0530 708 54 54
0530 708 54 54
22 Ağustos 2022 Pazartesi 18:51:00 - Güncelleme:22 Ağustos 2022 Pazartesi 20:44:00

Başkan Erdoğan: Ekonomide köklü dönüşüm yaptık

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 3 saat süren Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan açıklamalarında, "Önümüzdeki yılın ilk aylarından itibaren hayat pahalılığıyla mücadele başta olmak üzere ekonomi programımızın olumlu etkileri daha ileriye götürülecek" dedi.

Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Sözlerine, Gaziantep ve Mardin'de meydana gelen trafik kazalarında hayatlarını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek başlayan Erdoğan, bu kazalar ile Rize'deki kazada yaralanan vatandaşlara Allah'tan şifa diledi.

Gaziantep ve Mardin'deki kazaların tüm boyutlarıyla soruşturulduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz, ülkemizin dört bir yanında vatandaşlarımız güvenle, konforla, hızla istedikleri yerlere gidebilsinler, lojistik hizmetler kesintisiz sürdürülebilsin diye Cumhuriyet tarihinin en büyük ulaştırma yatırımlarını yaptık. Buna rağmen böyle akıl almaz facialarla karşılaşmaktan dolayı üzüntülüyüz. Yapılan soruşturmalar neticesinde failler hakkında gereken işlemler yapılacaktır. Bunanla kalmayacak, benzer kazaların bir daha yaşanmaması için trafik ve araç güvenliği başta olmak üzere her alanda ihtiyaç duyulan tedbirleri belirleyerek süratle uygulamaya geçireceğiz. Attığı her adımı 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesine göre belirleyen bir hükümet olarak 'Önce insan' anlayışıyla bu meselenin de üstesinden gelmekte kararlıyız. Araçla veya yaya olarak trafiğe çıkan vatandaşlarımızı bir kez daha kurallara harfiyen riayet etmeye, can ve mal güvenliklerini tehlikeye atacak her türlü davranıştan uzak durmaya davet ediyoruz."

Kazalarda ciddi mağduriyetlerin söz konusu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bunun için de gerek devlet olarak 250 (bin lira) artı 50 (bin lira) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, bunun yanında firma, 250 (bin lira) de onların desteğiyle bu olayda hayatını kaybeden kardeşlerimizin ailelerine bu desteği sağlamış oluyoruz." diye konuştu.

Başkan Erdoğan, Allah'tan Türkiye'yi ve milleti her türlü kazadan, afetten, musibetten muhafaza etmesini diledi.

"VATANDAŞLARLA HASRET GİDERDİK"

Son kabine toplantısından bu yana Türkiye ve milleti ilgilendiren pek çok çalışma yaptıklarını belirten Erdoğan, Yüksek Askeri Şura Toplantısı'nda Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerindeki terfileri görüşüp karara bağladıklarını, ardından da görevlendirmeleri yaptıklarını hatırlattı.

Şanla, şerefle yürüttükleri görevlerini başarıyla tamamlayarak emekliye ayrılan tüm komutanlara Türkiye'ye olan hizmetleri dolayısıyla teşekkür eden Erdoğan, yeni rütbeleri ve görevleriyle Türkiye'ye çok önemli hizmetlerde bulunacaklarına yürekten inandıkları subaylara başarılar diledi.

Salgın döneminde şehir ziyaretlerini seyrekleştirdiği için pek çok ile 2-3 yıldır gitmediğini dile getiren Erdoğan, bir süredir hafta sonlarını mümkün olduğu kadar şehir ziyaretleriyle değerlendirmeye gayret gösterdiğini söyledi.

Bu çerçevede 6 Ağustos'ta Kocaeli'ni ziyaret ettiklerini, burada iş dünyasıyla bir araya geldiklerini, toplu açılış töreninde vatandaşlarla buluşup hasret giderdiklerini hatırlatan Erdoğan, "Bizleri bağrına basan vatandaşlarımızla hasbihal etmenin yanında, yatırım tutarı 8,5 milyar lirayı geçen yüzlerce eserin de toplu açılış törenini gerçekleştirdik" dedi.

"ORTAK DEĞERLERİMİZE ODAKLI ÇALIŞMALAR YÜRÜTECEĞİZ"

Dünyanın en yaygın 6'ncı diplomatik misyonuna sahip ülkesi olarak, her yıl büyükelçileri Türkiye'de bir araya getirerek kapsamlı istişareler yaptıklarını, beraber yeni hedefler belirlediklerini kaydeden Erdoğan bu yıl, "2023 ve Ötesinde Akil ve Müşfik Türk Diplomasisi" temasıyla düzenlenen toplantı dolayısıyla 8 Ağustos'ta büyükelçilerle geçmişten bugüne uzanan ve geleceği kucaklayan ufuk turu yaptıklarını aktardı.

Başkan Erdoğan, "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek ifade ettikleri küresel yönetim sistemindeki değişimde Türkiye'yi hak ettiği yere çıkarma mücadelelerini diplomatlarla başarıya ulaştıracaklarını vurguladı.

Hüseyin Gazi Vakfı Dergahı'nda Alevi Bektaşi vatandaşlarla Muharrem orucunu açıp, muhabbet ettiklerini hatırlatan Erdoğan, "Türkiye'nin ve Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olarak gördüğümüz canlarımızla önümüzdeki dönemde daha yakın, hasbi ve ortak değerlerimize odaklı çalışmalar yürüteceğiz" dedi.

Türkiye'nin dünyanın önde gelen deniz sondaj filosu sahibi bir ülke haline geldiğinin somut örneklerinden olan Abdülhamid Han Gemisini Mersin Taşucu'ndan Antalya Gazipaşa açıklarındaki görev yerine uğurladıklarını anımsatan Erdoğan, şunları ifade etti:

"Karadeniz'de keşfettiğimiz 540 milyar metreküplük doğal gaz sevincimizi yeni müjdelerle taçlandıracağımıza inandığımız bu sondaj gemimiz aynı zamanda Akdeniz'deki haklarımızı ve çıkarlarımızı savunma idealimizin de bir sembolüdür. Bu güzel uğurlama töreninin ardından Akkuyu'daki nükleer santral inşaatımıza giderek incelemelerde bulunduk. İnşallah bu santralin ilk ünitesini önümüzdeki yıl devreye alarak ülkemizi enerjide dışa bağımlılıktan kurtarma yolunda yeni bir adım daha atacağız."

"ÖNEMLİ ALTYAPI KURDUK"

Konya'da düzenlenen, 56 farklı ülkeden sporcuların katıldığı 5'inci İslami Dayanışma Oyunlarının açılışını yaptıklarını belirten Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev başta olmak üzere çok sayıda devlet ve hükümet başkanının açılışına katıldığı İslami Dayanışma Oyunlarının, sporun, dostluğu ve kardeşliği birleştirici, bütünleştirici, tahkim edici vasfına katkıda bulunmasını diledi.

Balkanlardaki dost ve kardeş ülkelerle yakın ilişkileri sürdürmeye, bölgede kırılganlığın arttığı bu dönemde özel önem verdiklerinin altını çizen Erdoğan, bu kapsamda 10 Ağustos'ta Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile bir araya geldiklerini kaydetti.

Başkan Erdoğan, eylülün ilk haftasında üç ülkeyi kapsayan Balkan turuna çıkacaklarını dile getirerek, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor'u Türkiye'ye resmi ziyareti dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde misafir ettiklerini anımsattı.

Türkiye'nin sınırlı su kaynaklarını etkin ve verimli şekilde kullanmak için baraj inşasına özel önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Son 20 yılda ülkemize kazandırdığımız 605 yeni hidroelektrik santrali ile baraj sayımızı 703'e çıkararak bu doğrultuda önemli mesafeler kat ettik. Sulama ve içme suyu amaçlı barajlarla bu sayının 930'u bulduğunu da belirtmek isterim. Yaptığımız yatırımlar sayesinde ülkemizi hidroelektrik güç bakımından dünyada 9'uncu sıraya yükselttik. Su depolama kapasitemizi 180 milyar metreküpün üzerine çıkartarak hem kuraklığa hem de sel baskınlarına karşı önemli bir altyapı kurduk. Devlet Su İşlerimizin düzenlediği törenle 11 Ağustos'ta 34 hidroelektrik barajını daha hizmete alarak, bu alandaki gücümüzü daha da artırdık. Resmen hizmete aldığımız barajlarımızın bir kez daha ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."

''HER TÜRLÜ GAYRETİ GÖSTERDİĞİMİZE HERKES ŞAHİT''

Sadece Ukrayna tahılının ülkemiz üzerinden dünyaya gönderilmesi bile insanlık için kritik bir gelişmedir.

Ülkemizin Ukrayna Rusya savaşında gösterdiği barışçıl adımın diğer alanlarda da önemli sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Amacımız Putin ile Zelenski'yi ülkemizde bir araya getirerek krizi kökten çözmek.

Rusya-Ukrayna savaşının sonuçlanması için her türlü gayreti gösterdiğimize herkes şahit.

Son dönemde bizi en çok zorlayan konunun ekonomi olduğu bir gerçektir.

Ülkemizi yatırım istihdam üretim ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme esasına dayanan bu programın anlaşılması biraz vakit aldı.

Bugün itibariyle bütün dünya yüksek enflasyon gerçeği ve işsizlik tehdidiyle boğuşuyor. Türkiye ise kendi ekonomik modeli sayesinde tarihinin en yüksek üretim, ihracat ve istihdam seviyelerine ulaşarak bu iki tehditten asıl yıkıcı olanın üstünden gelmeyi peşinen başarmıştır.

Enflasyon rakamlarımızın nominal olarak çok yüksek seyretmesi elbette üzüntü vericidir. Ama burada asıl dikkat edilmesi gereken enflasyon düzeyinin genel ekonomi üzerinde yol açtığı sonuçlardır.

Biz enflasyon rakamlarının insanlarımızın hayatındaki olumsuz etkilerini her kesimin gelir seviyesini yükselterek bertaraf etmeye çalışırken aynı zamanda enflasyonu düşürecek tedbirleri de alıyoruz.

Bugün yaşadığımız enflasyon maliyet odaklı enflasyondur. Bütçenin güçlü, üretimin dinamik, istihdamın yüksek olduğu bir ortamda üstesinden gelinmesi mümkün bir sorundur.

''O ESKİ TÜRKİYE ARTIK GERİDE KALDI''

Hiç kimse kusura bakmasın, o eski Türkiye artık geride kaldı. Tıpkı güvenlik, enerji politikaları gibi ekonomi politikalarımızı da kendi ihtiyaçlarımıza göre belirleyeceğiz.

Ekonomide köklü bir dönüşümü adım adım hayata geçirdik. Bizim ekonomik politikamızla yatırım yapan, çalışan, ticaret yapan kazanacak, bunların hasılasıyla beraber devlet kazanacak, bütçe kazanacak.

"EKONOMİDE KÖKLÜ BİR DÖNÜŞÜMÜ ADIM ADIM HAYATA GEÇİRDİK"

Türkiye'yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyütme esasına dayanan bu programın teorik arka planının ve uygulamadaki mantığının anlaşılmasının vakit aldığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nasıl yapacağımızı gayet iyi bildiğimiz için bu tür tartışmalara kulak asmadan işimize baktık, ekonomide köklü bir dönüşümü adım adım hayata geçirdik. Bizim yıllar önce yaptığımız, önceliği istihdama ve üretime verme tercihine, bugün gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyanın da yönelmeye başladığını görüyoruz.

Elbette 'mandacı iktisatçılar', programı kötülemek için hala dünyadaki örnekleri görmezden gelmeye, verilerin yarısını anlatıp diğer kısmının üzerini örtmeye, yatmaya devam ediyor. Akıl ve vicdan sahibi iktisatçılarımız ise detaylara ilişkin kimi eleştirilerini söylemekle birlikte, programımızın mantığını ve amacını biraz mahcup ifadelerle olsa da takdir ediyor."

"ÜLKEMİZİN NEYE İHTİYACI OLDUĞUNA BAKIYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktisat teorileri ve uygulamalarının, fizik ve matematik bilimleri gibi her yerde geçerli kuralları, formülleri, denklemleri olmadığına dikkati çekerek, bu alana ilişkin teori ve uygulamaların, ülkelerin, toplumların şartlarına, kültürüne, birikimine, kabiliyetine ve gücüne göre değişiklik göstereceğini dile getirdi.

Bir ülkede başarılı olan bir modelin diğerinde de aynı sonucu vereceğinin garantisi olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Kendi eğitimlerine ve donanımlarına göre ülkemizde ısrarla belirli iktisat modellerinin uygulanmasını isteyenlerin fanatizmi, akılcılıklarından değil, tembelliklerinden veya gerideki başka çıkar ilişkilerinden kaynaklanır. Biz bu hakikatleri bildiğimiz için birilerinin ne dediğine değil, ülkemizin neye ihtiyacı olduğuna, milletimize verdiğimiz sözleri nasıl yerine getirebileceğimize bakıyoruz" diye konuştu.

"ENFLASYONU DÜŞÜRECEK TEDBİRLERİ DE ALIYORUZ"

Bugün dünyanın yüksek enflasyon gerçeği ve işsizlik tehdidiyle boğuştuğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye ise kendi ekonomik modeli sayesinde tarihinin en yüksek üretim, ihracat ve istihdam seviyelerine ulaşarak bu iki tehditten asıl yıkıcı olanın üstesinden gelmeyi peşinen başarmıştır. Enflasyon rakamlarımızın nominal olarak çok yüksek seyretmesi elbette üzüntü vericidir ama burada asıl dikkat edilmesi gereken enflasyon düzeyinin genel ekonomi üzerinde yol açtığı sonuçlardır.

Biz enflasyon rakamlarının insanlarımızın hayatındaki olumsuz etkilerini her kesimin gelir seviyesini yükselterek bertaraf etmeye çalışırken, aynı zamanda enflasyonu düşürecek tedbirleri de alıyoruz. Buna karşılık uzunca bir süredir enflasyonsuz ekonomik iklimde yaşamaya alışmış ülkelerde bizimkiyle mukayese edildiğinde daha küçük gözüken oranların etkileri, çok daha derin ve yıkıcı hissediliyor."

"TÜRKİYE, EKONOMİDE KENDİ YOLUNU ÇİZMİŞTİR"

Başkan Erdoğan, "Ülkemizde yaklaşık 1 yıldır yaşadığımız yüksek enflasyonu 1994 ve 2001 krizleriyle karşılaştırmak sadece bize değil, vatandaşlarımıza da yapılmış büyük bir haksızlık olur. Çünkü bugün yaşadığımız enflasyon, bütçe ve işsizlik kaynaklı değil, küresel gelişmelerin tetiklediği dengesiz fiyat hareketlerinin sonucudur. Yani maliyet odaklı enflasyondur." değerlendirmesini yaptı.

Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Fiyatların artması istenmeyen bir durum olmakla birlikte, bütçenin güçlü, üretimin dinamik, istihdamın yüksek olduğu bir ortamda üstesinden gelinmesi mümkün bir sorundur. Geçmişte ülkemizi, dünyanın pek çok yerinde yapıldığı gibi, finansal dalgalanmalar ve varlık hareketleri üzerinden soymayı alışkanlık haline getirenler, bizi aynı yola sokmak için canhıraş bir gayret içindedirler ama ülkemiz büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda ekonomide kendi yolunu çizmiştir ve bu istikamette kararlılıkla yürümektedir.

Türkiye'nin ihtiyacı faizi yükseltmek değil, yatırımı, istihdamı, üretimi, ihracatı ve cari fazlayı artırmaktır. Gelişmiş ülkelerdeki bizden daha derin farklar içeren politika faizleri ile enflasyon oranları arasındaki ilişkiye hiç bakmayıp, Türkiye'deki durumu felaket tellalı edasıyla anlatanların niyetleri başkadır. Bugünkü ekonomi programımızı 10, 15, 20 yıl, belki bu cesaret ve kararlılıkla uygulayamayabilirdik. Çünkü o dönemlerde siyasi ve askeri gücümüz gibi ekonomik altyapımız da henüz böyle bir politikayı destekleyecek seviyede değildi ama bugün Türkiye, her alanda bir başka ligin, bir başka dünyanın oyuncusudur."

Etiketler : başkan erdoğan kabine toplantısı canlı yayın
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanan aydınlatma metnimizi okumak için buraya, mevzuata uygun çerez politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya, gizlilik politikamızla ilgili detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
closeX