avrupa'ya, Arap Yarımadası'ndan Afrika'ya kadar birçok bölgenin yemek kültürüyle zenginleşen İstanbul, dünyaca ünlü, markalaşmış yabancı restoranların da açılmasıyla gastronomi merkezleri arasındaki yerini alıyor.

İstanbul, coğrafi konumu ve tarihi dolayısıyla çok çeşitli ve lezzetli ürünleri mutfağında barındıran dünyadaki nadir şehirlerde biri.

Safranlı levrek çorbası, kestaneli tavuk çorbası, Çerkez tavuğu, Arnavut ciğeri, Acem pilavı, mantarlı bulgur pilavı, zerdeli pilav, pırasa köftesi, balıklı papaz yahnisi gibi etnik kültürlerin özelliğini de taşıyan yemekler, İstanbul mutfağındaki yerini günümüzde de koruyor.

Zengin mutfağıyla her damak tadına uygun lezzetler sunan tarihi şehir, şimdilerde başka coğrafyaların tatlarına da ev sahipliği yapıyor.

İstanbul, sahip olduğu mutfak kültürünün yanı sıra dünyaca ünlü, markalaşmış yabancı restoranların da açılmasıyla dünyanın gastronomi merkezleri arasındaki yerini alıyor.

Kentin farklı semtlerinde hizmet veren Meksika, İngiliz, Fransız, İtalyan, Hint, İran ve Çin restoranlarına turistlerin yanı sıra İstanbullular da yoğun ilgi gösteriyor.

- "Çin mutfağı ve Çin yemekleriyle ilgili kötü bir algı var"

İstanbul'daki yabancı menşeli mutfaklardan biri de Changcheng adlı Çin restoranı.

Turizmin merkezi Sultanahmet'te yerli ve yabancı turistlere hizmet veren restoranı açmak için oğluna destek veren İsmet Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2008 yılında ihtiyaçtan dolayı Çin restoranı açmaya karar verdiklerini söyledi.

Restoranı açmaya karar verdiklerinde Sultanahmet'te sadece 3 Çin restoranı olduğunu belirten Arslan, "Biz burayı açtıktan sonra 6-7 Çin restoranı daha açıldı. Çin restoranına yoğun talep var. Halkımızın Çin restoranlarının temizliği ile ilgili bir takım kaygıları olduğunu biliyoruz ama şunu mutlaka ifade etmem gerekiyor ki belediye düzenli bir şekilde mutfak denetlemesi yapıyor. Gönül rahatlığı ile mutfağımıza indiriyoruz. Kamera sistemini dışarıya veriyoruz. Herkes görsün mutfakta yemek nasıl pişiyor. İnsanlar ne yediğini bilsin. Ayrıca hazır hiçbir malzeme kullanmıyoruz." dedi.

Changcheng restoranının sahibi ve İşletme Müdürü Bilginer Arslan ise eğitim amacıyla gittiği Çin'de restoranı açma fikrinin oluştuğunu söyledi.

Müşteri profillerinin ağırlıklı Çinlilerden oluştuğunu aktaran Arslan, "Çinli müşterilerimizin dışında Hintli, İranlı ve Koreli misafirlerimiz de oluyor. Uzak Doğulu müşterilerimiz yoğunlukta diyebilirim." diye konuştu.

Çin mutfağı ve Çin yemekleri ile ilgili kötü bir algının bulunduğunu dile getiren Arslan, "Türk müşterilerimiz fazla yok. Olmamasının sebebi bazı belgesellerde özellikle televizyon kanallarında yansıtılan yanlış algı. Türk müşterilerimiz Çin mutfağı denince türlü böcekler, domuz, yılan balığından oluşan bir mutfak sanıyor. Bu nedenle gelmiyorlar. Biz bu algıyı yıkmaya çalışıyoruz. Ama Çin'de eğitim almış veya Çin ile iş yapan Türk iş adamları bunun böyle olmadığını biliyor. Dolayısıyla bu kişilerden oluşan iyi bir Türk müşteri portföyümüz var. Halk arasındaki bu algıyı da inşallah sizin sayenizde kıracağız." ifadesini kullandı.

Özel soslar dışında tüm ürünleri Türkiye'den karşıladıklarını belirten Arslan şöyle devam etti:

"Et ve deniz mahsullerini Türkiye'den karşılıyoruz. Çok özel sosları ya Çin'den getirtiyoruz ya da Türkiye'de bulunan Çin marketlerinden satın alıyoruz. Çin'in en özel yemeklerinden bir tanesi Pekin ördeğidir. Çok özel bir yemektir. Ayrıca dapenci, Çin mantısı ve spagetti dediğimiz makarnalar menülerimizde mevcut.

Menümüzde 148 yemek var. Aşçılarımız Çinli. Çin restoranı açıyorsanız mutlaka aşçısı Çinli olmalı ki müşteriler o tadı alabilsin. Hizmet ve kalite bakımından bir numara olduğumuzu düşünüyorum. İstanbul'un kalbinde, Sultanahmet'te kaliteli, ucuz Uzak Doğu mutfağının adresi olduğumuzu söyleyebilirim."

- "Dünya mutfağı İstanbul'a taşınıyor"

Sultanahmet'te halı mağazası bulunan Uğur Altınsoy ise acı yemekleri sevdiği için Changcheng'i tercih ettiğini söyledi.

İstanbul'da son yıllarda çok sayıda yabancı restoran açıldığını belirten Altınsoy, "Yabancı lokantalar arasında marka olan çok sayıda yer var. Bence İstanbul çoktan bir gastronomi kenti oldu. Hatta dünya mutfağı İstanbul'a taşınıyor. Haftada 1-2 defa geliyorum. İnsan bazen farklı tatlar arıyor. Ben o farklı tadı burada buluyorum." şeklinde konuştu.

Bir hafta önce İstanbul'a geldiğini söyleyen 29 yaşındaki öğretmen Wang Lu ise İstanbul'u çok sevdiğini ve burada bir Çin restoranı bulduğuna çok sevindiğini söyledi.

Çinli Muhasebeci Wang Sini de, İstanbul'da ilk günü olduğunu, kentte bir Çin restoranı görünce kendini evinde, annesinin yemeklerini yiyormuş gibi hissettiğini belirterek, "Burada yediklerimle ülkemde yediklerim arasında bir fark yok lezzet bakımından." dedi.

Lübnanlı üniversite öğrencisi Abdul -Rahman Chamsin ise İstanbul'a dördüncü gelişi olduğunu ve kenti çok beğendiğini söyledi.

Suşi'yi çok sevdiğini belirten Chamsin, "Türkiye'de bir Çin restoranı bulduğum için mutluyum." diye konuştu.

AA

Etiketler :
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX