0530 708 54 54
0530 708 54 54
25 Haziran 2019 Salı 11:38:00 - Güncelleme:25 Haziran 2019 Salı 12:44:00

Başkan Erdoğan'dan önemli açıklamalar: Siyaset anlayışımızda millete küsmek, milleti suçlamak yoktur

Başkan Erdoğan seçim sonrası ilk grup toplantısında konuştu. Başkan Erdoğan, "Siyaset anlayışımızda millete küsmek, milleti suçlamak yoktur" dedi.

Pazar günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yenileme Seçiminin de şehrimize ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. Gayrı resmi sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine seçilen CHP Adayı Ekrem İmamoğlu'nu bir kez daha tebrik ediyorum. İstanbul halkının kararının başımızın üstünde yeri vardır.

"YAŞADIĞIMIZ SÜREÇ TAMAMEN HUKUKİ BİR SÜREÇTİR"

Bilindiği gibi 31 Mart seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi ile ilgili olarak hem birleştirme tutanaklarında hem de sandık kurullarında sonucu etkileyecek ölçüde sorunlar tespit edilmişti. Bunun üzerine Yüksek Seçim Kurulu, büyükşehir seçimlerinin yenilenmesine karar vermişti. Tabii bu seçimlerde gerek belediye meclisinde Büyükşehirin kahir ekseriyetle partimiz seçimi kazanmıştı.

Bunun ardından yapılan komisyon seçimlerini yine tamamıyla AK Parti almıştı. Başkanvekilliklerinde arkadaşlarımız görevlere gelmişti. Şu ana kadar yaşadığımız süreç tamamen hukuki bir süreçtir. Elbette biz Cumhur İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım’ın seçimi kazanmasını istedik. Kendisine gayreti ve mücadelesi için buradan teşekkür ediyorum.

"ÖNÜMÜZDE KESİNTİSİZ İCRAAT DÖNEMİ BULUNUYOR"

Derin bir aşkla bağlı olduğumuz bu şehre hizmet etmeyi en büyük paye görerek son nefesimize kadar inşallah bu yolda yürüyeceğiz. Şimdi önümüzde Cumhurbaşkanlığı ve Meclis için 4 yıllık, belediyeler için 5 yıllık bir kesintisiz icraat dönemi bulunuyor. Bundan sonra tüm mesaimizi ve gücümüzü önümüzdeki gündeme teksif ederek çalışmalarımıza devam edeceğiz.

 "SİYASET ANLAYIŞIMIZDA MİLLETİ SUÇLAMAK ASLA VE ASLA YOKTUR"

Bizim siyaset anlayışımızda millete küsmek, millete darılmak, hele hele milleti suçlamak asla ve asla yoktur. Tam tersine, gerek 31 Mart’ta gerek 23 Haziran’da milletimize kendimizi niçin anlatamadığımızın muhasebesini yapacağız. Her alanda nerede eksiklik, kopukluk, yanlışlık olduğunu tespit ederek bunları gidermenin yollarını arayacağız. Bu değerlendirmenin sonucuna göre atmamız gereken adımları kararlılıkla hayata geçireceğiz. Ama dışarıdan birilerinin yaptığı tanımlamalara göre değil, biz tanımlamamızı kendi içimizde hep birlikte yapma kudretine sahibiz.

Milletimizin verdiği mesajları görmezden gelerek kulağımızın üzerine yatma lüksüne sahip değiliz. Bu bakımdan hem Cumhur İttifakı’na hem partimize hem de şahsıma gönül veren tüm kardeşlerimizin müsterih olmasını istiyorum.

"S-400'LERİ ÖNÜMÜZDEKİ AY TESLİM ALMAYA BAŞLIYORUZ"

Biz milletimizle birlikte kendi hedeflerimiz doğrultusunda kararlılıkla ilerlemeyi sürdüreceğiz. Bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Mesela şu anda Çarşamba günü G20 Toplantısı ve resmi ziyaret için bir haftalık bir Japonya ve Çin seyahatimiz var. Japonya ziyaretini müteakip de Çin’e bu ziyareti gerçekleştiriyoruz. G20’de en gelişmiş ülkelerin liderleri ve küresel kurumların temsilcileriyle ikili ilişkilerimizi, dünyanın ekonomik ve siyasi gündemini konuşacağız. Türkiye ekonomisinin dünya ile uyumlu şekilde katkı sağlamak için görüşmeler yapacağız. Bakanlarımızla birlikte orada bu gelişmeleri yoğun bir şekilde ele alacağız.

Türkiye’nin güvenlik ihtiyaçları konusundaki çok yönlü arayışlarımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede sipariş ettiğimiz S-400 hava savunma sistemlerini inşallah önümüzdeki ay teslim almaya başlıyoruz.

 "S-400 MESELESİ DOĞRUDAN EGEMENLİK HAKLARIMIZLA İLGİLİ BİR KONUDUR"

Güvenlik ihtiyaçlarımız konusundaki farklı tedarik seçeneklerine de kapımız daima açık olmuştur. Türkiye, kendi güvenlik gereksinimlerini karşılama konusunu hiçbir ülkeyle müzakere etmek, bu konuda izin almak, hele hele baskılara boyun eğmek durumunda değildir. S-400 meselesi doğrudan egemenlik haklarımızla ilgili bir konudur, bundan geri adım atmayacağız.

 TERÖRİST BAŞININ YAPTIĞI AÇIKLAMALAR

İmralı'daki terörist başının son günlerde kamuoyuna yaptığı açıklamalar ve bununla ilgili değerlendirmeler, örgüt içinde hem iç politikada hem de bölge politikalarında ciddi görüş ayrılıkları ortaya çıktığının işaretidir. DEAŞ terör örgütünü yeniden diriltmeye ve üzerimize salmaya yönelik oyunları birer birer bozduk ve bozuyoruz.

"TÜRKİYE’NİN VE KIBRIS TÜRKLERİNİN HAKKINI YOK SAYAN GİRİŞİMLERE İZİN VERMEYECEĞİZ"

Doğu Akdeniz’de bulunan ve bulunacak her türlü doğal kaynağın adil bir şekilde paylaşımına rıza gösterilmesini sağlayana kadar bölgede attığımız adımları kararlılıkla sürdüreceğiz.

 Bakınız bu havzadaki petrol doğalgaz arama faaliyetleri konusunda, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını, hukukunu, çıkarlarını yok sayan girişimlere asla izin vermeyeceğiz. Tabii geçmişte bizim böyle sondaj veya arama-tarama gemilerimiz yoktu. Ancak kiralama sistemleriyle dünyada bulabilirsen kiralayacaksın, gelip bu çalışmayı yürüteceksin. Şimdi hamdolsun hem arama hem de sondaj gemileri olmak üzere 4 tane bu tür gemiye sahip olduk. Şimdi bu gemilerimizle birlikte biz Doğu Akdeniz’de bu çalışmalarımızı sürdürmeye başladık, sürdürme süreci artarak devam ediyor. Tabii bütün bunlarla beraber bunların korumasını, güvenliğini de aynı şekilde silahlı kuvvetlerimizin ilgili birimleriyle birlikte yürütüyoruz.

 "YUNANİSTAN BAŞBAKANI NE SÖYLERSE SÖYLESİN, BİZİM ORADA BİR DEFA HAKKIMIZ VAR"

Yunanistan Başbakanı kendine göre bir şeyler söyleyip duruyor. Ne söylerse söylesin, bizim orada bir defa haklarımız var, aynı şekilde bu haklarımızı koruma adına hem arama tarama yapacak olan gemilerimiz hem sondaj gemilerimiz bu faaliyetlerini sürdürecek, bunun yanında da silahlı kuvvetlerimiz gerekli tedbirleri aldı, alıyor ve alacaktır.

Burayla ilgili Türkiye, Yunanistan, İngiltere konuşur; garantördür ama Fransa sen konuşamazsın. Senin böyle bir yetkin yok.

Suriyelilerin geri dönüşü için güvenli bölgeleri artırmaya çalışıyoruz. Münbiç ve Fırat'ın doğusundaki problemler çözülünce milyonlarca Suriyeli kendi topraklarına dönecektir.

Milletimiz 31 Mart ve 23 Haziran'da AK Parti'ye ve MHP'ye durmak yok yola devam demiştir. Gece gündüz çalışarak 2023 hedeflerimize inşallah ulaşacağız. Gündemimizin en üst sırasını ekonomi ve savunma yer alacaktır. Türkiye'de sözde siyaset yapan birileri sağlıkta, eğitimde yaptıklarımızı küçümseyerek prim yapmaya çalışıyor. "YHT getirdiniz diye mi bu millet size oy verecek?" noktasına getiriyorlar. Onu yapma, bunu yapma ne için varsın sen? 

Benim Kahramanmaraşlı hemşehrim bunu anladı ama bu hanımefendi bunu anlamadı. Bunlar bugüne kadar neden yapılmıyordu? "Marifet iltifata tabidir" deyip bir kere de teşekkür edin. Biz bu tünelleri açmaya, köprüleri yapmaya devam edeceğiz.

Ekonomik tuzakların milletimizi günlük hayatında nasıl bunalttığının farkındayız. Ekonomiyi dengeye oturtmaya çalışıyoruz. İnşallah bunun sinyalleri gelmeye başlamıştır. Yakında ekonomimizin yeniden yükselişe geçtiğini inşallah göreceğiz.

Merkez Bankası dolar rezervlerimiz 100 milyar dolara yeniden yaklaştı. Ekonomide haziran ayında yükseliş gözleniyor. Bu ay cari fazla vermeyi bekliyoruz.

Birileri Güneydoğu'da okullarımızı, camilerimizi yakıp yıkarken bu terör saldırılarından kurtaran kim oldu? Birileri tweetler atıyor, "Kürtlere daha farklı imkanlar getirilsin." Neler getirmedik ki? Bunlarda göz var ama görmüyor.Bize bir adım yaklaşana koşarak gideceğiz. Medyanın manşetlerine göre değil, milletin manşetlerine göre hareket edeceğiz. Çünkü biz bu millete aşığız.

Kaynak: TRT Haber

Etiketler :
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX