0530 708 54 54
0530 708 54 54
26 Kasım 2019 Salı 17:28:00 - Güncelleme:26 Kasım 2019 Salı 17:30:00

TSK'ya çağ atlatacak sevkiyat tamamlandı

BMC ve treyler firması Öztreyler tarafından üretilen 72 tank taşıyıcı, Milli Savunma Bakanlığı'na teslim edildi.

Türkiye'nin kara aracı üreticilerinden BMC ve treyler  firması Öztreyler tarafından üretilen 72 tank taşıyıcı, Milli Savunma  Bakanlığı'na teslim edildi. 
 
İLK 100'E GİREN 5 FİRMADAN BİRİ
    
Sakarya'nın Ferizli ilçesindeki Öztreyler fabrikasının bahçesinde tank  taşıyıcı üzerine kurulan sahnede gerçekleştirilen törende konuşan Milli Savunma  Bakan Yardımcısı Muhsin Dere, bakanlığın TSK'nın modern harp sistemleriyle  donatılması, tedariklerinin, bakım onarım modernizasyon faaliyetlerinin yapılması  amacıyla asker sivil ortak çalışma adına yeni döneme girildiğini söyledi. Türkiye'nin gelişme dinamiğini oluşturan BMC öncülüğündeki özel sektör  firmalarının son dönemde artan şekilde savunma sanayi alanında faaliyet  gösterdiğini aktaran Dere, bakanlık olarak bu şirketlerin izinleri,  yönlendirmesi, Ar-Ge destekleri, koordinasyonu, gözetimi konusunda bürokratik  engeller oluşturmak yerine mevcut bürokratik engelleri kaldırarak bu şirketleri  destekleme yönünde faaliyetlerini icra ettiklerini belirtti. Dere, bu çerçevede vakıf şirketleri ve BMC'nin de aralarında bulunduğu  özel sektör şirketlerinden dünyada savunma sanayi firmaları arasında 2018 yılı  itibarıyla ilk 100'e giren 5 firmanın olmasının kendilerini gururlandıran  hususlardan biri olduğunu kaydetti.

"TÜRKİYE SAVUNMA SANAYİ ÇAĞ ATLADI" 
 
Savunma sanayisinde ülkenin çağ atladığını anlatan Dere, TSK  tarafından yapılan harekâtlar ve operasyonlar sonrasında üstü kapalı ya da açık ambargolarla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Nitelikli insan kaynağını artırarak, firmaları ihracata yönlendirerek  bütün yabancı girdileri, ham maddeleri yerli muadilleriyle değiştirerek ikinci  bir hamleyle ülkeyi savunma sanayi alanında milli ve yerliliği yüzde 75'lerin de  üzerine çıkararak her alanda kendine yetecek hale getirmeyi amaçladıklarını dile  getiren Dere, şöyle konuştu: Yapılan çalışmalar yeterli değil. Savunma sanayisi alanında 2018 yılı  itibarıyla Ar-Ge harcamamız 8 milyar 250 milyon lira görünüyor. Çalışan sayımız  kamu özel tamamı 67 bin. Dolayısıyla nitelikli insan gücü ihtiyacımız had safada.  Bu ihtiyacın yanında da üretileni satacak yeni ihracat alanları olmazsa  olmazımız. Bununla ilgili Pakistan'a Milgem satacağız, Ukrayna'ya sattığımız  İHA'lar SİHA'lar. Malezya'ya Katar'a sattığımız ürünlere baktığımızda son dönemde  ihracat kapasitemizin de arttığını, 15 yıl önce 200 milyon dolar seviyesindeki  ihracat hacmimizin 2 milyar doları geçtiğini 2,5 milyar dolar mertebesine  ulaştığını görmekteyiz.
 
"OPERASYONLARDA YERLİ SİLAH KULLANILIYOR"
    
Son 3,5 yıllık dönemde yapılan harekatlar ve operasyonlarda yerli silahların kullanıldığına işaret eden Dere, "Hedefimiz TSK'nın vatanımızın  korunmasında ve milletinin hizmetinde kullanılan tüm harp sistemlerini milli  sanayimizle üretmek. Bu hedefimiz var. Biz ülkemizde neyi yapamıyorsak, bunu yapacak sanayicilerimize fabrikalarımızı tersanelerimizi açıyoruz. Bunların yerlilerini ürettiklerini zaman alım garantisi veriyoruz. Tüm  amacımız yerli ve milli savunma sanayini her alanda hakim kılmak. Tank taşıyıcı araçlarla M60, Leopard tanklarımızı, Fırtına obüslerimizi taşıyacağız. Yine bu tesislerde Arifiye'de, Karasu'da üretilecek Altay tanklarımızı bu araçların  üzerinde göreceğimiz günler de inşallah yakın diye düşünüyorum." dedi.
 
"TANK PALET FABRİKASI OTOKAR'A TESLİM EDİLDİ"    
 
Altay tankının bir an önce TSK envanterine kazandırılmasını arzu  ettiklerini vurgulayan Dere, Altay tankıyla ilgili sürecin 2000'li yıllarda  başladığını ancak gelinen noktada prototip üretimiyle sınırlı kaldığını kaydetti. Dere, 2008 yılında tasarım ve prototip üretimine ilişkin bir ihale  yapıldığını ve bu ihaleyi zırhlı araç sektöründe faaliyet gösteren Otokar  firmasının kazandığını ve 5 tankın prototip üretiminin belli ölçüde yapıldığını  anımsatarak, şöyle devam etti: 2011 yılında yapılan bir tahsisle 2012 ve 2015 yıllarında  Arifiye'deki Tank palet fabrikasının belli alanları o dönem için devletimizin  desteğiyle Otokar firmasına da tahsis edildi. Dolayısıyla Otokar firması tankın  kulesini gövdesini Arifiye'deki tesislerimizde üretti. Ayrıca tankın testleri de  Arifiye'deki bizim fabrikanın test pistleri kullanılarak yapılmış oldu.  Sonrasında tankın seri üretim ihalesine geçildi, 3 firma rekabet ortamında  yarıştı.2018 yılında Savunma Sanayi Başkanlığımızla BMC arasında 3 firmanın  katıldığı ihale sonunda yapılan sözleşmeyle 250 adet tankın seri üretim ihalesini BMC firması kazanmış oldu. Nasıl 2011 yılında 2012-2015'yi kapsayacak şekilde Otokar firmasına  Tank palet fabrikasının belli alanları tahsisi o dönem prototip üretimi için  yapılmışsa bu sefer tankın seri üretim aşamasında da benzer altyapıyı kullanan zaten yıllardır Fırtına obüsü üretimi yapılan, test pistleri bulunan, önemli  kabiliyeti olan fabrikamızın ki ihale sürecinde bunlara yer verilmişti, bu sefer  de seri üretim aşamasında BMC'ye tahsisi söz konusu oldu.
 
Dere, geçen yılın sonunda Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle fabrikanın  mülkiyetinin MSB'de kalacak şekilde, işçilerin toplu sözleşmeden kaynaklanan  hiçbir zafiyeti olmayacak şekilde, 25 yıl süreyle fabrikanın işletme hakkının  devredilmesinin gündeme geldiğini hatırlattı. BMC'ye bu 25 yıl için fabrikayı modern bir halde tutma yükümlülüğünün  yanı sıra başlangıçta da en az 50 milyon dolarlık bir yatırım yükümlülüğü  getirilmiş olduğunu anlatan Dere, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu, basında 'Sadece 50 milyon dolara fabrika mı satıldı?' diye  anlaşılıyor. 50 milyon dolara fabrika satılmadı, fabrika bakanlığın mülkiyetinde,  işçiler bakanlığın şirketinin kadrosunda, toplu sözleşmeden kaynaklı hakları  muhafaza edildi. İkincisi de 25 yıl boyunca BMC, 50 milyon dolar haricinde bu  fabrikayı modern halde tutmak için ilave yatırımlar yapacak. İnşallah yeni  yatırım hatları kuracak. Fırtına-2'yi konuşuyoruz, Fırtına-3'leri konuşacağız, tank  modernizasyonlarını konuşacağız. Altay'ın önce prototip üretimini konuşacağız,  belki sonrasında seri üretimini konuşacağız. 25 yılın sonunda yapılan tüm  yatırımlar yine devletimize kalacak, BMC'nin olmayacak bu yatırımlar. Dolayısıyla  burada baktığımızda hem hukuken hem vicdanen hem de mali olarak devlet adına son  derece kazançlı bir işlem yapıldığı kanaatindeyiz biz.

Dere, bundan sonraki süreçte BMC'ye ve ASFAT'a düşenin çok sayıda  ilave işçiyi istihdam etmek, çok daha yatırım yapmak, tankları üretmek, yeni  zırhlı araçlar yapmak olduğunu belirterek, "En güzel cevap bu yapılacak işlerle  olacaktır diye düşünüyoruz." dedi. Dere, Türkiye savunma sanayisi açısından önemli bir kabiliyet  oluşturan tank taşıyıcıların yerli ve milli imkanlarla ilk kez yapıldığını  sözlerine ekledi.
 
"AMACIMIZ ÜLKEYE HİZMET ETMEK"     
 
BMC İcra Kurulu Başkanı Bülent Denkdemir de Arifiye'deki tank palet  fabrikasının 50 yıldır Türkiye'ye çok değerli hizmetleri olan bir askeri tesis  olduğunu söyledi. Fabrikanın son günlerde medyada gündem olduğunu anlatan Denkdemir, şu  ifadeleri kullandı: Aslında yaptığımız işle yapacağımız yeni araçlarla üretimle  yerlilikle ihracatla daha fazla gündem olmak istiyoruz ama çok kısaca değinmek  gerekirse projenin ruhu ordumuzun, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 50 yıllık emeğini  ve birikimini yansıtan bu tesisin yine 55 yıllık BMC'nin özel sektör ve 85 ülkeye  ihracat nedeniyle harmanlanması, bu harmanın yeni makine farkıyla yeni  teknolojiyle geleceğe doğru hazırlanması ve aslında devletimizin ve özel sektörün  iş birliği modeli içerisinde hem ülkemize hizmet etmesi hem de Türkiye'nin  bayrağını dünyada dalgalandırılması için çıkılmış maneviyatı çok önemli yeni bir  iş modeli yolculuğudur. Dolayısıyla şunun altını tekrardan çizmek isterim ki; mülkiyeti Milli  Savunma Bakanlığımıza ait olan işletmesi BMC tarafından yürütülen ürün bazlı ve  proses bazlı denetim hakkı da yine Milli Savunma Bakanlığımız denetiminde olan  bir iş modeliyle yola çıktık. Amacımız ülkemize hizmet etmek ve dünyada  bayrağımızı dalgalandırmaktır.
 
"MİLLETİMİZİN BAŞARISI"
 
Öztreyler Genel Müdürü Haşim Öztürk de Türkiye'nin ilk yerli ve milli  tank taşıyıcısını savunma sanayinin hizmetine sunmanın mutluluğunu yaşadıklarını  kaydetti. Türkiye'de ilk defa üretilen 72 tank taşıyıcı aracı teslim ettiklerini  aktaran Öztürk, "Bu başarı her şeyden önce ülkeye güvenen, inanan, sizlerin,  bizlerin yani milletimizin başarısıdır. Başta milli ve yerli muhabere tankımız  Altay'ın hızlı ve güvenli bir şekilde operasyon bölgelerine taşınması için  geliştirilen tank taşıyıcı aracımız, M60 tankı, yerli ve milli gururumuz Fırtına  obüsü, Leopard tankı, ZPA, ZPT ve her türlü askeri ve sivil paletli araçların  etkin bir şekilde taşınması için üretilmiştir." diye konuştu.   Protokol üyeleri daha sonra tören alanında sergilenen tank  taşıyıcıları inceledi.
 
Törene, Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, BMC ve Öztreyler  firmalarının yöneticileri, kaymakamlar, belediye başkanları, kurum müdürleri ve  Askeri Fabrika ve Tersane İşletme Anonim Şirketi (ASFAT AŞ) ile Savunma Sanayii  Başkanlığı yetkililerinin yanı sıra askeri erkan katıldı.    
 
"70 TON NET TAŞIMA KAPASİTESİNE SAHİP"
 
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kara operasyonlarında lojistik  ihtiyaçlarını daha hızlı ve güvenli şekilde gerçekleştirmesi için talep ettiği  tank taşıyıcı araçlar, yerli ve milli olanaklarla MSB'nin öncülüğünde  projelendirildi. Geçen yılın ağustos ayında ihalesi gerçekleştirilen 72 tank taşıyıcı,  seri üretim aşamasının tamamlanmasının ardından MSB'ye teslim edildi. Araç römorku ile 125 ton katar yüklü ağırlığında, 70 ton net taşıma  kapasiteli taşıyıcılar, römork üzerine arızalı tankı çekebilmek için 70 ton  kapasiteli çekme vinci ve kendini kurtarma vinciyle donatıldı.
 
"950 KİLOMETRE YOL KATEDEBİLİYOR"
 
Römorku ile yüzde 30 dik meyile tırmanabilen ve 75 santimetre  derinliğindeki sudan geçebilen taşıyıcılar, 90 kilometre hıza kadar çıkabiliyor. Tam dolu yakıt tanklarıyla 950 kilometre yol kat edebilen çekici,  kendi başına yüzde 60 dik meyile tırmanabiliyor ve yüzde 30 yan meyilden  geçebiliyor. Aracın üzerinde 620 beygir gücünde 2 bin 720 Nm tork kapasiteli dizel  motor ve buna uyumlu 7 ileri 1 geri vitesli tam otomatik şanzıman mevcut. Süspansyon sistemi parabolik yaylar ve viraj denge çubuğuyla donatılan  çekicinin dingilleri ise rijit tipde yer alıyor. Fren sistemi havalı ve kampanalı tip olan araçta, EBS sistemli  çekicilerin ayrıca motor freni ve retarder yavaşlatma sistemi bulunuyor. Sürücü kabini için modern "Tuğra Kabini" esas alınarak, 4 noktadan  süspansiyonu ile sınıfının en genişlerinden olan araç, aynı anda 4 kişinin  oturabildiği tank taşıyıcılarda ayrıca 2 yatak, kabin içi ek ısıtma sistemi ve  klima ile donatıldı.
 
"BİR TANK 2 MUHAREBE ARACINI TAŞIYABİLİYOR"
 
Römorkunda 1 tankı veya 2 zırhlı muharebe aracını taşıyabilen  çekicinin römorkunda hidrolik süspansiyonlu pendular akslar yer alıyor. Tank  aşıyıcı araçlar başta Altay tankı olmak üzere M60 tankı, Fırtına obüsü, Leopard  tankı, zırhlı muharebe aracı, zırhlı personel taşıyıcı ve her türlü askeri ve  sivil araçların etkin şekilde taşınması için üretildi. Yerli ve milli imkanlarla hayata geçirilen ve Türkiye'nin savunma  sanayisi açısından stratejik öneme haiz tank taşıyıcı araçların çekici bileşeni  BMC tarafından İzmir'deki üretim tesislerinde, treyler (römork) bileşeni de  Öztreyler tarafından Ferizli ilçesindeki tesislerde üretildi.

(AA)

Etiketler :
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX