0530 708 54 54
0530 708 54 54
26 Aralık 2021 Pazar 21:03:00 - Güncelleme:26 Aralık 2021 Pazar 21:56:00

Başkan Erdoğan, Necip Fazıl ödül töreninde konuştu

Başkan Recep Tayyip Erdoğan 8'cisi düzenlenen Necip Fazıl ödül töreninde gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Necip Fazıl Ödülleri Töreni'ne katıldı. Ödül töreninde açıklamalarda bulunan Başkan Erdoğan, "Necip Fazıl Ödülleri ile bu zorbaların konforu bozulmuş, yıllardır al gülüm ver gülüm işlettikleri tezgahları dağılmıştır" dedi.

Üstat Necip Fazıl Kısakürek'i bugün bir kez daha rahmetle, minnetle, özlemle yad ettiğini dile getiren Başkan Erdoğan, "Ülkemizin ilim, sanat ve kültür hayatına yön veren eserleriyle yolumu aydınlatan siz kıymetli dostlarımla iki yıllık hasretin ardından tekrar bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum" diye konuştu.

Başkan Erdoğan; "Üstadın izini süren, güçlü bir düşünce ve edebiyat damarının, bugün de ülkemizde ruhları beslemeye devam ettiğini memnuniyetle görüyoruz." dedi.

Başkan Erdoğan; "Üstad, en basit bir yerde geri vitese takanlardan değildi, dimdik ayakta yoluna devam edenlerdendi. Eserleriyle, mücadelesiyle, asil duruşuyla bizlere rehberlik etmeyi sürdürüyor" ifadelerine yer verdi.

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

Ülkemizin ilim sanat ve kültür hayatına yön veren eserleriyle yolumuzu aydınlatan siz kıymetli dostlarımla iki yıllık bir hasretin ardından tekrar bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Malum, geçen sene salgın şartları sebebiyle Necip Fazıl ödüllerini kazanan isimlerini açıklamış ancak ödül tevcih törenini yapamamıştık. Bizleri yeniden buluşturan Rabbime hamdu senalar ediyorum. Necip Fazıl ödüllerinde artık 8. seneyi geride bırakıyoruz. Ülkemizin kültür sanat ve ilim hayatına önemli katkılar yapan pek çok saygın isme ödül verdik. Bu ödüller vesilesiyle sanat erbabımızın emeklerini takdir ve taltif ederken ülkemiz ve milletimiz adına şükran borcumuzu da bir nebze olsun ödemeye çalıştık. Alim sanatçı şair ve münevverlerin hayattayken kıymetlerinin bilinmesini ödül verilen isimlere baktığımızda bugün daha iyi anlıyoruz. 2014-2017 yılları arasında ödül verdiğimiz iki gönül ve fikir insanını maalesef ebedi aleme uğurladık.

"ÜSTAD EN BASİT YERDE GERİ VİTESE TAKANLARDAN DEĞİLDİ"

Nuri Pakdil ağabeyimiz ile Teoman Duralı hocamızı buradan rahmetle yad ediyorum. Bıraktıkları eserler dolayısıyla onların amel defterlerinin kapanmayacağına inanıyoruz. Rabbim makamlarını cennet ve ali eylesin. Üstad Necip Fazıl'ı da rahmetle anıyoruz. Üstad yılmadı, üstad korkmadı korkutulamadı. Çünkü o bir dava insanıydı ve bir dava insanı olarak da hakimler karşısında artık senden bıktık dedirtircesine o yoluna devam ediyordu. Verdiği cevap çok asildi 'Siz burada hancı ben de bu davada yolcu oldukça bu hana daha çok uğrarım' diyordu. Üstad bu, en basit bir yerde geri vitese takanlardan değildi. Üstad eserleriyle mücadelesiyle dik ve asil duruşuyla bizlere rehberlik etmeyi sürdürüyor.

Bu ödüller ayrıca milletimizin ruh kökünü diri ve ayakta tutmaya çabamızın da timsalidir. Hem Star Medya'nın sahiplenmesi hem de Kültür Bakanlığımızın desteği hem de jürimiz sayesinde vazgeçilmez etkinliklerden biri haline gelmiştir. Ayrıca Mehmet Bey'e de şahsım ve milletim adına çok teşekkür ediyorum.

"MİLLETİMİZ SERGİLENEN REZİLLİĞİ GÖRMÜŞTÜR"

İlim ve fikir yoksunu zorbaların ilk günden itibaren üstad Necip Fazıl'ı ve Necip Fazıl Ödülleri'ni dillerine sebebi budur. Sadece Atatürk Kültür Merkezi'nin inşa sürecinde sergilenen rezillikler bu zihniyetin gerçek yüzünün milletimiz tarafından görülmesini sağlamıştır. Bu ödüllerin çok önemli payı vardır. Ödüllerimizin gelişim yolculuğunu gençleri daha kuşatıcı bir hale gelmesi gerektiğini düşünüyorum. 2014 yılından beri takdim ettiğimiz Necip Fazıl Ödülleri'ne bilim sanat ve kültür erbabımıza yönelik ahde vefa diye bakıyoruz. Her yıl titiz bir çalışmayla mümtaz isimleri tespit eden ödül jürisine buradan tekrar teşekkür ediyorum. Ödül jürisindeki değerli hocalarımız bu yıl da farklı dillerde 7 kıymetli ismi listeye aldılar.

"MAALESEF GÜNÜMÜZDE DE VARLIĞINI SÜRDÜRÜYOR"

İnsanı insanın kurdu olarak gören hastalıklı yaklaşım altta kalanın canının çıktığı sadece güçlünün hayatta kaldığı bir sistem inşa etti. Afrikalılar başta olmak üzere modern batının dışında kalanlar ezildi hor görüldü sömürgeleştirildi. Beyaz adam vahşi toplumlara sözde medeniyet götürmek bahanesiyle soykırımlara imza attı. Kimi zaman farklı etnik gruplar kimi zaman farklı dili konuşanlar kimi zamanda farklı inanca mensup olanlar bu zihniyetin kurbanı oldu. Sadece güçlünün hayat hakkını kutsayan bu yaklaşım maalesef biçim ve söylem değiştirerek günümüzde de varlığını sürdürüyor. Akdeniz'de mülteci botlarına yapılan saldırıyı hatırlayın, Avrupa sınırında Suriyeli göçmenlere yapılanlar, bir avuç zenginin refahı uğrunda köle gibi çalıştırılan emekçiler. İşte bunlar günümüzdeki yansımalarından sadece birkaçıdır. Biz insanı insanın kurdu olarak değil şifası olarak görüyoruz. İnsan yaratılmışların en şereflisidir. Yaratılmışların en şereflisi olarak insanı değersizleştiren her türlü yaklaşımı reddediyoruz. İlim hikmet ahlak ve adalet temelleri üzerine kurulan İslam medeniyeti dünyayı güzelleştirmeyi ve bütün mahlukat için daha yaşanabilir bir hale getirmeyi gaye ediyor. İslam düşüncesindeki kıymetli eserleriyle fikir dünyamızı zenginleştiren Tahsin Görgün hocamızı tebrik ediyorum ve bu yıl ki ödülü kendilerine takdim ediyoruz.

"ELHAMDÜLİLLAH BU BİZE NASİP OLDU"

Dergi çıkarmak gerekiyorsa elini taşın altına koymuş, konferans vermek gerekiyorsa İstanbul'dan başlamış Anadolu'nun yollarına revan olmuştur. Bana da zaman zaman spikerliğini yapmak nasip olmuştur. Fikir ve yazı hayatının her alanında özgün nitelikli ve adeta coşkun bir ırmak gibi akan eserler vermiştir. Davası için çalıştı ter döktü gerektiğinde bedel ödedi. Necip Fazıl meydanlarda haykıran gür sesiyle şiirleri tiyatroları ve denemeleriyle millete özellikle de gençlere umut aşıladı. İşte Ayasofya açılacak, mutlaka açılacak derken Sultanahmet Meydanı'nda gençliğe böyle hitap ediyordu. Elhamdülillah bize nasip oldu, Ayasofya açıldı.

"ÜSTAD GENÇLERİN ARAŞTIRMASINDAN MEDENİYETE SAHİP ÇIKMASINDAN DAİMA MUTLU OLMUŞTUR"

Rahmetli Sezai ağabeyin de dediği gibi kaderin üstünde bir kader vardı. Çok şükür bunu hem gördük hem yaşadık ve Ayasofya açıldı. Terörün şiddetin ve batıya öykünmenin kol gezdiği fırtınalı dönemde üstad koca bir neslin kaybolmasına da engel oldu. Gençlerin okumasından araştırmasından medeniyet değerlerine sahip çıkmasından üstad daima mutlu olmuştur. Biz de bunu en azından edebiyat alanında gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Star Yayın grubuna bu akşam burada gerek derece alan kardeşlerimizin eserleri gerekse üstadın eserlerini de hediye olarak sunmalarından dolayı kendilerine ben de teşekkür ediyorum. Bu yıl da malum ilk eserler alanında iki kardeşimiz layık görüldü. Her iki kardeşimiz de büyük bir teveccühe mazhar oldular. Anadolu'nun bereketli topraklarından filiz veren bu iki gencimizden yeni eserler bekliyorum, bekliyoruz.

Necip Fazıl Saygı Ödülü'nün bu yıl soyadı Uludağ, kendisi de soyadı gibi Uludağ olan hocamıza takdim edildi. Süleyman Uludağ hocamız tasavvuf felsefe fıkıh alanında imzası bulunan mümtaz bir isimdir. Dedik ya soyadı gibi Uludağ. İslami konuda her alanda neredeyse eseri bulunan hocamızı da kutluyor, kendisine hayırlı uzun bir ömür niyaz ediyorum.

Etiketler : başkan erdoğan ödül töreni necip fazıl kısakürek
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX