Çarpıcı rapor yayımlandı: İşte Barış Pınarı Harekatı'nın şifreleri...

Aksam.com.tr

Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu’nun terör örgütleri YPG/PKK ve DEAŞ’a karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı başarıyla devam ediliyor. Harekatta şu ana kadar toplam 2 ilçe merkezi, 1 belde ve 56 köy YPG/PKK'dan kurtarıldı. S Bilişim Danışmanlık, Siyasi İstikrar İndeksi kapsamında “Barış Pınarları Harekâtı-İşleyiş” raporunu tamamladı.

Aksam.com.tr’den Ezgi Aşık’a konuşan Siyasi Analist Serdar Sement,  “Trump-Erdoğan mutabakatı kademeli, askeri  bürokrasi (CENTCOM kastedilmektedir) ve saha unsurlarının bozucu müdahalelerine karşı ihtiyatlı yapıdadır. Trump-Erdoğan mutabakatı ABD-Türkiye arasında Suriye geniş mutabakat kritik ilk evresidir.” ifadelerini kullandı.

“HAREKAT BAŞARIYLA DEVAM EDİYOR”

Barış Pınarı Harekatı’nın başarıyla icra edildiğini ifade eden Serdar Sement, “Barış Pınarı harekâtı gecikmiş olma ve bazı aksaklığa rağmen başarıyla icra edilmiş, edilmektedir. TSK, sahada önceki harekâtın hayli fevkinde işleyiştedir. Rusya ve Esed rejim güçlerinin hareketlenme ve edindikleri kazanımlar ileride zaten alacaklarını şimdiden elde etmeleridir.” dedi.

Rapordan; “Barış Pınarı harekât politik hedeflemesi tek başına üretilip uygulanmak bakımından sıkıntılıdır. Harekât politik hedeflemesine iştirak etmeyen hatta karşı çıkan CENTCOM, harekât sahasında konuşludur. Harekât politik hedeflemesine karşı çıkan ABD, ülkemizi ekonomik yaptırımla tehdit etmektedir. TC politik hedeflemesinin yahut iradesinin sahaya yansıtılması, bütünüyle gerçekleştirilmesi mümkün olmayabilir. Bunlara ve gecikmeye rağmen harekât şarttı.”

“OPERASYON ASTANA SÜRECİNİN BİRLEŞENİ”

Barış Pınarı Harekatı’nın kapsamlı bir operasyon olduğunu söyleyen Sement, “Harekatın Fırat’ın doğusunda limit-başlangıçlı ilk evresine mukabil Suriye kuzeyinde Menbiç dâhil yaklaşık 52.000 km2, 4.000.000 nüfuslu problem sahası söz konusudur. Saha ve nüfusun büyüklüğünü, benzer saha ve nüfusla karşılaştırıp güvenliğin nasıl cevaplandığı izlenmelidir.” şeklinde konuştu.

Rapordan; “CENTCOM’un Suriye’den çıkartılma ve PKK/YPG ile işbirliğinin kesilmesi, TC-TSK’nın ilk önceliğidir. Küresel destekli (Rusya) bölgesel işbirliğinin (Türkiye-İran-Irak-Suriye) keza böyledir. Barış Pınarı harekâtı ayrıca, Suriye’de tek/gerçek ve adil politik zemin Astana sürecinin bileşeni ve devamıdır. Barış Pınarı harekâtı başladığından bu yana Rusya ve Esed rejim askerleri İdlib’de hareketliliklerini hemen hemen sıfırlamışlardır. Harekâta karşı uluslararası ölçekte diplomatik tepkimeler Rusya’ca reddedilmiştir.”

“HAREKATIN POLİTİK HEDEFLESİNDE İKİ MADDİ KAYNAK VAR”

Barış Pınarı Harekatı’nın politik hedeflemesinin iki maddi kaynaktan izlenebileceğine dikkat çeken Serdar Sement, “İlki  5-7 Ağustos 2019 tarihli ABD ile Suriye’de güvenli bölge mutabakatıdır. ABD’nin Türkiye’nin nihai hedeflemelerini reddetmesiyle mutabakat iptal edilmiş/geçersizleşmiştir. Harekât politik hedeflemesini izlemede ikinci maddi kaynak ise Irak-Suriye yenilenen ortak TBMM tezkeresidir: Ortak tezkerede Irak-Suriye risk/tehdit ve tehlikeleri açıklıkla ortaya konulmuş, güvenli bölge tesisi doğrudan ifade edilmiştir.” ifadesini kullandı.  

Rapordan; “Fırat doğusunda hareketli nüfus, PKK’dan başka Suud-BAE-Körfez kaynaklı manipüle edilebilen hareketli nüfus söz konusudur. Son yıl Suud-BAE itkili nüfus hareketliliğini/bölgeye dönüşü 360.000 kişi olarak kestirmekteyiz. Tam kısıtlı ekonomik ortam ve geçinme ağır bozukluğu bir yana bölgede muazzam denebilecek boyutta altyapı, iaşe, sağlık, eğitim hizmet açığı söz konusudur. CENTCOM Fırat doğusunda PKK ile eşleşmiş ancak bölgede kapsamlı alt-yapı/hizmet üretiminden katiyen kaçınmıştır. Elinde imkân/kapasite bulunmasına rağmen CENTCOM, bölgede sivil altyapı inşasına girişmemiş, ayrıca engellemiştir.”

“TÜRKİYE SURİYE’DE GARNİZON DEVLET YAPISINI ENGELLİYOR”

CENTCOM’un PKK üzerinden Suriye’de söz sahibi olmaya çalıştığını belirten Sement, “PKK üstünden Suriye’nin geleceğinde söz sahibi olma, bölme gayretindedir. Barış Pınarı Harekâtı’nın temel politik çerçevesi, Türkiye’nin Suriye’de CENTCOM-PKK/YPG iş birliğinde ileride yanına geniş kitleleri rezerv şeklinde almayı hedefleyen garnizon devlet tesisini engellemektir.”

Rapordan; “Beton dökme noktaları, kazı yerleri, askerî teknikleriyle örtü-gizleme altında yürütülmüştür. CENTCOM’un görünen kısım kara üstünde tesisleşme/inşa yapmadığı/yaptırtmadığı ikaz edilmelidir. Her 10 km’de sağlı sollu 200 metre boyunda yola paralel tüneller inşa edilmiş, bunları F-16 ile tespit ve vurmak güçtür.”

“SİVİL HALK TERÖR ÖRGÜTÜYLE ETKİLEŞİM HALİNDE”

Bölgede yaşayan sivil halkın terör örgütüyle etkileşim halinde olduğunu söyleyen Serdar Sement, “Sivil halk-PKK etkileşimi, Afrin/Cerablus’a nazaran TSK lehinde/avantajlıdır. 2014’ten beri bölgeye yerleşen PKK/YPG, halka zulüm etmiş, gaddar yüzünü göstermiştir. Yüzbinlerce çocuk okullarda yarı-milis ve zorla Kürtçe eğitimdedir. Vergi adı altında haraç, ekin yakma, motosiklet vergisi sair işleyişler, sivil halkı PKK aleyhine evirmiştir.”

Rapordan; “Medyada yer alan içeriklere nazaran Fırat doğusunda PKK/YPG’ce inşa edilen tüneller gerçek sıkıntıdandır: Gerçekten de PKK/YPG, Fırat doğusu düz arazide dağdan mahrum TSK karşısında şansı olmayan terör örgütüydü. PKK’yı teknik/taktik düzeyde tatmin edebilecek şey, havadan vurulmama güvencesi vermek, uzun tünel şebekeleri inşa etmesini desteklemekti.”