CHP'ye tepki İYİ Parti'ye tebrik: Konu kapandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Kavala derhal bırakılsın' bildirisi yayınlayan 10 büyükelçinin, kendisinin gösterdiği 'isteneyen adam ilan ederiz' çıkışından sonra geri adım atmasını değerlendirirken, "Bizim adımımız birilerine gövde gösterisi değil, sadece büyükelçilerin Türkiye'nin içişlerine müdahil olmaması anlamındadır. Amerika'nın büyükelçisi de bu işe karıştığı için herhalde (ABD Başkanı) Biden nezaket gösterdi ve ilk açıklama oradan geldi; diğer 9'u da ona katılınca bu iş böylece kapanmış oldu" dedi.

Erdoğan, Azerbaycan'da Ermenistan işgalinden kurtarılan Füzuli bölgesini ziyaretinden dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Azerbaycan'a en son haziranda geldiğini ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte işgalden kurtarılan Şuşa'yı ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, bu kez Füzuli ve Zengilan'ı ziyaret ettiklerini, Türk şirketlerinin katkılarıyla 8 ayda tamamlanan Füzuli Havalimanı ile karayolu, tarım ve akıllı yerleşim yerleri ile diğer imar ve kalkınma çalışmalarını incelediklerini söyledi.

Erdoğan, "Azerbaycan'ın başarılarıyla, en az Azerbaycanlı kardeşlerimiz kadar biz de mutlu oluyoruz. Türkiye olarak, bu projelerin parçası olduğumuz için gurur duyuyoruz. İşgalden kurtarılan bölgelerde, tarımın modern ve sürdürülebilir yöntemlerle yeniden başlamasını, 30 yıla yakın süren işgalin çevreye verdiği tahribatın yaralarının sarılması bakımından önemsiyoruz. Azat edilen Azerbaycan topraklarının, yakın zamanda bölgede örnek birer üretim ve refah merkezi olacağına gönülden inanıyorum" dedi.

GÖVDE GÖSTERİSİ DEĞİL

10 büyükelçinin geri adımı ve Davos'taki 'one minute' çıkışı benzetmesi: "Bizim atmış olduğumuz adım birilerine gövde gösterisi değil, sadece Türkiye'de görev yapmakta olan büyükelçilerin Türkiye'nin içişlerine müdahil olmaması anlamındadır. Herhangi bir büyükelçi görev yaptığı ülkenin içişlerine müdahale yetkisine sahip değildir. Viyana Sözleşmesi'nin 41'inci maddesini bunların benden daha iyi bilmeleri lazım. Kaldı ki; Türkiye'de görev yapan bir büyükelçinin, Türkiye'nin bir kabile devleti olmadığını bilmesi lazım. Türkiye gibi böyle kadim bir tarihe sahip olan bu ülkede görev yapan büyükelçi neyin nereye varacağını çok iyi bilmesi lazım. Eğer bunu bilmiyorsa Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesini onlara hatırlatmış olduk. Olay bu kadar basit. Tabii Amerika'nın büyükelçisi de bu işe karıştığı için herhalde (ABD Başkanı) Biden nezaket gösterisinde bulundu ve ilk açıklama oradan geldi. Zaten Amerika'dan açıklama gelince diğer 9 tanesi de ona tabi olmak suretiyle bu iş böylece kapanmış oldu."

GERİ ADIM KİTABIMDA YOK

Yabancı medyadaki 'Erdoğan geri adım attı' yorumları: (Gülerek) Ben nasıl geri adım attım? Ben taarruzdayım. Benim kitabımda geri adım atmak yok."

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nde kasım sonunda Türkiye'ye karşı benzer gerekçeyle 'sözleşmeyi ihlal' süreci başlatma çalışması: "Benim herhangi bir beklentim yok. Konsey bildiğini mi okur; okusun. Onlar ne okuyor; dinleriz, görürüz. AİHM'inkini de Konsey'inkini de dinleriz; dinledikten sonra da biz üzerimize düşeni yaparız. Gereği neyse bunu yapacağız. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak bu makamda bulunduğum sürece üzerime düşen görevi dört dörtlük yaparım. Acaba şu ne der, bu ne der; bunlara hiç bakmam. Benim aldığım terbiye bu, yetişme tarzım bu. Ölene kadar da aynen bu istikamette devam ederim, devam edeceğim."

ALİYEV 'KAPIDAN SOKMAM' DEDİ

Büyükelçileri bildirisini CHP'nin 'dostça hatırlatma' diye nitelemesi: "Bunlardan biri de (Dostça hatırlatma yorumunu yapan CHP Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz) geçmişte Bakü'de büyükelçi olarak görev yapmıştı, şimdi CHP'de güya siyaset yapıyor. İlham Bey'le konuşurken o bile 'Ben bu adamı bir daha bu kapıdan içeri sokmam' dedi. Çünkü Azerbaycan'a da ihanet etti. Sen önce bir defa büyükelçilik yaptığın ülkenin siyasetine saygılı olmayı öğren. Bunu öğrenmedi ki bu adam. Şu anda da rastgele işte nasıl olduysa siyaset yapıyor. Biz bu tür siyasetçileri cepten çıkarıyoruz. Bunların siyaseti öğrenmeleri için daha çok fırın ekmek yemeleri lazım."

BIDEN'LA GÖRÜŞME GLASGOW'DA

ABD Başkanı Biden'la görüşme: "Roma'nın gündemi ile Glasgow'un gündemi şu anda değişmiş gibi gözüküyor. Büyük ihtimalle Roma'da değil ama Glasgow'da görüşmemiz olacak. Bu görüşmede de tabii ki en önemli maddemiz F-35 konumuz. F-35'le ilgili olarak bizim 1 milyar 400 milyon dolarlık ödememiz var. Bunun bize geri ödeme planının nasıl olacağını kendileriyle görüşmemiz gerekecek. Alt düzeyde aldığımız bazı bilgiler var. Bize F-16 verme konusunda gelen bazı bilgiler... Bize gelen bilgi, bunlarla bu işi ödeme gibi bir plan olduğu yönünde. Bu doğru mudur, değil midir; bunları kendilerinden öğreneceğiz. En üst düzeyde de bunu tabii benim Sayın Biden ile konuşmam isabetli olacaktır. Eğer böyleyse ona göre bir anlaşma yoluna gitmiş olacağız."

BARAJDA YÜZDE 7 UZLAŞMASI

MHP lideri Bahçeli ile görüşme, yeni anayasa ve siyasi partiler yasası çalışması: "Cumhur İttifakı ile müşterek attığımız adımı Sayın Genel Başkan ile görüşme imkanımız oldu. MHP'den anayasa çalışmasıyla ilgili hazırlıklar bize gelmişti. Bu bizim çalışmalarımıza da bir destek oldu. Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Kanunu'yla ilgili de Feti (Yıldız) Bey'in verdiği çalışma metni de arkadaşlarımızın elinde. Burada özellikle (seçim barajı) yüzde 5, yüzde 7 meselesi gündemdeydi. Devlet Bey, benim yüzde 7 teklifimi kabul ettiler. 'Siz nasıl uygun görüyorsanız bizim için o kabuldür' dediler. Anayasa ile ilgili çalışmalarımız da aynen devam edecek. Ama gönül arzu ediyor ki Meclis'teki diğer siyasi partiler de buna hazır olsunlar, 'Tamam biz de yaparız' desinler. Ama şu anda onlardan aldığımız ses seda tam aksine, böyle bir şey yok."

CHP HUKUK TANIMAZDIR

TÜGVA'ya yönelik saldırgan ve baskıcı uygulamalar: "Bay Kemal ve yandaşları bir defa hukuk tanımaz bir güruh. Diyelim ki TÜGVA 10 yıllık bir anlaşmayla adadaki bu yeri kiralamış. Daha üçüncü yıldayken kalkıp kiraladıkları yeri zabıtalarla basıp eşyaları dışarı atma gayretleri bir defa bunların tıynetini, cibilliyetini göstermektedir. Aynı şey TÜRGEV için geçerli, aynı şey ENSAR için geçerli. Her türlü iftirayı attılar, her türlü yalan dolanı söylediler. Bu, bunların ne denli hukuk tanımaz olduğunu ortaya koyuyor. Bu bir şeyi daha ifade ediyor; Allah bunların eline bu milleti düşürmesin. Bunların yapmayacakları iş yok. İnsanların sırtındaki ceketi bile alır bunlar. Başka bir şey söylememe gerek var mı?"

PARALARINI ALIYORLAR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'un, CHP'li belediyelerin hükümetten eşit kaynak almadığı iddiaları: "Hepsi yalan. Bir defa yasal olarak belediyelerin hakları neyse bu haklarını İller Bankası'ndan, Hazine Maliye'den hiç istisnasız kesinlikle alıyorlar. Bunlar bu parayı almamış olsalar maaş ödeyemezler, yatırım yapamazlar. Bütün bunları aldıkları için bu kadar rahat sağa sola para dağıtıyorlar. Bu dediğiniz isim demek ki ne maliyeyi biliyor ne vergiyi ne de belediyelerin hangi kaynaklardan nasıl gelir elde ettiğini... Önce bunu öğrensin. CHP'li belediyelerde hizmetlerin ne kadar aksadığını, ne kadar eksik olduğunu herkes görüyor. Şimdi biz Ankara'da Atatürk Kültür Merkezi'ni Millet Bahçesi'ne dönüştürdük. Ankara'nın göbeğine 637 bin metrekarelik muhteşem bir Millet Bahçesi yaptık. Gerçekten çok çok güzel bir yer oldu. Onun açılışını perşembe günü yapacağız."

CHP VE HDP OYU BELLİYDİ

CHP'nin Irak-Suriye tezkeresine hayır oyu vermesi: "Bunlardan farklı bir şey beklenir mi ki... CHP ve HDP'nin verecekleri oy zaten belliydi. Bunlar cibilliyetlerinin gereğini yaptılar. Orada sadece İP farklı bir karar ortaya koymuş oldu ama HDP ile CHP orada zillet ittifakı olarak cibilliyetlerinin gereğini yaptılar. Biz terörle mücadeleyi onların desteğini alarak değil, onların desteğinin tamamen dışında zaten sürdürüyoruz. Bundan sonra da yine aynı kararlılıkla terörle mücadelemizi sürdüreceğiz. Hiç endişeniz olmasın, terörle mücadelede millet bizimle beraber. Ordumuz, jandarmamız bizlerle beraber."