Lens: Asla bir Türk kulübü için...

Fenerbahçe’de sezonun en önemli ismi haline gelen Jeremain Lens, Türkiye’nin bir numaralı gündemi oldu. Sarı-lacivertli takımda yıldızını parlatan ve kariyerinin en iyi sezonlarından birini geçiren Hollandalı oyuncu, ülkesinde de oldukça popüler.

ELF Voetbal Dergisi, 28 yaşındaki futbolcu ile İstanbul’da özel bir röportaj gerçekleştirdi. A’dan Z’ye Lens ile her konudan konuşan ELF Voetbal adına muhabir Geert Beckers, Jeremain Lens ile yaptığı söyleşideki izlenimlerini ve Fenerbahçe’deki geleceğine dair edindiği bilgileri Milliyet ile paylaştı.

‘Keyif alıyorum’

Röportajda özellikle son dönemde Sunderland-Fenerbahçe-Beşiktaş arasındaki transfer durumunu sorduğunu kaydeden Geert Beckers, Lens’in sarı-lacivertlilere çok sıkı bağlandığını bildirip, Hollandalı yıldızın ağzından şu sözleri aktardı:

“Asla bir Türk kulübü için Fenerbahçe’den ayrılmam. Ben böyle bir şeyi Fenerbahçe’ye, taraftarlara ve kendime yapamam. Kendimi Fenerbahçe’ye ait hissediyorum, bu kulübü çok seviyorum. Fenerbahçe’de oynamaktan keyif alıyorum. Fenerbahçe çok büyük bir kulüp ve burada Dirk Advocaat ile beraberiz.”

Telefonu beklemiş

Tecrübeli oyuncunun sezon başında sarı-lacivertlilere gelişi de hayli dikkat çekici bir hikayeye sahip. Dirk Advocaat’ın Fenerbahçe’de görev aldığını öğrenen Lens’in, transfer teklifi almak için beklemeye başladığı ve “Advocaat, Fenerbahçe’ye imza attığında, beni aramasını bekliyordum. Kafamda da transfer teklifi geldiği anda kabul edeceğime dair kararı vermiştim. Bir gün sonra da beklediğim telefon geldi ve hemen geleceğimi ilettim” ifadelerini kullandığı vurgulandı.

‘Hayatımdaki tek maç’

Osmanlıspor maçı Jeremain Lens için hem Fenerbahçe hem futbol kariyeri açısından bir ilk oldu. Babası Ricardo’yu kaybettikten sonra sahaya çıkan Lens, ilk kez böyle bir deneyim yaşadığını anlatıyor.

1-0 kazanılan karşılaşmayı değerlendiren Lens, hiç dinlenmeden ve çalışmadan sahaya çıktığını vurgulayıp, “Hayatımda kendimi veremediğim tek maçtı. Maça hiç odaklanamadım. Önce Hollanda’ya gittim, aynı günün gecesi geri geldim. İyi uyuyamadım ve hiç çalışamadım. Ben sahadaydım ama kafam sahada değildi” ifadelerini kullandı.

Babasını kaybettiği anı öğrendiğinde çok farklı bir duygusallık yaşadığından bahseden Lens, “Dünyada hiçbir kimse yoktur ki böyle bir kayba hazırlıklı olsun. Daha önce babamın bazı hastalıkları oldu, rahatsızlıkları oldu. Babam hasta olduğunda, hep sakin kaldım, mücadele ettim. Güçlü durdum. Ancak o son haberi aldım ve ağlamaya başladım, her şey çok farklıydı. Ama böyle bir duruma kendini hazırlayamazsın, bunu nasıl sakin karşılayabilirsin, buna nasıl hazırlanırsın. Bu koşullarda maça çıkmamla alakalı, herkes benim ne kadar sakin ne kadar soğukkanlı bir adam olduğumu düşündü” dedi.

‘Zor günlerin adamı’

EFL Voetbal muhabiri Geert Beckers, Jeremain Lens’in İstanbul’da çok güçlü olduğuna da vurgu yaptı. Özellikle Türkiye’de son dönemde yaşanan terör olaylarından etkilenmediğini kaydeden Beckers, Lens’in böyle konuları sorun etmediğini ve Ukrayna’da daha zorlu şartlarda yaşadığını belirtti.

Ayrıca babasını kaybetmesine rağmen Lens’in çok güçlü göründüğünü aktaran Geert Beckers, “Jeremain Lens çok zeki bir adam. Çok dengeli ve kuvvetli. Babasını kaybetmesine rağmen ve bu olaydan ciddi anlamda etkilenmesine rağmen röportajımızı iptal etmedi. Bizi çok güzel ağırladı. Çok güçlü bir karakteri olduğunu gösterdi. Mantıklı düşünebilen çok önemli biri. Zoru seviyor. Asla işin kolay tarafına kaçmıyor” dedi.

Advocaat faktörü

Jeremain Lens’in Fenerbahçe’deki başarısı ve mutluluğunda Dirk Advocaat faktörü ciddi anlamda dikkat çekiyor.

ELF Voetbal muhabiri Geert Beckers, Lens’in Advocaat’ı gerçekten çok sevdiğini kaydedip, “Advocaat’ın burada oluşu onu mutlu ediyor. AZ, PSV ve Sunderland’de de çalıştılar. Ayrıca Advocaat’ın yardımcıları da Lens için önemli. Cor Pot ile Hollanda U19 takımında beraberlerdi. Mario Been yine çok önemli. Çünkü Lens’i NEC Nijmegen’e kiralayarak forma şansı verdi” dedi.