0530 708 54 54
0530 708 54 54
09 Mayıs 2022 Pazartesi 20:16:00 - Güncelleme:09 Mayıs 2022 Pazartesi 22:36:00

Başkan Erdoğan'dan konut alımında yeni müjde

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan; "Vatandaşlarımızı konut sektöründeki arızi dalgalanmadan korumak amacıyla bir dizi tedbiri hayata geçirme kararı aldık. Bu çerçevede konut finansmanı konusunda 3 ayrı paketi milletimizin hizmetine sunuyoruz." dedi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan; "Temmuz ayında yapılacak enflasyon farkı artışlarıyla dar gelirlilerin alım gücünü biraz daha iyileştireceğiz" dedi.

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

"Hiç şüphesiz devletlerin ve insanlığın tamamını etkileyen olumsuzlukların, hayat pahalılığı ve enflasyon gibi sonuçları bize de yansıyor. Ama hamdolsun diğer ülkelerden farklı olarak biz, geçtiğimiz 20 yılda inşa ettiğimiz güçlü altyapı ile son 8-9 yılda yaşadığımız tecrübelerin ışığında 2023 hedefleri ve 2053 vizyonuyla sembolleştirdiğimiz kendi yol haritamıza bağlı kalmayı başardık.

Türkiye salgın ve savaş gibi gelişmelerin tetiklediği küresel üretim ve lojistik sistemindeki yeni arayışların merkezi durumundadır. 2. Dünya Savaşı'nın ardından kurulan küresel yönetim ve güvenlik sistemi kökünden sarsılırken, biz sahip olduğumuz tarihi birikimi, siyasi ekonomik ve askeri reformlarla canlandırdık. Artık her anlamda kendi ayaklarının üstünde durabilen, bununla da kalmayıp tüm dostlarına ve kardeşlerine destek verebilen bir Türkiye var."

"Türkiye'nin ayağındaki geri kalmışlık zincirlerini milletimizle birlikte parçalayıp attık"

Bir yandan demokrasi ve kalkınma reformlarımızı kararlılıkla hayata geçirirken diğer yandan da milletimizle birlikte bu kirli oyunları bozarak bugünlere geldik. Eser ve hizmet siyasetimizle Türkiye'nin ayağındaki geri kalmışlık zincirlerini milletimizle birlikte parçalayıp attık.

Hak ve özgürlük alanlarımızı genişleterek ülkemizi vesayetin boyunduruğundan milletimizle birlikte kurtardık. Diklenmeden dik durarak, egemenliğimizi hiçe sayan baskıları milletimizle birlikte göğüsledik. Sokaklarımızı kana ve ateşe boğma gayretlerini dirayetli tavrımızla, milletimizle birlikte akamete uğrattık.

Ülkemizin bağrına yerleştirilmiş bir bomba olan FETÖ ihanet çetesini canımızı ortaya koyarak milletimizle birlikte tepeledik. Bölücü terör örgütünün kanlı pençelerini, askerlerimizin ve güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesiyle söküp attık. Sınırlarımıza dayanan tacizleri yaptığımız sınır ötesi operasyonlarla, milletimizle birlikte püskürttük. Her alçak hamlenin bir parçasını oluşturan ve ekonomimizi hedef alan niyetleri aldığımız tedbirlerle birlikte bozduk.

İnsanlığın yakın tarihte yaşadığı en büyük sağlık krizi olan koronavirüs salgınının üstesinden sağlık sistemimizin gücü ve dirayetli yönetimimizle birlikte, milletimizle hep beraber el ele yok ettik.

Küresel finans güvenlik, mülteci, sağlık krizleri olarak tezahhür eden çarpıklıkların yükünü ülkemizin üzerine yıkma heveslerini yine milletimizle birlikte kursaklarda bıraktık. Bundan sonraki tüm sınamaları da yine 85 milyon hep birlikte aşarak, bizden sonraki nesillere hak ettikleri Türkiye'yi bırakacağız.

"Temmuz ayında yapılacak enflasyon farkı artışları ile alım gücünü iyileştireceğiz"

Hedeflerime ulaşmamıza bir el uzatımı mesafe kaldığı bu kritik aşamada vatandaşlarımızın hayat pahalılığının yol açtığı sıkıntılar sebebiyle zor günler geçirdiğini biliyoruz. Bilhassa dar gelirli insanlarımızın alım güçlerindeki düşüşün farkındayız. Bir yandan enflasyonu dizginleyecek tedbirler alırken, diğer yandan da ücretlerde yaptığımız artışlarla alım gücündeki gerilemeyi telafi etmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede yılbaşında asgari ücretten, işçi memur ve emekli maaşlarına kadar, geniş bir alanda ciddi artışlar yaptık. Temmuz ayında yapılacak enflasyon farkı artışları ve diğer düzenlemelerle dar gelirlilerin alım gücünü biraz daha iyileştireceğiz. Haziran ayı itibariyle başvuruları başlayacak Aile Destek Programı gibi yeni uygulamalarla da insanımızı sahipsiz bırakmıyoruz.

Çeşitli başlıklar altında sadece geçtiğimiz ay milletimizin farklı kesimlerine sağladığımız sosyal desteklerin toplam tutarı 5,3 milyar liradır. Elektrik tüketim desteği için geçtiğimiz yıl yaklaşık 2,5 milyon haneye 2,5 milyar lirayı aşkın kaynak tahsis ettik. Doğal gaz tüketim desteği olarak da son 2 ayda 114 milyon lirayı aşkın bir kaynağı vatandaşlarımıza aktardık. Her iki desteğin de kapsamını geliştirecek çalışmaları sürdürüyoruz. Bu vesileyle şu hususu da kamuoyu ile paylaşmak isterim. Ekonomi programımızın merkezinde istihdamı korumak ve geliştirmek vardır. Çalışmak isteyen hiçbir insanımızın işsizlik sebebiyle ailesi ve çevresinin karşısında boynunun bükük dolaşmasına yol açmayacak bir anlayışla ekonomiyi yönetiyoruz.

Hamdolsun bu sayede, üretim tarafında oldukça iyi bir yerdeyiz. Ülkemizde eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, tarımdan spora tüm alanlarda cumhuriyet tarihinin en iyi seviyesine çıkarmak için yaptığımız yatırımların meyvelerini toplama vaktidir. Bugün Türkiye enerji hariç dış ticaret fazlası veren, yani ihracatı ithalatı geçen bir ülke durumunda gelmiştir. Ancak enerji fiyatlarında 10 kata varan artışlar, sadece dış ticaret görünümümüzü bozmakla kalmıyor, ürün maliyetlerinde de ciddi artışlara yol açıyor. Bununla birlikte bazı ürünlerdeki fiyat artışları, ne enerji fiyatlarındaki yükselişle ne döviz kuruyla ne enflasyonla izah edilemeyecek seviyelerdedir.

"Stokçuluk ve fiyatları etkileme suçuyla ilgili cezaları yeniden düzenliyoruz"

Hep söylediğim gibi sahir faktörlerle izahı mümkün olmayan, sırf açgözlülükten, fırsatçılıktan kaynaklanan fiyat artışları hukuk değil ahlak meselesidir. Bilhassa da üretim ve satış tekelinin söz konusu olduğu ürün ve hizmetlerdeki dengesiz fiyatlamalara karşı mücadele ediyoruz. Denetimleri sıkılaştırdık. Üretici ve tüketici arasındaki ilişkiyi en sağlık zemine oturtma amacıyla hazırladığımız; hal, perakende ve elektronik ticaret kanunlarıyla ilgili çalışmalar bitmek üzeredir.

Stokçuluk ve fiyatları etkileme suçuyla ilgili cezaları da yeniden düzenliyoruz. Bu tür suçlara verilen cezaları, caydırıcılık temelinde yükseltiyoruz. Ayrıca üretim maliyetlerini dengeleyerek arzı arttırmaya ve böylece fiyatları istikrara kavuşturmaya yönelik de hazırlıklar yürütüyoruz. Türkiye'yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyütme politikamızın başarıya ulaşacağından asla şüphe etmiyoruz. Sabırla, azimle, inançla yürüdüğümü bu yolun sonu ülkemizin selametine, milletimizin refahına, insanımızın huzuruna çıkmaktadır. Yeter ki bu zor günleri birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkarak geride bırakalım. Yeter ki kendimize güvenerek, umudumuzu canlı tutarak, vizyonumuzu genişleterek, hedeflerimizi büyüterek daha çok çalışalım, daha çok üretelim, daha çok mücadele edelim. İşte o zaman aydınlık bir geleceğin bizi beklediğini hep birlikte göreceğiz.

"İftiralarla Türkiye'yi yönlendirme devri artık bitmiştir"

Bu ülkenin her hak ve özgürlük talebini nasıl biz karşıladıysak, her eksikliğini nasıl biz tamamladıysak, her hayalini nasıl biz gerçeğe dönüştürdüysek, asırlık meselelerini nasıl biz hal yoluna koyduysak, hali hazırdaki sıkıntıları da yine biz çözeriz. Bunun için gereken her türlü donanıma ve kararlılığa sahibiz. Siyasetteki 40 yılı aşkın tecrübemize, belediye başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanı olarak ülke yönetimindeki 30 yıla yaklaşan birikimimize güveniyoruz.

Ülkemizin potansiyeline ve 85 milyon vatandaşımıza gücüne itimadımızla inşallah bu mücadeleyi de zaferle taçlandıracağız. Yalanlarla, çarpıtmalarla, iftiralarla, dışardan yazılmış senaryolara dayalı siyaset ve toplum mühendislikleriyle Türkiye'yi yönlendirme devri artık bitmiştir.

Milli iradenin üstünlüğüne teslim olmayan hiç kimsenin bu ülkede yetki ve sorumluluk sahibi olamayacağı gerçeğine inşallah 2023'te bir kez daha hep birlikte şahitlik edeceğiz.

Aziz milletim, bu vesileyle ülkemiz gündemindeki kimi hususlarla ilgili yürüttüğümüz hazırlıklar sonunda ortaya çıkan müjdeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. İlk müjdemiz konut almak isteyen vatandaşlarımız ve konut yapan firmalarımızla ilgilidir. Hükümetlerimiz döneminde ürettiğimiz 1 milyon 100 binin üzerindeki konutla, vatandaşlarımızı uygun şartlarda ev sahibi yapmıştık. Aynı şekilde, bankacılık sektörünün verdiği uygun şartlı kredilerle milyonlarca vatandaşımız özel sektör tarafından inşa edilen projelerden ev sahibi olmuştur. Son dönemde küresel ekonomi de hammadde fiyatlarında görülen fahiş yükselişler ve tedarik sorunlarının yol açtığı sıkıntılar sebebiyle konut inşasında yavaşlama ve konut fiyatlarında çok büyük artışlar yaşandı.

"İlk defa konut sahibi olacaklar 0,99 faizle kredi alabilecek"

Vatandaşlarımızı özellikle konut sektöründeki bu arzi dalgalanmadan korumak amacıyla bir dizi tedbiri hayata geçirme kararı aldık. Bu çerçevede konut finansmanı konusunda 3 ayrı paketi milletimizin hizmetine sunuyoruz. Birinci paketle ilk defa ve tek konut sahibi olacak vatandaşımıza 2 milyon liraya kadar değere sahip birinci el satın almalar için 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0,99 faizli konut kredisi sağlıyoruz.

İkinci paket, birinci ve ikinci el konutları da kapsıyor. Konut değerinin en az yarısı 1 Nisan 2022 tarihinden önce açılmış döviz tevdiat hesaplarının bozdurulması veya fiziki altınların Merkez Bankası'na satılarak karşılanması şartıyla alınacak konutlar bu paketten yararlanabilecek. Konut değeri 2 milyon lirayla sınırlı bu paket, 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0,89 faizli konut kredisi içeriyor. Bu paketin bir amacı da döviz ve altın varlıkların Türk lirasına dönüşümünü teşvik etmektir.

"Projelerin tamamlanması için 20 milyar lira kaynak ayrıldı"

Üçüncü paketimiz inşaat sektörüne yöneliktir. Mayıs ayı başı itibariyle asgari yüzde 40'ı tamamlanmış ve asgari yüzde 50'si satılmamış inşaat projelerinin bir an önce tamamlanabilmesi için 20 milyar liralık bir kaynak ayırdık. Bir yıl boyunca konut fiyatlarını internet sitelerinde duyurdukları fiyatta sabit tutma taahhüdü veren firmalarımız belli bir rakama kadar ve 36 aya vadeyle bu finansmandan yararlanabilecek. Böylece inşaat halindeki projelerin hızla tamamlanarak kısa vadedeki konut arzının artmasını, böylece fiyatların dengeye gelmesini hedefliyoruz.

Bunların yanında TOKİ vasıtasıyla yürüttüğümüz, vatandaşlarımıza uygun fiyatla sunulan, düşük maliyetli, düşük satış fiyatlı sosyal konut projelerine de hız veriyoruz. Düşük gelir grubundaki vatandaşlarımızı ev sahibi yapmaya yönelik sosyal konut projeleri için TOKİ'ye 30 milyar liralık finans sağlayacağız. Sosyal konut projelerimizin istismarını önlemek için de Bu yolla edinilen konutların 5 yıl süreyle satışına izin vermeyeceğiz. Ayrıca küçük ölçekli müteahhitlere şehir içindeki küçük parsellere konut yapabilmeleri için metrekaresini belli bir fiyatın üzerinde satamamaları şartıyla uygun maliyetli kredi kullandıracağız. Bu tür alanların rezerv konut alanı ilanı yoluyla çeşitli vergilerden istisna olmasını temin ederek, maliyetlerin düşürülmesi yoluna da gideceğiz. Rezerv alanlarda yapılan ve uygun maliyetli krediyle desteklenen konutlar da 5 yıl süreyle satış tahdidine tabi olacaktır.

Sistemin sağlıklı işlemesini sağlamak için denetimde TOKİ ve Emlak Konut gibi bu alanda birikimi olan kuruluşlarımızı da kullanacağız. Kentsel dönüşüm çalışmaları, konut arzını arttırmak için destek vereceğimiz bir diğer alandır. Ada düzeyinde sadece hak sahiplerine yönelik, uygun maliyetli kredilerle kentsel dönüşüm projelerini hızlandıracağız.

Özellikle hak sahipleri ile müteahhitlerin bir araya gelerek yürütecekleri bu projelerin denetimini de yine ilgili kuruluşlarımız vasıtasıyla daha sıkı şekilde gerçekleştireceğiz. Vatandaşlarımızı hızlı, güvenli ve ekonomik şekilde konut sahibi yapmayı amaçlayan bu destek paketleri ve uygulamalarımızın hayırlı olmasını diliyorum.

"Pasaport üretimini ülkemizde gerçekleştirecek altyapıyı kurduk"

Uzun süredir hazırlıklarını yürüttüğümüz bir diğer önemli projemiz de yerli ve milli pasaport üretimidir. Çip krizi sebebiyle küresel tedarik imkanları zorlaşan pasaport üretimini ülkemizde gerçekleştirecek altyapıyı kurduk. Dünyanın en güvenli pasaportlarından biri olan yeni pasaportumuzun sayfaları Topkapı Sarayı ile başlayıp, 1. Meclis Binası ile sona eriyor ve tam ortasında da Ayasofya Camisi bulunuyor. Ağustos ayı itibariyle vatandaşlarımıza verilmeye başlanacak yeni pasaportumuzun da ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Aziz milletim, bin yıllık vatanımız Anadolu, tarihin her döneminde çeşitli sebeplerle diğer coğrafyalardan gelen insanlara kucak açmış, yurt olmuştur. Özellikle son 150 yılda, Kafkasya'dan Balkanlar'a dört bir yanda başı dara düşen, hayatı ve geleceği tehdit altına giren tüm kardeşlerimiz yönünü Anadolu'ya çevirmiştir. Bu topraklarda yaşayanlar da canını ve onurunu kurtarmak için gelen hiç kimseyi el görmemiş, dışlamamış, ötekileştirmemiş, hele hele husumet asla beslememiştir.

"Bizim devletimizin sınırları başkadır, milletimizin gönül sınırları bambaşkadır"

Hep birlikte vatanımızı, ezanımızı, bayrağımızı, istiklalimizi ve istikbalimizi korumak, ülkemizi geliştirmek, devletimizi güçlendirmek, milletimizi kalkındırmak için çalıştık çabaladık. Gerektiğinde Çanakkale'den İstiklal Harbi'ne ve 15 Temmuz'a kadar her durumda vatanımız uğrunda canımızı vermekten kaçınmadık. Kol kola şehadete yürüdük, koyun koyuna aynı mezarda yattık. Sık sık dile getirdiğimiz gibi, bizim devletimizin sınırları başkadır, milletimizin gönül sınırları bambaşkadır.

Devletimizin sınırları, doğudan batıya, Edirne'den Kars'a, kuzeyden güneye Sinop'tan Hatay'a uzanır. Milletimizin gönül sınırları ise merhale merhale Avrupa'dan Asya'nın en uçlarına, Sibirya'dan Afrika'nın derinliklerine, okyanusları aşıp bir uçtan diğerine Amerika'ya kadar uzanan genişliğe sahiptir. Bilhassa tarih ve medeniyet birlikteliğimizin olduğu coğrafyalardaki kardeşlerimizle gerçekten, çok hasbi çok yakın bağlarımızın olduğunu kimse inkar edemez.

Resmi sınırlarımız kimiyle bir asrı aşkın süredir, kimiyle daha fazladır farklı da olsa hiçbir zaman bu kardeşlerimizle aramızdaki gönül bağını koparmadık. Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele'nin ardından yeni devletimiz Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğumuzda, gönül coğrafyamızın her yerinden milyonlarca insan Anadolu'ya geldi. Çerkeslerden Boşnaklara, Tatarlardan Türkmenlere, Gürcülerden Araplara farklı kökenlere sahip kardeşlerimiz Anadolu'nun çeşitli yerlerinde kendilerine yeni bir hayat kurdular.

Öyle ki cumhuriyetin ilk yıllarındaki nüfusumuzun neredeyse yarısı sınırlarımız dışından gelen insanlardan oluşuyordu. Cumhuriyet dönemi boyunca da Balkanlar'dan Kafkaslar'a kadar her yerde başı dara düşen kardeşlerimize kapılarımız açık oldu. Çeşitli tarihlerde eski Yugoslavya topraklarından, Bulgaristan'dan, Romanya'dan, Doğu Türkistan'dan, İran'dan, Orta Asya'dan, Afganistan'dan, Kosova'dan milyonlarca aile ülkemize sığındı. Bunlardan bir kısmı daha sonra başka yerlere gitmişse de çok büyük bir bölümü ülkemizde kaldı.

"3 milyon 700 bin Suriyeli bizim kardeşimizdir"

Şimdi Bay Kemal ne diyor? 'Biz bunların hepsini tekrar Suriye'ye süreceğiz. Geldikleri yere göndereceğiz' Bunları yapamayacaksın. Bunları yapmaya hiçbirinizin de gücü yetmez. Zira biz, ensar kültürüyle yetişmişiz, biz muhacir kültürünün ne olduğunu çok iyi biliriz. Biz bu topraklarda verilen mücadelenin ne olduğunu gayet iyi biliriz. Şu anda 3 milyon 700 bin Suriyeli bizim kardeşimizdir. Ve biz bu kardeşlerimize sahip çıktık, sahip çıkıyoruz ve sahip çıkacağız Bay Kemal.

Senin ortakların varsın PKK terör örgütünün mensupları olsun. Sen onlarla beraber Ankara'dan İstanbul'a yürümeye yine devam et. Ama biz, bu kardeşlerimizle ensar kültürü, muhacir kültürü içerisinde yolumuza devam edeceğiz. Çünkü biz şuna inanıyoruz, ancak inananlar kardeştir ve kardeşliğimizi koruyacağız.

"Suriye topraklarında 13 ayrı yerde 200 bin konut inşa edilmesini sağlıyoruz"

Mesela Körfez Savaşı başladığında Irak'tan ülkemize gelen 1 milyon kişinin tamamına yakını savaşın ardından evlerine geri döndü. Suriye'deki iç karışıklıkların ardından yaklaşık 4 milyon kişi ülkemize geldi. İşte şimdi Suriye'nin kuzeyinde briket evleri yapıyoruz. Mümkün olduğunca fazla yapmaya da gayret edeceğiz. Çatışmaların halen devam ettiği terör örgütlerinin saldırılarını sürdürdüğü, siyasi birliğin ve toprak bütünlüğünün henüz sağlanamadığı Suriye'nin istikrara kavuşması için her türlü gayreti gösteriyoruz.

Bugüne kadar ülkemize gelen Suriyelilerden 500 bini sınırlarımıza bitişik bölgelerde, güvenli hale getirdiğimiz yerlere dönüş yaptı. Uluslararası yardım kuruluşlarının desteğiyle, 4 milyon kişinin de İdlib başta olmak üzere bulundukları yerlerde kalmalarını sağlıyoruz.

Türkiye bu yükün büyük bir bölümünü hem kendi sınırları içinde, hem de Suriye topraklarında üstlenmek zorunda kaldı. Geçtiğimiz yıl sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle Suriye topraklarında gerçekten çok zor şartlar altında yaşayan insanlar için 100 bin briket ev yapma projesini başlattık. Bu proje kapsamında 50 bin briket evi tamamladık. 20 biniyle ilgili çalışmalar sürüyor. Kalan 23 bin evi de en kısa sürede yapacağız. Bu sayıyı daha da arttırmamız mümkün olabilir. Şimdi 2015 yılındaki asıl projemizi hayata geçirecek yeni bir adım daha atıyoruz. Uluslararası yardım kuruluşlarının finansmanıyla, Suriye topraklarında 13 ayrı yerde okuluyla, hastanesiyle, sanayisiyle, tarımıyla gereken tüm altyapıya sahip 200 bin konut inşa edilmesini inşallah sağlıyoruz.

Amacımız halen ülkemizde yaşayan 1 milyon Suriyelinin tüm insani şartlara sahip bu şehirlere geri dönüşünü temin etmektir. Kurumlarımızın yaptığı çalışmalar, bu geri dönüş için 1 milyondan çok daha fazla sığınmacının gönüllü olduğunu göstermektedir. Böylece tüm dünyanın adeta sırtını döndüğü, görmezden geldiği, vicdanını kapattığı bir trajedinin çözümünde önemli bir merhaleyi daha Türkiye'nin öncülüğünde tamamlamayı hedefliyoruz. İnşallah çalışmalar ilerledikçe bu sürecin ayrıntılarıyla ilgili bilgileri kamuoyuyla paylaşacağız. Rabbim kimseyi vatansız, yurtsuz, evsiz bırakmasın. Canıyla, malıyla, onuruyla sınamasın diyoruz. Aziz milletim, kimse ülkesini, evini, işini, ailesini, bağlarını sebepsiz yere terk edip bir bilinmeze doğru yola çıkmaz. Böyle bir mecburiyetle karşı karşıya kalanlara biz kucağımızı açtık. Bizim insani, vicdani ve tarihi görevimizdir. Hamdolsun bu ahlaki vazifeyi hakkıyla yerine getirmiş olarak dünyanın karşısına huzuru kalple çıkıyoruz."

Etiketler : başkan erdoğan Türkiye salgın
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX